Yeşil Sol Parti Milletvekili Meral Danış Beştaş, kapatılan Özgür Gündem gazetesine dayanışma amacıyla bir günlük yayın yönetmenliği yaptığı için ceza alarak cezaevine giren yazar Celalettin Can'ın, son durumuyla ilgili bilgi verdi. Can'a koğuş sorunu yaşatıldığını ve taleplerinin kabul edilmediğini aktaran Beştaş, "Demek ki, denetimli serbestlik, koşullu salıverilme gibi yasal hakların uygulanması kişinin kaldığı koğuşa bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Demek ki adalet, bölgeye, kimliğe, düşünceye ve koğuşa göre farklı tecelli ediyor!" dedi.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem gazetesine dayanışma amacıyla bir günlük yayın yönetmenliği yapan ve bu nedenle 1 yıl 3 ay hapis cezası alan yazar Celalettin Can, 1 Eylül'de cezaevine girdi. 78'liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can'a, infaz işlemleri için gittiği Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde kötü muamelede bulunulmuş, cezaevine gönderilmeden önce adliye karakolunda hücreye konulmuştu.
Yeşil Sol Parti Erzurum Milletvekili ve partinin Grup Başkanvekili Meral Danış Bektaş, Can'la ilgili son bilgileri paylaştı. Önce Metris Cezaevi'ne gönderilen ardından da Silivri Cezaevi'ne sevk edilen Can'ın yaşadıklarının, cezaevlerindeki durumun ıspatı niteliğinde olduğunu söyleyen Beştaş, ilaç içmesi gereken Can'a, Metris Cezaevi'nde iki gün boyunca su ve yemek verilmediğini bildirdi.
Can'ın, Silivri Cezaevi'ne sevk edildikten sonra tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay, iş insanı Osman Kavala ve Gezi tutukluları ile kalma talebinin de kabul edilmediğini ancak tek başına da bırakılmadığını söyleyen Beştaş, tanıdığı bir tutuklu ile kalma talebinin ise "tutuklunun tarafsız olmadığı" gerekçesiyle kabul edilmediğini söyledi.
X hesabından Can'ın durumuyla ilgili bilgiler veren Beştaş, şunları kaydetti:
"1- Dünya Barış Günü olan 1 Eylül’de Metris cezaevine getirilen Celalettin Can’a 2 gün su ve yemek verilmemiştir. Üstelik suyu içeceği ilaç için istediği halde verilmemiştir.
2- Silivri Cezaevine gittiğinde ise kalmak istediği koğuş sorulmuştur. Bekir Kaya, Can Atalay, Osman Kavala ve Gezi tutukluları talebi kabul edilmemiş, tek başına kalma talebi de sağlık durumunun kötü olması nedeniyle kabul edilmemiştir.
3- Daha evvel birlikte kaldığı ve tanıdığı bir mahpus ile kalma talebi ise mahpusun ‘tarafsız olmadığı’ belirtilerek kabul edilmiştir. Koğuştakiler ise bu koğuşta kalanların denetimli serbestlikten yararlandırılmadığını ifade etmiştir ki, bu durum diğer cezaevi görevlileri tarafından da üstü kapalı bir şekilde teyit edilmiştir.
TIKLAYIN - Celalettin Can'a adliyede kötü muamele: Kelepçe takıldı, hücreye konuldu
Demek ki, denetimli serbestlik, koşullu salıverilme gibi yasal hakların uygulanması kişinin kaldığı koğuşa bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Merak ediyoruz gerçekten, insanları sizin gibi düşünmedikleri için cezaevine koyuyorsunuz. Ve cezaevinde de düşüncelerinden taviz vermiyorlar diye yasal haklarını vermiyorsunuz. Pardon, dünyanın hangi yerinde mevzuat, kalınan koğuşa göre farklı uygulanıyor!
Demek ki cezaevleri keyfiyetin ve işkencenin adresi olmuş durumdadır. Demek ki adalet, bölgeye, kimliğe, düşünceye ve koğuşa göre farklı tecelli ediyor!
Hangi kanunda koğuşa göre denetimli serbestlik hakkının kullandırılıp, kullandırılmayacağı yazıyor?
Celalettin Can ve yüzlerce mahpus sadece kaldıkları koğuş sebebiyle keyfi olarak cezaevinde tutulmaya devam ediyor. Bu keyfiyeti hiç birimize kabul ettiremeyeceksiniz…"
TIKLAYIN - Celalettin Can, infaz işlemleri için Çağlayan Adliyesi’nde: Yenilmeyeceğiz bunlara, yeneceğiz