Gündem

Tarkett grevinde zafer işçilerin: Talepler kabul edildi, TİS imzalandı

17 Şubat 2025 14:35

T24 Haber Merkezi 

Patronun "zamsız çalışın" dayatması nedeniyle 153 gündür grevde olan Tarkett işçileri kazandı. İşçilerin tüm taleplerinin kabul edildiği toplu iş sözleşmesi imzalandı.

Anayasal sendika hakları için 153 gündür grevde olan Tarkett işçileri kazandı. Petrol-İş Gebze Şubesi'nde örgütlenen işçilerin tüm taleplerinin kabul edildiği toplu iş sözleşmesi, 5 aylık grevin ardından imzalandı. İşçiler 20 Şubat'ta işbaşı yapacak. İstanbul Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu Tarkett Zemin Kaplama fabrikasında Petrol-İş Sendikası'nda örgütlü işçilerin başlattığı grev 5'inci ayında kazanımla sonuçlandı.

Fransa sermayeli Tarkett'te işçiler Petrol-İş'e üye olmuş, ardından toplu iş sözleşmesi yetkisinin kazanan sendikaya karşı işveren 2 yıl önce yetki itirazı oyununa başvurmuştu. Mahkeme sürecinin ardından yetkileri ispatlanan Petrol-İş, toplu iş sözleşmesi için işveren ile masaya oturmuş ancak patron işçiye zamsız çalışma teklif etmişti. İşverenin zamsız çalışma dayatmasını reddeden işçiler 153 gün boyunca fabrika önünde grevdeydi.

Petrol-İş Gebze Şubesi'nden yapılan açıklamada, "Tarkett işyerinde ilk kez bir sendikal örgütlenme başarıyla gerçekleşti! Bu yalnızca bizler için değil, tüm işçi sınıfı için önemli bir kazanımdır. Yıllardır sendikasız bırakılan bu fabrikada işçiler korkuya ve baskıya boyun eğmedi. Örgütlendik, yetkimizi aldık, direndik ve kazandık" denildi.

Sendika açıklamasında, "Tarkett işçileri, 153 gün boyunca fabrika kapısında onurlu bir direniş sergiledi! Gece gündüz, yağmur çamur demeden, baskılara boyun eğmeden, inançla ve kararlılıkla mücadeleyi büyüttüler! Bu grev, işçilerin örgütlü gücünün ve dayanışmasının en güzel örneklerinden biri olarak işçi sınıfı tarihine geçti"

"Tarihe geçti"

Açıklamanın tamamı şöyle:

"Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi olarak, Tarkett işyerindeki grevimizin zaferle sonuçlandığını büyük bir gururla duyuruyoruz. Bu mücadele, yalnızca Tarkett işçilerinin değil, tüm işçi sınıfının ortak kazanımıdır. Tarkett işyerinde ilk kez bir sendikal örgütlenme başarıyla gerçekleşti! Bu yalnızca bizler için değil, tüm işçi sınıfı için önemli bir kazanımdır. Yıllardır sendikasız bırakılan bu fabrikada işçiler korkuya ve baskıya boyun eğmedi. Örgütlendik, yetkimizi aldık, direndik ve kazandık. İki yıl önce Petrol-İş çatısı altında örgütlendiğimizde, işveren sendikamızı tanımamak için yetki itirazında bulundu. Uzun süren mahkeme mücadelemizi kazandık ve toplu iş sözleşmesi masasına oturduk. Ancak işveren, işçilerin haklı taleplerini kabul etmedi. Biz de greve çıktık. Tarkett işçileri, 153 gün boyunca fabrika kapısında onurlu bir direniş sergiledi! Gece gündüz, yağmur çamur demeden, baskılara boyun eğmeden, inançla ve kararlılıkla mücadeleyi büyüttüler! Bu grev, işçilerin örgütlü gücünün ve dayanışmasının en güzel örneklerinden biri olarak işçi sınıfı tarihine geçti. Tarkett işçilerinin bu onurlu duruşunu yürekten tebrik ediyoruz.

Bugün, direnişin ve dayanışmanın gücüyle, Petrol-İş’in bayrağını bir işyerinde daha dalgalandırıyoruz. Bu zafer, sadece Tarkett işçisinin değil, örgütlü ve sendikalı bir gelecek için mücadele eden tüm işçilerin zaferidir. Bu mücadelede bizleri yalnız bırakmayan, Genel Merkez yönetimimize, şube yöneticisi ve temsilci kadrolarımıza teşekkür ediyoruz. Dayanışmalarıyla, destekleriyle ve kararlı duruşlarıyla bizlere güç verdiler. Birlikte mücadele ettik, birlikte kazandık.

Bugün buradan, grev çadırlarında günlerdir direnen Temel Conta ve Lincoln Elektrik işçileri başta olmak üzere, gasp edilen alacakları için mücadele eden KFC ve Pizza Hut işçilerine, Antep’te ve ülkenin bir çok yerinde hakları için mücadele eden tüm işçi kardeşlerimize sesleniyoruz: Yalnız değilsiniz! Direnen işçi kaybetmez, grev kazanır. Bu süreçte yanımızda olan, mücadelemize destek veren tüm sınıf dostlarımıza, diğer sendikalara, emek örgütlerine ve dayanışmasını gösteren halkımıza da yürekten teşekkür ediyoruz. Yaşasın sınıf dayanışması! Yaşasın Grev! Yaşasın Petrol-İş!"

 


 

Hayatının baharında iki genç, 'Bir Ömrün Sonbaharı'nda