T24 Ekonomi
Liberal Araştırmacılar Platformu tarafından, Nobel Ekonomi Ödülü'ne layık görülen Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) öğretim üyesi Prof. Dr. Daron Acemoğlu ve ekibinin çalışmasına ilişkin olarak yapılan özette, "Acemoğlu ve ekibinin Nobel’e layık görülen çalışması, geleneksel neoklasik ekonomi yaklaşımını eleştiriyor. Acemoğlu ve ekibi ekonomik büyüme ve refahın multidisipliner bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini belirtiyor" denildi. Acemoğlu ve ekibinin çalışmasının Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin, güçlü ve kapsayıcı kurumlar inşa ederek sürdürülebilir büyümeye ulaşabileceğini gösterdiği ifade edilen özette, "Ekonomik kalkınma yolunda güçlü kurumlar, siyasi reformlar ve kapsayıcı bir ekonomik model inşa etmek, Türkiye’nin ve diğer ülkelerin geleceği için büyük bir öneme sahip" ifadeleri yer aldı.
Liberal Araştırmacılar Platformu, Daron Acemoğlu ve ekibinin Nobel’e layık görülen çalışmasını özetledi.
Türkiye’nin 3. Nobel’i: Ekonomik büyüme ve kurumlar
Ekonomik büyüme ve toplumsal refah, uluslararası ekonomi literatüründe uzun yıllardır en çok tartışılan konuların başında gelir. Peki, neden bazı ülkeler zenginleşirken, bazıları geri kalıyor? Bu sorunun cevabını arayan birçok çalışma yapıldı. Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson tarafından yazılan ve Nobel Ödülü'ne layık görülen "Institutions as a Fundamental Cause of Long-Run Growth" adlı çalışma, bu farklılığın temel nedeninin ekonomik ve siyasi kurumlar olduğunu savunuyor.
Neoklasik yaklaşımın yetersizliği
Yazarlar, neoklasik ekonomi yaklaşımının ekonomik büyümeyi açıklamakta yetersiz kaldığını ve bu yaklaşımların siyasi ve ekonomik kurumların önemini göz ardı ettiğini, ekonomik büyüme ve refahın topluma yayılmasının tek bir faktörle açıklanamayacağını net bir şekilde vurguluyorlar.
Bu araştırmayı diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerden biri, büyüme ve refah gibi ekonomi biliminin temel bir sorunsalını multidisipliner bir çerçevede ele almasıdır. Çalışma, ekonomi biliminin yanı sıra siyaset bilimi ve sosyoloji perspektiflerinden de yararlanarak bizlere liberal ve gerçekçi bir yaklaşım sunuyor.
Kurumlar nasıl şekilleniyor?
"Farklı gruplar ve bireyler genellikle farklı ekonomik kurumlardan fayda sağlar ve bu sosyal tercihler üzerinde genellikle bir çatışma vardır; nihayetinde bu çatışma, daha fazla siyasi güce sahip grupların lehine çözülür."
Araştırma, kurumların şekillenmesinde toplumsal grupların düşünce yapılarının önemine dikkat çekiyor. Fikir çatışmalarının, genellikle siyasi gücü elinde bulunduran grupların lehine sonuçlandığını ve kurumların bu şekilde şekillendiğini savunuyor. Bu analiz siyaset bilimi teorisi bakımından ele alındığında realist okulun savlarını destekler nitelikte. Ancak bu noktada belirtmek gerekir ki, yazarlar kurumların nasıl şekillendiğini realist bir bakış açısıyla, yani güç dengeleri ve çıkar çatışmaları üzerinden analiz ediyorlar. Bununla birlikte, ekonomik büyüme ve toplumsal refah artışının liberal ve demokratik değerlerle mümkün olacağını vurguluyorlar.
Fiili siyasi gücün etkisi
"De-facto siyasi güç, zaman zaman siyasi kurumlarda değişikliğe neden olur."
Araştırmaya göre, fiili siyasi gücün toplumun geniş kesimlerine yayılması, ekonomik eşitliği ve büyümeyi artıran kurumların ortaya çıkmasını sağlar. Aksi takdirde, kurumlar sadece belirli grupların çıkarlarına göre şekillenebilir.
Kore deneyi
Çalışmanın öne çıkan argümanlarından biri de "Kore Deneyi"dir. II. Dünya Savaşı sonrasında Kore'nin bölünmesi ve iki ülkede farklı ekonomik ve siyasi modellerin uygulanması, doğal bir deney ortamı yaratmıştır. Güney Kore'nin piyasa temelli ekonomik kurumları benimseyerek hızla kalkındığı, Kuzey Kore'nin ise merkezi planlı ekonomi nedeniyle gerilediği, bu araştırmanın en önemli bulgularından biridir.
Talihin tersine dönüşü
Tarihsel olarak zengin doğal kaynaklara sahip olan Hindistan ve Meksika gibi ülkeler, sömürge döneminde dayatılan işlevsiz kurumlar nedeniyle fakirleşmiştir. Aynı dönemde daha az gelişmiş olan Kuzey Amerika ve Avustralya ise güçlü kurumlar sayesinde zenginleşmiştir.
Gelişmekte olan ülkeler için dersler
Ekonomik ve politik kurumların büyüme ve refah üzerindeki etkilerini ortaya koyan bu araştırma, gelişmekte olan ülkelere önemli politika önerileri sunuyor. Daron Acemoğlu’nun Nobel Ödülü kazanması, Türkiye için büyük bir gurur kaynağıdır. Ancak bu çalışma, sadece küresel ekonomik gerçekliklere yeni bir bakış açısı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına yönelik değerli öneriler de içeriyor.
TIKLAYIN - Daron Acemoğlu: Bu ödül, iyi bir kariyere sahip olma hayalinden öte bir şey
Daron Acemoğlu kimdir?Eğitim hayatıAcemoğlu, 1967 yılında İstanbul'da doğdu. Hukukçu Kevork Acemoğlu ile şair ve edebiyatçı İrma Acemoğlu'nun oğlu olan Daron Acemoğlu, ilköğrenimini İstanbul Kadıköy'deki Aramyan Uncuyan Ermeni İlkokulu’nda tamamladıktan sonra, 1986'da Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. Lisans derecesini İngiltere'nin York Üniversitesi'nde Matematiksel Ekonomi ve Ekonometri Bölümü'nde (1989) tamamladı; yüksek lisans (1990) ve doktora (1992) derecelerini Londra Ekonomi Okulundan aldı. 1992-1993 yılları arasında Londra Ekonomi Okulu'nda ders verdi. 1993'ten itibaren akademik kariyerine ABD'de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) devam ediyor. 2000 yılında ekonomi profesörü ve 2019 yılında da üniversitede bir öğretim üyesine verilebilecek en yüksek unvan olan enstitü profesörü unvanını aldı. Akademik çalışmaları ve kitaplarıMIT'deki akademik kariyerinin ilk yıllarında, The Economic Journal'da yayınlanan “Consumer Confidence and Rational Expectations: Are Agents' Beliefs Consistent With the Theory?" (Tüketicinin Kendine güveni ve Rasyonel Beklentiler: Faillerin İnançları Teori ile Tutarlı mıdır?) başlıklı makalesi "1996 yılının en iyi makalesi" ödülüne değer görüldü. 2005 yılında ekonomi bilimine en büyük katkıyı yapan 40 yaş altındaki bir bilim insanına her iki yılda bir verilen John Bates Clark madalyasına layık görüldü. Siyaset bilimci James A. Robinson’la birlikte yazdığı Economic Origins of Dictatorship and Democracy (Diktatörlük ve Demokrasinin Ekonomik Kökenleri) 2006 yılında yayımlandı. Kurumların ekonomik gelişim ve siyasal ekonomideki yeri üzerine çalışmaları, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından 2006 yılında Bilim Ödülü'ne layık görüldü. Acemoğlu ve Robinson'un 2012 yılında yayımlanan Why Nations Fail: Origins of Power, Poverty and Prosperity (Ulusların Düşüşü: Güç, Refah ve Yoksulluğun Kökenleri) adlı kitabı New York Times gazetesinin çok satan kitaplar listesine de girdi. Acemoğlu ve Robinson bu kitapta, uluslararasındaki refah farklarının ana nedeninin coğrafi, tarihi ya da kültürel faktörler olmadığını; farklılığın temel nedeninin ulusların sahip olduğu ekonomik ve siyasi kurumların niteliğinde yattığını öne sürdü. Klasik büyüme ve kalkınma teori ve modellerine farklı bir perspektifle yaklaşımı nedeniyle Sosyal Bilimler dalında 2013 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nün, Acemoğlu'na verilmesi uygun görüldü. Acemoğlu'na ödülü, 24 Aralık 2013 tarihinde gerçekleşen törende Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından verildi. Utrecht, Bilkent, Bath, Boğaziçi ve Atina üniversiteleri ile Paris'teki École Normale Supérieure tarafından fahri doktor unvanıyla ödüllendirilen Acemoğlu'na 2019 yılında MIT tarafından "Enstitü Profesörü”, 2021 yılında İngiliz Akademisi tarafından Onur Üyesi unvanı verildi. Acemoğlu, Review of Economics and Statistics ve Journal of Economic Growth dergilerinin yardımcı editörlüğünü yürütüyor, aynı zamanda da Bilim Akademisi üyesi. Acemoğlu, oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırmalarıyla tanınan Asuman Özdağlar ile evli ve çiftin Arda ve Aras adlarında iki erkek çocuğu var. |
|
|