Boğaziçi Üniversitesi Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu, yaptıkları açıklamada, Melih Bulu'nun Cumhurbaşkanlığı kararıyla rektör olarak atanmasının ardından protestoların başladığı Boğaziçi Üniversitesi'nde kadın araştırmaları ve LGBTİ+ kulüplerinin ortak olarak kullandığı odanın 29 Ocak gecesi polisler tarafından arandığını ve arama sonrasında Rektör Melih Bulu'nun isteğiyle kilidin değiştirildiğini belirtti. Açıklamada, kapısına kilit vurulan kadın çalışmaları ve LGBTİ+ kulüpleri ile ilgili kararın Melih Bulu tarafından tek başına verildiği belirtilerek, "Boğaziçi Üniversitesi'nin yönetmeliği işletilmedi" denildi.
Boğaziçi Üniversitesi Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, "29 Ocak Cuma gece yarısı bir grup öğrencinin Güney meydanda açtığı karma sergi gerekçe gösterilerek sergi ile hiçbir ilgisi bulunmayan BÜKAK ve BÜLGBTİ+ kulüplerinin ortak kullandığı kulüp odasında savcılık talimatıyla polis arama yapmıştır. Kulüp üyeleri ve kulüp danışmanlarına haber verilmeden Koruma Güvenlik Şube Müdürü’nün nezaretinde bina amiri, güvenlik görevlileri ve polislerce yapılan aramaya ilişkin tutanak düzenlenmiş, soruşturma gizli denerek tutanak kulüp üyelerine ve ilgili kişilere gösterilmemiştir. 1 Şubat Pazartesi günü kulüp odasının kapı kilidinin değiştirildiği ve kulüp üyelerinin odaya girişinin engellendiği öğrenilmiştir" denildi.
Açıklama, şöyle devam etti:
"Aynı gece yarısı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı’nın attığı bir tweet ile, atanan rektör Melih Bulu’nun imzasının yer aldığı bir yazı kamuoyu ile paylaşılmış; yapılan aramada kulüpte “yasa dışı yayın ele geçirildiği” ve BÜLGBTI+ Çalışmaları aday kulübünün 'izinsiz olarak etkinlik düzenlemesi' nedeniyle kulübün adaylık statüsünün sonlandırıldığı açıklanmıştır. Melih Bulu’nun resmi yazısı kulüp üyeleri ve ilgili kişilere sosyal medya paylaşımından sonra gönderilmiştir.
Öncelikle belirtilmelidir ki, mevzu bahis sergi BÜLGBTİ+ kulübü tarafından düzenlenmemiş olmasına rağmen sergideki bir eser içeriği gerekçe gösterilerek iki kulübün ortak odasında haksız bir arama yapılmıştır.
İkinci önemli konu, aday kulüplük statüsünün sonlandırılması kararının, Boğaziçi Üniversitesi’nin yönetmelik, yönerge ve teamülleri uyarınca, bir kulüp hakkında verilecek karar için izlenmesi gereken süreçlerin hiçbirinin takip edilmeden alınmış olmasıdır. Bir kulübün kapısını kilitleyerek faaliyetini engellemekle başlayan ve psikolojik şiddete varan demokrasi dışı uygulamalar, kulübün usulsüz bir şekilde tamamen kapatılmasıyla devam etmiştir. İlgili süreçler gereği, bir kulüp hakkında herhangi bir şikayet olduğunda veya etkinliklerinde bir kuralsızlık tespit edildiğinde, öncelikle Öğrenci İşleri Dekanlığı tarafından Kulüpler Arası Kurul (KAK) görüşü alınarak söz konusu kulüp hakkındaki şikayet veya tespit Öğrenci Faaliyetleri Koordinasyon Kurulu (ÖFKK)’na iletilir. ÖFKK tarafından yapılan soruşturma sonucu, Öğrenci İşleri Dekanlığı vasıtasıyla Üniversite Yönetim Kurulu’na (ÜYK) gönderilir. Rektörün de bir üyesi olduğu ÜYK konuyla ilgili nihai kararı verir. Bu komisyon, kurul, yönerge ve yönetmeliklerin her birinin varlığı demokratik, çoğulcu, hesap verilebilir ve şeffaf mekanizmaların çalışabilmesi, üniversite içerisindeki işleyişin tepeden inmeci bir yapı çerçevesinde yürütülmemesi için elzemdir. Oysa yaşanan olayda BÜLGBTİ+ kulübü hakkındaki kararı Melih Bulu tek başına vermiş ve üniversitedeki sürecin işlemesini engellemiştir.
Sonuç olarak, Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu (CİTÖK) olarak, bu antidemokratik ve gayrimeşru süreci ve LGBTİ+’ları hedef gösteren her türlü yaklaşımı kınadığımızı belirtiyor ve bir an önce kulübün açılarak öğrencilerin faaliyetlerini özgürce sürdürmelerinin zemininin sağlanmasını ısrarla talep ediyoruz."