T24 yazarı Tolga Şardan ve halktv.com.tr muhabiri Dinçer Gökçe'nin ardından Kısa Dalga yazarı gazeteci Cengiz Erdinç'in gözaltına alınması, Meclis’ten geçen ve “sansür yasası” olarak adlandırılan yasa içinde yer alan “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” maddesini bir kez daha gündeme getirdi. Basın örgütleri, Anayasa Mahkemesi’nin 8 Kasım Çarşamba günü esastan görüşeceği “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçuyla hapis cezası getiren maddesine karşı durmak için tüm demokrasi taraftarlarını gerçekleştirecekleri sessiz protestoya davet etti.
8 Kasım 2023'te Anayasa Mahkemesi önü önünde yapılacak sessiz protesto çağrısında, “Sözde dezenformasyon maddesini tarihin çöp sepetine birlikte atmaya çağırıyoruz” denildi.
Açıklama şöyle:
Yaklaşık iki yıldır ülkemizde basın ve ifade özgürlüğü gündeminin ilk sırasında yer alan sözde dezenformasyon yasası için 8 Kasım Çarşamba son gün!
Anayasa Mahkemesi, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçuyla hapis cezası getiren madde için yapılan iptal başvurusunu 8 Kasım Çarşamba günü esastan görüşecek.
Bir yıldır onlarca gazetecinin soruşturulmasına, gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına neden olan “halkı yanıltıcı bilgi yayma” maddesinin keyfi suçlamalara yol açtığını artık tüm ülke biliyor, görüyor.
Bu hafta sadece üç günde üç gözaltı, dört soruşturma, bir tutuklama ile karşı karşıya kalan gazeteciler bu yasa maddesinin iptal kararını Anayasa Mahkemesi önündeki “Sansüre ve tutuklamalara karşı basın nöbeti” ile karşılayacak.
Ülkemizin en yüksek yargı organı olan Anayasa Mahkemesi’nin sansüre karşı basın özgürlüğünü gözeten Anayasamıza uygun bir karar vererek Başkent’te adaleti gözeten yargıçlar olduğunu tüm dünyaya göstermesini bekliyoruz.
Basın ve ifade özgürlüğünü savunan tüm meslektaşlarımızı, okurlarımızı, sansürü kabul etmeyen demokrasi taraftarlarını sessiz protestomuza ve serbest kürsüye davet ediyoruz.
Sözde dezenformasyon maddesini tarihin çöp sepetine birlikte atmaya çağırıyoruz.
“Biz gazeteciyiz”
“Keyfi tutuklamalara ve sansüre boyun eğmeyeceğiz”
“Gazetecilik yapıyoruz o kadar”
“Tolga Şardan’ı almaya geliyoruz”
“Keyfi ceza maddesi yasadan çıkarılsın”
“Keyfi dezenformasyon kararları çöpe”
#BizGazeteciyiz
#GazetecilikSuçDeğildir
İmzacılar: Basın Konseyi, ÇGD, Gazeteciler Cemiyeti, TGS, Haber Sen
Tolga Şardan kimdir?Tolga Şardan, 1988'de yerel yayımlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık bulundu. Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. Şardan, 2019'da Doğan Kitap'tan yayımlanan "Komonist Masası'nda Nazım Hikmet" adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı. 2019'dan bu yana T24'te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor. |
Tolga Şardan savcılık ifadesinde, "Sadece halkı bilgilendirmek için gazetecilik yaptım" dedi; avukatı yazının ihbar niteliğinde sayılması gerektiğini söyledi"MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yazısı sonrası hakkında başlatılan soruşturma kapsamında 1 Kasım'da tutuklanan T24 yazarı Tolga Şardan, savcılığa verdiği ifadede, "Sayın Uçar'ın dilekçesinin ardından HSK'ya yine Anadolu’nun değişik köşelerinde görev yapan yargı mensupları tarafından ihbarlar yapılmaktadır. Ve HSK tarafından görevlendirilen müfettişler söz konusu iddialar çerçevesinde aralarında üst düzey yargı mensupları da olmak üzere birçok kişinin bilgi sahibi konumunda ifadelerini almışlardır. Görüleceği üzere devletin en saygın kurumlarından olan MİT Başkanlığı da söz konusu iddialar çerçevesinde bilhassa Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan gelen talimat sonrasında, adı geçen yargı mensupları üzerinde de detaylı araştırma yapmıştır. Dolayısıyla kulislerden elde ettiğim bilgileri söz konusu yazıda kaleme alırken tarafıma yönelttiğiniz TCK 217/A maddesi hükümlerine aykırı herhangi bir girişimim olmamıştır" diye belirtti. Suçlamayı kabul etmeyen Şardan, "Ben 35 yıldır gazetecilik yapmaktayım. 35 yıldır Türkiye Cumhuriyeti'nin yargı ve güvenlik bürokrasisini yakından takip eden bir gazeteci olarak hangi konuların suç teşkil edeceğini, hangi konuların suç teşkil etmeyeceğini bilecek tecrübeye sahibim. Bana bildirmiş olduğunuz suç iddiasıyla ilgili olarak atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Altını çizerek söylüyorum sadece halkı bilgilendirmek çerçevesinde gazetecilik yaptım" dedi. Şardan'ın avukatı ise, "Müvekkilin yazısının ihbar niteliği sayılıp soruşturmayı açan savcılıkça araştırılması gerekirdi" dedi. "Katalog suç" diyen mahkeme, "kaçma şüphesi" ile "beklenen ceza ve güvenlik önlemi" gerekçesi sundu!Kararında TCK 217/A’nın katalog suçlardan olduğunu yazan İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, tutuklamaya gerekçe olarak, "işlendiği iddia edilen suçun önemli ve ciddi sayılan katalog suçlardan olması nedeniyle tutuklama nedenin ‘kanun gereğince’ var sayıldığı, kaçma şüphesi ile delilleri yok etme, gizleme, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı oluşturma şüphesinin bulunduğunu” öne sürdü. Mahkemenin tutuklamaya sunduğu gerekçelerden biri de “beklenen ceza veya güvenlik önlemi” oldu. Tutuklanan Şardan, Sincan Cezaevine gönderildi. Mahkemenin kararında "katalog suçlardan" diye yazdığı ve bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngören TCK 217/A suçu, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 100. maddesinde sıralanan ve kanun gereğince tutuklama kararı verilen katalog suçlar arasında yer almıyor. DOĞAN AKIN YAZDI - Tolga’yla birlikte bütün hayal kırıklıklarının en güzelini yaşıyoruz! GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI - Tolga Şardan’ın tutuklanması ve hakikatler: Yargı bir sopa mıdır?
TIKLAYIN - Basın örgütlerinden Tolga Şardan'a destek için T24'ün İstanbul ofisine dayanışma ziyareti TIKLAYIN - Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, Şardan’ın hakim sorgusunda savunma yaptı TIKLAYIN - T24 yazarı Tolga Şardan'ın tutuklanmasına tepki yağdı | "Şardan, gazeteciliğin yüz akıdır!"
|