T24 Haber Merkezi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail'in Filistinlilere yönelik soykırımının sorunları daha da kötüleştirdiğini belirterek "Medeniyetler çatışmasına gerçek anlamda hiç bu kadar yakın olmamıştık. Bu, insanlık için bir uyarıdır. Ne kadar sessiz kalırsak uluslararası sistemde o kadar çok parçalanma meydana gelecektir" dedi.
Hakan Fidan, Portekiz'de Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı'nın 10. Küresel Forumu'nda konuştu. Fidan, Türkiye ve İspanya'nın Medeniyetler İttifakı girişimini başlattığını hatırlattı.
Barış, hoşgörü ve insan onuru değerlerini teşvik etmek için birlikte çalışılabileceğini belirten Fidan, “Her türlü şiddet içeren aşırıcılığa karşı dünyanın birlik olabileceğine ilişkin hiçbir şüphemiz yoktu. Amacımız bölücü ve yıkıcı hareketlere karşı toplu bir yanıt ortaya koymaktı. İttifak'ın çalışmalarına geniş ve çeşitlilik arz eden katılım, İttifak'ın öneminin bir kanıtıdır” dedi.
20 yılın ardından İttifak'a bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Fidan şunları söyledi;
“Küresel düzen parçalanıyor ve nefret kasıtlı olarak körükleniyor. Aşırıcılık, yabancı düşmanlığı ve ırkçılık yükselişte. İsrail'in Filistinlilere yönelik soykırımı bu sorunları daha da kötüleştirmiştir. Bu durum, toplumların arasında ve içinde giderek artan nefreti körüklemektedir.
İnsanlığın farklı ülkelerdeki toplumların protestolarına ve çığlıklarına tanık olduğunu belirten Fidan, “Medeniyetler çatışmasına gerçek anlamda hiç bu kadar yakın olmamıştık. Bu insanlık için bir uyarıdır. Ne kadar sessiz kalırsak uluslararası sistemde o kadar çok parçalanma meydana gelecektir”
"Medeniyet Gazze için sessiz kalamaz"
Ortadoğu'daki sorunları çözmeden küresel barışa ulaşılmayacağını vurgulayan Bakan Fidan, “Gazze'de masum çocuklar da dahil olmak üzere on binlerce insan öldürüldüğü ve milyonlarca insan açlığa, yokluğa ve ölüme terk edildiği müddetçe ufukta barış görünmeyecektir. Medeniyetler İttifakı'nı ve onun temel değerlerini destekleyen ülkeler Gazze'de yaşanan insani felakete sessiz kalamaz.
Filistin'de barış isteyen ülkelerin bugün bu salonda olması tesadüf değildir. ‘Ateşkes' kelimesini telaffuz bile edemeyenler ise salonda yoklar. Uluslararası hukuka ve evrensel değerlere saygı duymadan, bu konularda bize ders verenler bugün bu salonda değil. Çünkü bu bir barış ittifakıdır. Sadece Batı'da değil, Filistin dahil olmak üzere dünyanın geri kalanında da barış ittifakıdır” dedi.
Fidan konuşmasını şu sözlerle bitirdi;
“Hepimiz ayrımcı, dışlayıcı ve hoşgörüsüz politikalara karşı direnç geliştirmeli, başkalarının dini ve kültüler uygulamalarına saygı duymalıyız. İslam karşıtlığı, antisemitizm ve din veya inanç temelli ayrımcılık dâhil olmak üzere hiçbir ayrımcılık kabul edilemez.
Her birimizin müteyakkız olma, tanık olduğumuz her türlü adaletsizliği dile getirme ve dini inanç temelli hoşgörüsüzlük, kışkırtma ve saldırıyı kınama konularında bireysel sorumluluğu var.
Bu Küresel Forum, yanlış algılar, nefret, şiddet ve çatışma kısır döngüsüne son verme çağrısının yinelenmesi için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Akan kanın durdurulması konusundaki kararlılığımızı yeniden ortaya koyalım. Barışın inşa edilmesi için diyaloğa başvuralım. Türkiye, bu yöndeki tüm çabalara güçlü destek vermeye hazırdır” (AA)
Orta Doğu kaynıyor, bölgesel savaş riski artıyor; neler yaşandı?Orta Doğu'da bölgesel savaş endişelerini artıran gerilimli ve çatışmalı bir süreç yaşanıyor. İsrail'in Hizbullah'ın binlerce iletişim cihazını patlatmasıyla başlayan süreç, İsrail'in Lübnan'ın güneyine başlattığı kara harekâtı ve İran'ın Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından balistik füzelerle yaptığı misilleme saldırısıyla giderek ısınıyor. İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de sürdürdüğü savaşın hedefleri arasına Lübnan'ın güneyi, İsrail'in kuzeyinde "yerlerinden edilmiş" vatandaşlarının bölgeye geri dönmesini de ekledi ve Hizbullah'tan Litani Nehri'nin gerisine çekilmesini istiyor. ABD'nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan'da Hizbullah'a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlemişti. İsrail, Hizbullah'a ait binlerce iletişim cihazını iki gün üst üste eş zamanlı saldırılarla patlattı. FÜSUN SARP NEBİL YAZDI | Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı? Hizbullah'ın kalesine büyük saldırılar; Hasan Nasrallah öldürüldüGerilimi iyice tırmandıran olay Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın, Hizbullah'ın kontrolündeki Dahiye'de hava saldırısıyla öldürülmesi oldu. Önce İsrail ordusu, 21 Eylül'de "hedefli bir saldırı" gerçekleştirerek Beyrut'un Dahiye bölgesinde bir apartmana hava saldırısı düzenledi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari, saldırıda, Operasyonlar Komutanı İbrahim Akil ile birlikte Rıdvan biriminin üst düzey komutanları ve komuta zincirlerinin öldürüldüğünü açıkladı. Hizbullah da yaptığı açıklamayla, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı. Ardından 27 Eylül'de yine aynı bölgedeki 6 apartmana yapılan hava saldırısında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah öldürüldü. Saldırı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'ndaki konuşmasının hemen ardından gerçekleştirildi ve Netanyahu'nun BM binasında saldırı emrini verirken çekilmiş bir fotoğrafı yayımlandı. Saldırıda her biri birer ton olmak üzere yaklaşık 85 sığınak delici bombanın kullanıldığı bildirildi.
|