Sevgili arkadaşım Hrant Dink, 18 yıl önce 19 Aralık'ta Şişli'de sokak ortasında öldürülmüştü |
Bence Serenay Sarıkaya'nın çok sayıda sevgili değiştirmek dışında en ufak bir 'falsosu' yok |
CHP'li belediye başkanlarına bulaşmak, Beşiktaş'a kadar ulaştı |
19 Ocak'ta 79 yaşına girecek olan Gonzo Tuğrul, bakın henüz 40 bile olmadan ne kadar yakışıklıymış!
***
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmek isteniyor. Kaboğlu Hoca, bu kararın önünü alabilmek için olağanüstü kurultaya gidileceğini açıkladı. Ama Ayşe Barım... Kara Harp Okulu’ndaki mezuniyet töreninde gerçekleşen kılıçlı yemin nedeniyle haklarında disiplin soruşturması başlatılan 5 teğmen, savunmalarını yaptı. Yok, Ayşe Barım... Bir polis memuru önce Mersin, sonra Adana'ya gidip 5 kişiyi öldürdü, aralarında eşi de var. Aa yok, Ayşe Barım... Abdullah Öcalan'la İmralı'da görüşme yapıldı, siyasetin tepesinde kritik görüşmeler yapılıyor ama birkaç ufak demeç dışında bildiğimiz bir şey yok. Aman aman, Ayşe Barım... Yüzde 60'tan fazla oyla Beşiktaş Belediye Başkanlığı'na seçilen Rıza Akpolat bir gece yapılmaya karar verilen operasyonla gözaltına alındı ve tutuklandı. Yok canım, Ayşe Barım...
İmralı heyeti, ne olduğunu henüz bilemediğimiz durumu başlatan
Devlet Bahçeli de dâhil Meclis'te grubu olan tüm liderlerle görüştü...
Peki, nedir bu Ayşe Barım meselesi? Eğer belleğim beni yanıltmıyorsa yıllar önce Ayşe Barım'la Cihangir'de bir iki kere görüşmüşümdür. Ama yıllar önceydi... Robert Koleji'nde, Boğaziçi'nde, daha sonra da İngiltere'de eğitim görmüş olan Ayşe Barım, İngiltere'de yaşamaktan vazgeçip Türkiye'de bir menajerlik şirketi kurmuş. Bunu bilmiyordum... Fakat iktidara yakın medyanın günlerdir Türkiye'deki neredeyse her sorunun sebebi olarak onu öne sürmelerini dehşetle izliyorum. Bu kalemlerin çoğu eskiden solcu, şimdi iktidarcı olan kişiler... Belki benimle bile çalışmışlardır Nokta'da, şurada burada... Ben de meseleyi pek büyütmeden şöyle diyeyim: Bana kalırsa bu işin sorumlusu Ayşe Barım filan değil, dünyanın her tarafında böyle menajerlik şirketleri... Çünkü bu bizatihi kapitalizmin işleyiş biçimi! Tabii bu arada tek 'suçu' sıkça sevgili değiştirmek olan Serenay Sarıkaya'nın başına gelen sevimsizlikler de hiç onaylanacak gibi değil... Kafası çalışan güzel bir kadın ve iyi bir oyuncu... Mert Demir hakkında bir şey söylemeyeceğim çünkü ben Türkçe popçu değil rockçıyım, tanımıyorum kendisini...
RTÜK'e kim ceza kesecek?
Geçtiğimiz pazar akşamı Deha dizisini seyredeceğim diye televizyonun karşısına geçmiştim. A a, bir de ne göreyim! RTÜK Deha'ya ceza kesmiş ve yeni bölüm yerine yine RTÜK tarafından hazırlanmış bir kamu spotu yayımlanıyor. Spot dediysem, bayağı uzun bir film... Sıkıntıdan atlaya zıplaya seyrederken (Filmde Sayın Emine Erdoğan da vardı.) karşıma eski stajyerlerimden Cengiz Semercioğlu çıkmaz mı! Medya okuryazarlığı konusunda ahkâm kesiyordu. Neyse, tam bitti derken, yeniden Cengiz Semercioğlu'nun bölümü bir daha gösterildi! Belli ki kamu yararına film ve Cengiz Semercioğlu'nun söyleşisi bölüm süresinin dolmasına yetmemişti. Bir kez daha gösterdiklerini görünce dayanamayıp eski stajyerimi aradım. O benden daha şaşkındı! "Yahu ben bu röportajı taa 2019'da vermiştim, şimdi neden bunu yayımladıklarını gerçekten bilmiyorum" demez mi, vallahi şaşırdım!
RTÜK, Deha'nın yerine Cengiz Semercioğlu'nun 2019'da verdiği söyleşiyi
2 kez arka arkaya yayımladı
Cihangir HomeRoom'da muhabbet
Havalar da çok soğuk olduğu için artık iyice Cihangir'in dışına çıkamamaya başladım. Yine HomeRoom'da otururken bir bakayım kimler gelsinler! Türkiye'de Sabancı'dan Bilgi Üniversitesi'ne, oradan İletişim Yayınları'na her tarafta kurucu müdürlük yapmış olan Fahri Aral ve de yanında bence Türkiye'nin en iyi grafik tasarımcısı Sadık Karamustafa! İkisi de aynı zamanda mahalle komşum... Sadık Karamustafa'nın eşi Gülsün Karamustafa da en az onun kadar ünlü bir sanatçı... Şu sıralar yarı Berlin yarı İstanbul'da yaşıyorlar ve tabii Venedik Bienallerini de ihmal etmiyorlar. Uzun uzun dedikodu yaptık, epeydir görüşmüyorduk çünkü...
Arkadaşım Jülide Aral'ın eşi Fahri Aral, Gonzo Tuğrul
ve tabii ki en sanatçımız Sadık Karamustafa
Tarihimden yapraklar
Aşağıda gördüğünüz fotoğraf, 1983 yılına ait. T24'ten arkadaşım Berna Abik göndermiş. Biliyorsunuz, bu kardeşiniz (abiniz, amcanız, dedeniz) sadece Nokta dergisinde yayın müdürü olarak çalışmadı; övünme gibi olmasın ama Yeni Gündem, Sokak, Cumhuriyet Dergi, Milliyet Sanat ve Radikal 2'yi de çıkardı... Bu kadar övünmeye de hakkım olsa gerek!
Kurulduğu yılda Nokta dergisinin yazıişleri bölümünde çalışırken...
Linkler ve çağrılar
* Arkadaşım Hrant Dink'in öldürülmesinin üzerinden 18 yıl geçti. Adına kurulan Hrant Dink Vakfı, 19 Ocak’taki anmaya yaklaşırken hakikat, adalet ve yüzleşme konuları etrafında 13-18 Ocak arasında “Hakikat İçin Söyleşiler” etkinlik serisi düzenliyor. Bugün ve yarınki etkinliklere hâlâ katılma şansınız var. Program linkini buraya bırakıyorum...
*Türkiye'de popüler kültür deyince akla ilk gelen isim olması gereken Prof. Dr. Orhan Tekelioğlu'nun bu kış Şenova Ülker, Bidar, Duygu Mühürdar ve Eray Düzgünsoy ile beraber yaptığı "Cazda Alaturka ve Alafranga" paneli yeni elime geçti... Çok beğendim, sizinle de paylaşmak istedim.... Linki burada...
* Biraz da Ankara'dan, Mekteb-i Mülkiye'mden haber verelim... Yarın akşam Mülkiye Kültür Merkezi'nde şiir dinletisi ve söyleşiye davetlisiniz!
* Ee, İstanbul ve Ankara varken memleketim İzmir olmazsa olmaz! Yarın bence İzmir'in en güzel sineması Elhamra ile ilgili bir belgesel izlemek isterseniz ki bence isteyin, buyrun...
Advertorial (!)
* Elime çok tatlı bir ilk roman geçti. Çiğdem Açan'ın Refakat romanı bana bile hızlıca kendini okutan bir roman olmuş... Size de öneriyorum...
Müzik önerisi
Bu haftanın müzik önerisini sınıf arkadaşım Mehmet Ali Çiçekdağ gönderdi. Keyifle paylaşıyorum...
Tuğrul Eryılmaz kimdir?Tuğrul Eryılmaz, kendisini "sadece gazeteci" olarak tanımlıyor. Dünyayı etkileyen 1968 rüzgârı sırasında üniversiteye gitti. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) bitirdi. Bir süre Londra'da öğrenim gördükten sonra Türkiye'ye döndü. Mülkiye'de yüksek lisans eğitiminin ardından Ankara'da TRT Haber Merkezi'nde gazeteciliğe başladı. Bir dönem Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda iletişim dersleri verdi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından üniversiteden ayrıldı. İstanbul'da haftalık Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileriyle Cumhuriyet ve Yeni Asır İstanbul gazetelerinde çalıştı. Ankara, Bahçeşehir, Bilgi, İzmir Ekonomi ve Kadir Has üniversitelerinin iletişim fakültelerinde gazetecilik dersleri verdi. 1996’daki kuruluşundan 2013 yılına dek yaklaşık 16 yıl Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yaptı. “Gazeteci olarak yaptıklarımın çok azından pişmanım. Neyse, ‘önemli’ bir köşe yazarıymışım gibi sizlerin sütunlarından çalmayayım. Bize güvenerek yazı gönderen herkese bol minnettarlık ve sevgiyle…” satırlarıyla Radikal İki'ye veda etti. Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği'nden yargılanan gazeteciler arasında yer aldı; bu nedenle açılan davada 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para cezasına çarptırıldı. Sinema ve dizilerde senaryo ve kurgu danışmanlığı da yapan Eryılmaz, IPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi. Rolling Stones ve Marianne Faithfull hayranı. Asya'nın dedesi. |