Murat Belge yazısında, Erdoğan'ın
Ukrayna politikasındaki "çelişki"ye
şöyle işaret ediyordu:
Orta yerde bir "saldırı" var;
yani bir "saldıran" ve bir "saldırılan" var.
Biz, bunların ikisiyle de iyi ilişkiler
içinde olduğumuzu söylüyoruz.
Bunun nasıl mümkün olacağını düşünmek zor.
"Savaşa hayır" - Moskova
Murat'ın bu satırlarını okuyunca
kendi kendime gülmeye başladım.
Rahmetli Demirel'in bir sözü aklıma geldi.
Bu gibi çelişkili politik durumlarda
Demirel, bir İskoç atasözünden naklen
şöyle derdi:
İki ata aynı zamanda binemezsin;
iki atı birden sürmeye kalkarsan
kıçın yırtılır.
Desen: Selçuk Demirel
Bu değil bugünkü yazımın konusu.
Putin'in zalim savaşına karşı Rusya'da
her geçen gün kabarmakta olan
muhalefetin yürekli sesine değinmek istiyorum.
Saint Petersburg
Diktatör Putin ülkede "savaş" sözcüğünü
bile yasaklamış durumda.
Ama buna rağmen barış çığlıkları yükselmeye
devam ediyor.
Bugüne kadar 7500 barış eylemcisi
gözaltına alındı ama barış protestoları
durmuş değil.
Savaşa hayır diye bağıranlar
meydanlardan, sokaklardan kaçmıyor.
Moskova
Aleksey Navalni, hapisteki Putin karşıtı lider,
The Guardian'da yer alan habere göre,
Twitter üzerinden şöyle bir çağrı yapmış:
Putin, Rusya değildir!
Biz, Rusya olarak, barış ülkesi olmak istiyoruz.
Aklını yitirmiş çar tarafından
Ukrayna'ya yönelik saldırgan savaşı
fark etmiyor gibi yapan korkaklar,
korkmuş, sessiz insanlar ülkesi olmayalım.
Sahte tarih saçmalıkları karşısında
sessiz kalamam, kalmam ve kalmayacağım.
21'inci yüzyılın üçüncü 10 yılındayız
ve insanların tanklarda, bombalanan
evlerde yandığını izliyoruz. Televizyonlarda
nükleer savaş başlatmak konusunda
gerçek tehditler görüyoruz.
Ben de Sovyetler Birliği'ndenim.
Orada doğdum. Çocukluğumda temel cümle
"barış için mücadele"ydi.
Herkesi sokaklara çıkmaya ve barış için
mücadele etmeye çağırıyorum.
Putin, Rusya değil.
Şu an Rusya'da en çok gurur duymanız gereken,
sokağa çıkıp "savaşa hayır" dedikleri için
gözaltına alınan 6 bin 824 kişi.
Rusya'nın neresindeyseniz,
Belarus'taysanız ya da gezegenin diğer
ucundaysanız, şehrinizin merkezine gidin.
Bu savaşa karşı mücadele edelim.
Her şeyin bir bedeli var.
Şimdi, 2022'nin baharında, bu bedeli ödemeliyiz.
Saint Petersburg
Ya istiklal ya ölüm diyor, hapisteki lider...
Özgürlüğün bir bedeli vardır.
Bu bedel yalnız Ukrayna'da değil,
Rusya'da da ödenmeye başladı.
Anlaşılan o ki, daha çok acılar çekilecek.
Ama şunu yazın bir kenara:
Putin'in bir ayağı çukurda!
Yanlış hesap yaptı.
Rusya'nın geleceğinden yiyor.
Putin, zaman alsa da, o çukurdan kurtulamayacak,
her diktatör gibi gömülüp yitip gidecek.
Hitler gibi, Stalin gibi bir tiran daha
tarihin çöp tenekesine atılmış olacak.