Önce vergi alanında senelerce çalışmış uzman bir kaynağım aradı:
"Gördün mü son dakika" eklenen maddeyi?"
Görmemiştim, baktım. TBMM Genel Kurulu'nun 9 Mart Perşembe günkü oturumunda görüşülen "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"dan söz ediyordu. Affederken gelir hedefleyen bu kanun, gerçekte iktidarın bir seçim yatırımıydı. halkın vergi dairelerine olan köprü, otoyol askerlik trafik gibi hemen her türden borçlarının yeniden yapılandırma kapsamına alınıyordu ama tabii bunlarla sınırlı değildi. Matrah arttırımı imkanı, düzenlemenin ağırlık merkezini oluşturuyordu.
On dakika ara
İşte bu kanun teklifi görüşmelerinin sonuna gelinmişken oturuma bir on dakika ara verilmiş sonra da AKP'li milletvekillerin imzalarıyla eklenen önerge ile yepyeni bir madde ihdas edilmişti.
Yeni konulan "geçici 1 Madde" ile gelir ve kurumlar vergisi yükümlülerine 2022 yılı için de matrah arttırımı olanağı verilmişti.
Vergi, ilgili ve meraklı olmayan için hayli sıkıcı ve zor gelebilen bir konudur. Çünkü uzmanlık ister. Bu nedenle de yerine göre anlatması da anlaması da kolay olmayabilir. Uzman olmasam da haber değeri taşıyan asıl meramımı kamu yararı açısından önemli bulduğum için deneyeceğim. (T24 yazarı Erdoğan Sağlam bu konuda bilgilendirici, ufuk açıcı yazılar yazıyor. Nitekim bu yazının konusu olan 2022 için de iş dünyasından matrah arttırımı talebi geldiğini kamuoyuna duyurmuştu.)
Zaman zaman iktidarların yasa çıkararak başvurduğu bir yol olan matrah arttırımı ile vergi yükümlülerine "kolaylık" sağlanır. Bir vergi yükümlüsü, diyelim şirket sahibi belirli koşulları sağlayarak vergi matrahını arttırırsa, vergi incelemesinden ve tarhiyatından kurtulur. Dürüst yükümlüleri cezalandırdığı eleştirilerine de yol açan bu uygulama, bugüne kadar beyannamesi verilmiş olan dönemleri kapsadı.
Buraya kadar sürpriz sayılacak bir konu yok.
Süre bitmeden
Alışılmışın dışında olan ne derseniz, şu:
Yazının girişinde bahsettiğim sonradan eklenen madde ile bu imkan, beyannamesi henüz verilmemiş olan dönem için tanındı. 2022 yılına ilişkin beyanname verme süresi henüz bitmedi.
Vergi uzmanı olan kaynağımın iddiası önemliydi. Ona göre kurallara uygun işlem ve ödeme yapmamış yükümlüler için vergi incelemesi yolu şimdiden, bugünden kapanıyordu.
Tam bu aşamada vergi müfettişi kökenli Gelirler Genel Müdürlüğü, defterdarlık yapmış olan CHP Milletvekili Akif Hamzaçebi'nin sosyal medya paylaşımını okudum.
"Erdoğan seçimi kaybedeceğini gördü"
Hamzaçebi'nin değerlendirmesi şöyleydi:
"2022 yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesi 2023 Mart, kurumlar vergisi beyannamesi Nisan ayı içinde verilir. Bugün kabul edilen önerge ile ise henüz beyannamesi verilmemiş olan 2022 için de matrah artırımında bulunulabilecektir. İktidar böylece vergi sistemini yok etmiştir.
Bunun bir anlamı daha var. Erdoğan seçimi kaybedeceğini görmüştür.
Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığında yandaş şirketlerin geriye doğru vergi denetimi yapılabilecek bir yılını bile bırakmamıştır. Ancak şunu hatırlatayım. Kara para soruşturmalarından hiçkimse kurtulamayacaktır."
Bir çeşit himaye
Gerçekten de bir yükümlüye, beyannamesini henüz vermediği 2022 yılı için matrah arttırımı olanağı sağlanması, vergi incelemesinden kurtulması anlamına gelecek. Vergi uzmanı kaynağım bu durumu şöyle açıkladı: "Diyelim ki bir büyük ihalede ödemelerle ilgili sorun saptandı. Vergi denetçileri bu konuda, o şirket sahibinin hesaplarının incelemesini yaparak yol alır. Ama şimdi bu maddeyle, çok büyük bir yolsuzluk ve karapara soruşturması bile olsa inceleme yapılamayacak."
* * *
Konu gerçekten önemli. Dahası, Hamzaçebi'nin "Erdoğan seçimi kaybedeceğini görmüştür" tespitini de dikkate almakta yarar var. Satır aralarından çıkan anlam, iktidarın yanında duran meşhur ya da meşhur olmayan şirketlerin bu maddeyle koruma güvence altına alınmak istendiği.
Muhalefet söz almamış
Evet bu önemli kanun 12 Mart 2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Benim dikkatimi çeken bir diğer ayrıntı, Genel Kurul görüşmeleri sırasında bu düzenlemeye bir itirazın gelip gelmediği sorusuydu. Bu soruya yanıt bulmak için TBMM genel kurul tutanaklarına baktım ama önerge olması gerektiği gibi okutulmuş, "kabul edenler etmeyenler kabul edilmiştir "seyrinde geçmiş.
İlaç niyetine bir kişi söz alıp konuşmamış, "Ne yapıyorsunuz neden yapıyorsunuz?" dememiş. Saate baktım çok mu geçti diye. Henüz 20 bile olmamış Denebilir ki itiraz edilse, sorgulansa bile sonuç değişmezdi, AKP'nin çoğunluk oylarıyla kanun yine geçerdi. Doğrudur ama o tutanakta yapılmak istenen şeyin asıl niyetini sorgulayan bir konuşma, itiraz görmek kötü mü olurdu?
Çiğdem Toker kimdir? Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı. Ödülleri |