Büyük depremde İskenderun Devlet Hastanesi yıkılan binlerce yapıdan biri oldu. 55 yıl önce SSK hastanesi olarak açılan bölümünün A Blok'u çöktü. Yoğun bakımda tedavi gören hastalar, hastane çalışanları enkaz altında kalarak yaşamlarını yitirdi.
Hastane için tam 11 yıl önce depreme dayanıklılık raporu hazırlandığını öğrenmek yıkımın kendisi kadar dehşet vericiydi. Bu bilgiyi daha vahim hale getiren ise bizzat hastane internet sitesinde apaçık duruyor oluşuydu (Yazıyı yazarken kaldırılmış mı diye kontrol ettim; Hastane Tanıtım Sunumu, son sayfasındaki bu bilgiyle duruyordu.)
* * *
Tek görevi şifa dağıtmak olan bir devlet hastanesinin, depreme dayanıksız olduğu bilinerek 11 yıl boyunca açık tutulması, ihmal değil, zamana yayılmış bir cinayettir.
11 yıl içinde 11 kere başlanıp bitirilebilecek orta ölçekli bir hastanenin ihalesi nasıl olur da yapılamaz, tamamlanamaz?
* * *
Kayıtlara bakılırsa buna niyet edilmiş. Ama sorun şu ki sadece niyet edilmiş! Ağırdan almakta, ihmal etmekte, sürüncemede bırakmakta beis görülmemiş. Nasılsa söz konusu olan kamu sorumluluğu, nasılsa zamana yayılır, nasılsa soruşturma izni verilmez, ama en önemlisi, nasılsa bu Kamu Özel İşbirliği modeliyle yaptırılan bir şehir hastanesi değil, milletlerlerarası tahkim ve alacaklarının peşine düşecek bankalar, finans kuruluşları söz konusu değil.
İhale nasıl yapılır ihalesi
Basit bir internet aramasıyla erişilebilen bilgilere göre, Sağlık Bakanlığı 600 yataklı İskenderun Devlet Hastanesi için 27 Ekim 2020'de hizmet alımı ilanına çıkmış. Vurgulayalım: Bu, daha hastanenin yapım ihalesi değil, "Uygulama Projeleri ve İhale Dokümanları Hazırlanması İşi" başlığıyla açılmış bir ihale. Deyim yerindeyse "ihale nasıl yapılır" ihalesi.
Nitekim Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Ekim 2020'de Covid-19 önlemlerini görüşmek üzere Adana'da yaptığı toplantıda "İskenderun 600 yataklı İlçe Hastanemizin arsa sorunu çözüldü. 12 Kasım'da proje ihalesini yapıyoruz" diyor.
Ancak 2020/561115 kayıt numaralı ihalenin sonrasını bilmiyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da 25 haziran 2021'de gittiği Hatay'da birçok projeyi anlatırken arada "Ayrıca 660 yataklı İskenderun Devlet Hastanesinin proje çalışmaları sürüyor" diyor.
İskenderun'da siyaset yapmış Belen Belediye Başkanı İbrahim Gül Ses gazetesine verdiği mülakatta (5 Mayıs 2020) şöyle diyor:
"Hastane ile ilgili bugüne kadar herhangi bir çalışma yapılmamış. Sadece yer tahsisi var bunun dışında bir şey yapılmamış. Bölge milletvekillerimizle, sağlık bakanımıza gittik görüştük olumlu sonuç aldık. Kısa süre içerisinde Arsuz ve İskenderun devlet hastanelerinin ihalesi yapılacaktı. Projesi hazır sadece İhale sürecine gelinmişti. Fakat corona süreci baltaladı. Virüsten sonra hastane ile ilgili attığımız adımların takipçisi olacağız."
* * *
Bol bol cekli caklı demeçler okuyoruz ama depreme dayanıklı olmadığı tescillenmiş bir hastanenin faal olmasının ne anlama geldiğini anlama bunun sorumluluğunu üstlenme yok. Biliyor musunuz, İskenderun Devlet Hastanesi için depreme dayanıklı değildir raporunun verilmesinden bu yana Sağlık Bakanlığı onlarca hastane ihalesi yaptı.
Son beş yıl içinde toplam yaklaşık 21 bin yataklı 14 şehir hastanesini hizmete açtı. Bunların yatırım tutarı 8 milyar doların üzerinde.
2020-2021 döneminde ayrıca yine "şehir hastanesi" adını verdiği 9 tane 900-1000 yataklı hastane ihalesi yaptı. İhalelere verilen teklifler 1 milyar TL civarındaydı. Çoğunun inşaatı yarılandı, tamamlanmak üzere. Bazıları da yenilendi. İhale tarihlerindeki bedel ve döviz kuru üzerinden yaptığım hesaplamalara (tümüne Milletin Cebinden adlı kitabımda yer verdim) göre yatak başına maliyeti 128 bin ile 171 bin dolar aralığında değişen bu hastaneler hep Kamu İhale Kanunu'na göre ihale edildi. Bu ihale süreçlerinde Covid vardıb Ama İskenderun Devlet Hastanesi, bu ihaleler arasında yerini alamadı? Neden depremde yıkılacağı biline biline yoğun bakımlarda hasta tedavi edildi, doktorlar hemşireler orada çalıştı? Neden? Bu sorunun cevaplanması gerekiyor.
Bir başka konu, deprem izolatörü. Şehir hastaneleri yapılırken ve tanıtılırken, -fonksiyon olarak otomobillerdeki amortisörlere benzetilen- izolatörler bir kalite kriteri olarak sunuluyor. Yapının uygun bir yerine konulan sistemler deprem ile bina arasındaki doğrudan etkiyi üstlenerek, sarsıntıyı emiyor.
Sağlık Bakanlığı'nın ihale makamı olarak 2012 yılından bu yana yaptırdığı sayısız hastane ihalesinde muhtemelen şartnamelere konulan izolatörlü bir hastaneyi İskenderun hak etmiyor muydu?
2012'den bu tarafa Sağlık Bakanlığı'nda dört bakan görev yaptı. Kamuoyuna açıklama yükümlülükleri vardır.
Çiğdem Toker kimdir? Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı. Ödülleri |