Bütçede bir kamu kuruluşuna ayrılan ödenek, o sene bitirilemezse (yani para artarsa) o ödenek, ihtiyacı olan başka bir kamu kurumuna aktarılabiliyor. Mali mevzuat öteden beri bu aktarıma izin verdiği gibi, kanunla ayrıntılı olarak düzenlenmiş de.
Bu oran, Kamu Mali Yönetimi Bütçe Kanunu'na göre yüzde 2'ydi. Gelin görün ki TBMM'deki son bütçe görüşmelerinde beş kat arttırılarak yüzde 10'a çıkarıldı. Gayet teknik, rutin bir toplantı işleyişi sırasında okunarak oylanan bu hamle, gerçekte siyasi bir nitelik taşıyor ve iktidarın uygun gördüğü birçok "deliği kapatması" anlamına geliyor. Kamu Özel İşbirliği projeleri için müteahhitlere yapılacak ödemelerden, Kur Korumalı Mevduat kadar farklı bir çok alan yani.
Ancak bu ince bu hamle, gözlerden kaçmadı ve Plan Bütçe Komisyonu tutanaklarına geçti. "Aktarma, ekleme, devir ve iptal işlemleri" başlığını taşıyan söz konusu maddeyi, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü gecen Cuma Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz okuttu:
"MADDE 6- (1) Bu Kanunla verilen ödeneklerin etkin ve verimli bir şekilde kullanılması amacıyla, kamu idarelerinin yıl içinde ortaya çıkabilecek ihtiyaç fazlası ödeneklerinin diğer kamu idarelerinin ödenek ihtiyacının karşılanmasında kullanılmasını temin etmek veya ödeneklerin öncelikli hizmetlerde kullanılmasını sağlamak üzere genel bütçe ödeneklerinin yüzde 10'unu aşmamak kaydıyla; genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idarelerin bütçelerine konulan (…) ekonomik kodlarındaki kullandırmak üzere genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydetmeye ve bütçelenen ödenekten gelir gerçekleşmesine göre ilgili tertiplere aktarma yapmaya, 2022 yılı içinde harcanmayan ödenekleri bütçeye devren ödenek kaydetmeye, bu hükümler çerçevesinde yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esaslar belirlemeye, Cumhurbaşkanı yetkilidir."
Milli Eğitim ile Emniyet'in ödenekleri nerede?
Madde görüşülürken İYİ Parti Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinisli, hem eleştirdi hem de önemli bilgiler paylaştı.
Yedek ödeneğin yukarıda andığım kanunda yeri olduğunu, aktarma yapmaya Cumhurbaşkanı'nın yetkili olduğunu anımsatan Cinisli sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Örneğin, 2021 yılı içerisinde Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığına 96 milyar 404 milyon lira yedek ödenek aktarımı yapılmış. İhtiyaç fazlası olarak kaydedilen ödeneklerin 62 milyar lirası Millî Eğitim Bakanlığına, 19 milyar lirası Emniyet Genel Müdürlüğüne, 11 milyar lirası Jandarma Genel Komutanlığına ait. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığına kaydedilen bu ödeneklerden Hazine ve Maliye Bakanlığına, Sağlık Bakanlığına, Karayolları Genel Müdürlüğüne aktarımlar yapılmış.
Yani öğretmenden, polisten 'ödenekler fazla' diyerek alınmış, kur korumalı mevduatın finansmanına, garantili geçişlere, kamu-özel iş birliğiyle yapılan şehir hastanelerine aktarılmış."
Çocuklar okula aç giderken?
Cinisli'nin aktardığı bu veriler, milyonlarca çocuğun okula aç gittiği ülkemizde, AKP iktidarının bütçe tercihlerini kimden yana kullandığını da net gösteriyor. Öğrencilere yemek verilmesine ilişkin muhalefet teklifi iktidar tarafından reddedilirken Milli Eğitim Bakanlığı'nın 62 milyar liralık "fazla" ödeneği Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'na aktarılıyor.
Polis memurlarının banka promosyonlarının hakkaniyetli tutar ve usulde verilmesi için kıyametler kopar, bakan yardımcısı muhalefet milletvekili hakkında suç duyurusunda bulunduklarını tweet'lerken, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 19 milyar lirası yine Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'na aktarılıyor. Oradan da Sağlık Bakanlığı'na, Karayolları'na Hazine'ye...
Soru şudur: Bakanlıkların ihtiyacı olduğu apaçık ortadayken, "nedense" Cumhurbaşkanlığı'na aktarılan bu paralar dövize endeksli garantili projeler için yapılmış gizli sözleşmelerin gereği olarak şirketlere ve Kur Korumalı Mevduat için mi aktarıldı? İhtiyaç fazlası olarak adlandırılan bu ödeneklerin Sağlık, Milli Eğitim, Hazine ve Maliye Bakanlıklarına aktarılma nedenleri nedir?
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, Karayolları, Sağlık Bakanlığı'nın kamuoyunu aydınlatması gerekiyor.
Not: Değerli okurlar, küçük bir takvim değişikliğini paylaşmak isterim: Yazılarım önümüzdeki haftadan itibaren, çarşamba ve cuma günleri yayımlanacaktır.
Çiğdem Toker kimdir? Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı. Ödülleri |