Cevdet Kadri Kırımlı

04 Haziran 2024

Tayvan'da uzatmalar mı oynanıyor?

Xi Jinping liderliği döneminde Tayvan konusunu kesinlikle "halletmek" niyetinde. Onun iktidarında Tayvan'a bir müdahalenin olup olmayacağı değil zamanlaması tartışılıyor sadece

Hatırlanacağı üzere Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC)'ne karşı en mesafeli duran Demokratik İlerleme Partisi (DİP)'nin adayı Lai Ching-te (ya da daha sık kullanılan ismiyle William Lai) geçen Ocak ayında yapılan seçimlerde devlet başkanı seçilmiş ancak 113 üyeli parlamentoda sadece 54 sandalye kazandığı için çoğunluğu sağlayamamıştı.

ÇHC ile ilişkilerde daha itidalli olunmasından yana olan adanın "kurucu partisi" Kuomintang (KMT)'ın 51, yine benzer bir anlayışı paylaşan Tayvan Halk Partisi'nin ise 8 üyesi var. Dolayısıyla parlamentoda çoğunluk muhalefette.

Lai'nin 20 Mayıs'ta göreve başlamasından hemen önce muhalefet partileri parlamentoya hükümet üzerinde daha fazla denetim yetkisi verilmesi için harekete geçti. Tasarıda hükümet görevlilerinin parlamentoda yaptıkları doğru olmayan beyanlarının suç sayılması gibi maddeler de yer alıyor. Öyle anlaşılıyor ki muhalefet başkan ve yönetiminin yetkilerini tırtıklamaya yolunda uzun vadeli bir strateji izleyecek.

Bu teklif parlamentoda ciddi kavgalara yol açtı. Ardından Demokratik İlerleme Partisi yanlıları sokağa çıktı ve parlamento önünde muhalefete yönelik protestolara başladı.

Tahmin edileceği üzere bütün bu gelişmeler ÇHC ile yakından ilişkili.

Perdenin arkasındakiler

Ama önce ÇHC'nın Tayvan politikalarını belirleyen en önemli kişiyi tanımakta yarar var. Çin Komünist Partisi (ÇKP) hiyerarşisinde 4 numarada bulunan politbüro Yürütme Komitesi üyesi Wang Huning (王沪宁)'ı yani… Onu ÇKP'nin ikinci en güçlü ismi diye nitelemek yanlış olmaz. Xi Jinping dahil son 3 lidere danışmanlık yapmış, son 30 yılda ÇKP'nin hem iç hem de dış ilişkileri bağlamında ideolojisinin şekillendirilmesine birinci derecede katkıda bulunmuş biridir.

1985'te 30 yaşında ülkenin en genç doçenti olan Wang Huning, Fudan Üniversitesi'nde siyaset bilimi üzerine çalışmalarıyla dikkat çekmişti. Üniversitesi dergisinde yayınlanan "Modernleşme Sürecinde Siyasal Liderlik Yollarının Analizi" adlı makalesi ve ardından basılan Karşılaştırmalı Siyasi Analiz kitabında hızlı ekonomik büyümeyi sağlama ve sosyal kaynakları etkin bir şekilde yönlendirilmede merkeziyetçi bir siyasi yapının demokratik ve ademi merkeziyetçi bir yapıdan daha başarılı olacağı tezi vurgulanıyordu.

1988'de akademik bir program çerçevesinde ABD'ye altı aylık gezi yaptı. İlk üç ayı Iowa Üniversitesi'nde geçirdikten sonra üç hafta da California'daki Berkeley Üniversitesi'nde bulundu. ABD'de kaldığı süre içinde 30'un üzerinde şehri ve 20'ye yakın üniversiteyi ziyaret etti. Daha sonra gözlemleri Amerika Amerika'ya Karşı adlı bir kitapta topladı.

ÇKP'nin yeni rolünü tanımlayan, 2002'de o zamanki Başkan Jiang Zemin tarafından açıklanıp ÇKP'nin 16. Kongresi'nde onaylanan "Üç Temsil (三个代表)" doktrinini [1] geliştiren isimlerden biri olduğu gibi Xi'den önceki Başkan Hu Jintao'nun "Gelişme Üzerine Bilimsel Görüş (科学发展观) adlı doktrinine de büyük ölçüde katkıda bulunmuştur .

Ama "ustalık dönemi" eserleri Xi'nin "Çin Rüyası (中国梦)" ve "Yeni dönenimde Çin karakterli sosyalizmde Xi Jinping Düşüncesi (习近平新时代中国特色社会主义思想)" dir.

"Aydınlanmış bir otokrasi"nin Çin için en doğru yönetim olduğuna inanan Wang, istikrar için liderin uzun süre görevde kalması gerektiği görüşündedir. Xi'in iki dönem kuralını değiştirip kalıcı lider haline gelmesinin de fikir babasıdır. 2000'li yılların ortalarından itibaren Xi Jinping ile yakın çalışmış, onun yönetime gelmesinden sonra da önemli tüm politikaların belirlenmesinde etkili olmuştur.

Son derece mazbut bir kişi olan hatta parti kademelerinde yükselmeye başladıktan sonra bütün eski iş ve meslek arkadaşlarıyla ilişkisini kesen, çalışkanlığı ve erdemliliğiyle tanınan Wang partinin teorisinin yanı sıra üst düzey kadrolarının şekillenmesinde de belirleyici rol oynamıştır.

"Teşbihte hata olmaz" meseline sığınıp onu "Xi Jimping'in ruhu" diye tanımlasak çok da abartmış olmayız hani.

2008-2016 arasından devlet başkanlığı yapan Ma Ying-jeou geçen Nisan ayındaki Çin ziyaretinde Xi Jinping ile de görüştü. Kuomintang (KMT) üyesi olan Ma Tayvan'ın bağımsızlığı fikrine karşı olduğunu açıklamıştı.

* * *

Wang 2000'li yılların başından beri Tayvan konusunda stratejiler geliştirmiştir.

Ülkenin Tayvan politikalarını belirleyen ana organ konumundaki ÇKP Merkez Komitesi'ne bağlı "Tayvan İlişkileri Merkezi Önderlik Grubu (中央对台工作领导小组)"nun da başkan yardımcısıdır (başkan Xi Jinping).

Son bir yıl içindeki etkinlilere bakmak Wang'ın yaklaşımı konusunda fikir vericidir.

Örneğin geçen yıl 12 Ekim'de Pekin'de yapılan "6. Tayvanlı Yoldaşlar için Sosyal Organizasyonlar Forumu"na bizzat başkanlık etmiştir. Tayvan'dan 300'ü aşkın katılımcının yer aldığı organizasyonun amacı Çin'de iş ve çalışma imkanları sunmaktır.

Yine geçen yıl 14 Kasım'da "Boğaz Ötesi Girişimciler Zirvesi"nin 10. yıl dönümü toplantısına da başkanlık etmiştir. Bu girişim ÇHC'de işletmeleri olan Tayvanlı iş adamlarını bir araya getiren bir yapıdır.

Tayvan iş dünyası için ÇHC ile ilişkiler oldukça önemlidir. ÇHC Tayvan'ın en büyük ticaret ortağı durumundadır ve iki ülke arasındaki ticaret hacmi 224 milyar dolara ulaşmaktadır. Üstelik bunun çok büyük bir bölümünü Tayvan'ın ihracatı oluşturmaktadır. Adanın toplam ihracatının yüzde 42'si Çin ve Hong Kong'adır. Bunun yanı sıra pek çok Tayvan şirketinin Çin'de önemli yatırımları vardır. İş nedeniyle ÇHC'inde yaşayan Tayvanlarının sayısı 2 milyonu bulmaktadır. Ya da başka bir ifadeyle ada nüfusunun yaklaşık onda biri geçimini ÇHC'de kazanmaktadır. Tahmin edileceği üzere bu kesimler ÇHC ile ilişkilerin limonileşmesini istememektedir.

ÇHC ile iyi ilişkilerden yana olan bu kesimleri Tayvan'da baskı grubu oluşturacak şekilde örgütleme planın vites yükselterek devam edeceği anlaşılıyor. Muhalefet partilerinin parlamentonun yönetim üzerindeki denetimin artırmaya yönelik yasa teklifini de bu çerçevede değerlendirmek yanlış olmaz.

Parlamentodaki kavgalar ve sokaklardaki gösterilerin yaygınlaşması kuşkusuz ki Tayvan'daki istikrarı giderek olumsuz etkileyecektir.

Tayvan'ın yeni başkanı Lai Ching-te'nin göreve başlamasının hemen ardından ÇHKO tarafından başlatılan ve 2 gün süren Müşterek Kılıç 2024A şimdiye kadarki tatbikatların en kapsamlılarından biriydi. Kırmızı ile işaretli alanlar bu tatbikatın kapsama alanlarını göstermektedir.

"1992 Konsensus"u ve "barışçıl çözüm" senaryosu

ÇHC'nin "barışçıl çözüm" bağlamında sıklıkla vurgu yaptığı tartışmalı bir mutabakat var, "1992 konsensusu (九二共識"

1992'te ÇHC ile Tayvan arasında ilişkilerin normalleştirilmesi amacıyla başlatılan görüşmelerde o zaman iktidarda olan Kuomintang (KMT) ile ÇHC yetkilileri arasında tek bir Çin olduğu ve Tayvan'ın da bunun parçası olduğuna dair sözlü bir mutabakata varılmış.

2016'dan beri üçüncü dönemdir başkanlık seçimlerini kazanan DPP yarı resmi toplantılarda varıldığı söylenen bu"1992 Konsensusu"nu hiçbir zaman kabul etmedi.

Pekin, ilk kez 2021'de dile getirilen "Partinin Yeni Dönemde Tayvan Sorununun Çözümüne Yönelik Genel Stratejisi (新時代黨解決台灣問題總體方略) " çerçevesinde barışçıl çözümü bu "92 Konsensusu" minvalinde görüyor, yani Tayvan'ın ÇHC'ne uhuletle ve suhutle katılması olarak.

Halihazırda Tayvan kamuoyunun büyük bir bölümünün Hong Kong benzeri bir statü çerçevesinde ÇHC'ne katılmaya hevesli olmadığı biliniyor. [2] Kamuoyu yoklamalarına göre Çin'le birleşmeyi isteyenlerin oranı yüzde 10 seviyesinde.

Ama "ölümü görürlerse sıtmaya razı olabilirler" mi?

Mesela muhalefetle iktidar arasındaki gerilim adada siyasi istikrarsızlığın artmasına yol açarken bir de üstüne Çin Halk Kurtuluş Ordusu (ÇHKO) fiili bir abluka başlatıp ekonomik bir kaos ortaya çıkarsa Tayvanlılar bir şekilde ÇHC'nin parçası olmaya rıza gösterirler mi?

Wang'ın yaklaşımının bu çerçevede olduğu söylenebilir. Bir yandan yandaşları ödüllendirip diğer yandan gönülsüzlere ÇHC ile limoni ilişkilerin maliyetini göstermek.

Nitekim son tatbikatın sosyal medya yansımalarında böyle bir senaryonun izlerini görmek mümkün.

Geçen haftaki yazıda belirtiğim gibi "Müşterek Kılıç 2024A"şimdiye kadarki tatbikatların en kapsamlısıydı. Ancak bu tatbikatla ilgili haberlerin ÇHC'de sosyal medyada görünürlüğü az oldu. Örneğin Çin'in Twiitter'ı Weibo'da "Top 10"e gir(e)medi. Oysa 2022 yazında Pelosi'nin ziyareti nedeniyle yapılan tatbikat sosyal medyada günlerce ilk sırayı işgal etmişti. Bir başka ifadeyle yönetim bu tatbikatın ÇHC'de çok da gündem olmasını tercih etmedi.

Öte yanda bu tatbikatla ilgili hazırlanan propaganda malzemelerinin öncekilere göre çok daha "sert" ve doğrudan Tayvan'ı hedef alması dikkat çekiciydi. Örneğin ÇHKO Doğu Cephesi Komutanlığı'nca servis edilen bir filmde ateşlenen yüzlerce füzenin Tayvan'ı vurması gösterilmekte. Sanki daha ziyade Tayvan kamuoyu için hazırlanmış izlenimi veriyor.

* * *

Xi Jinping liderliği döneminde Tayvan konusunu kesinlikle "halletmek" niyetinde. Onun iktidarında Tayvan'a bir müdahalenin olup olmayacağı değil zamanlaması tartışılıyor sadece.


[1] "Üç Temsil" ÇKP'nin rolünü tanımlar: Partinin her zaman temsil edip gereğini yapmak durumunda olduğu 3 önemli öğe vardır: Ülkenin üretici güçlerinin geliştirilmesi, ileri Çin kültürüne yönelim ve Çin halkının önemli çoğunluğunun temel çıkarları.

[2] Bilindiği gibi 1997'de Hong Kong'un devri için ÇHC ile İngiltere arasında varılan mutabakata göre Çin Hong Kong'un mevcut yönetim yapısı ve düzenini 50 yıl boyunca korumayı kabul etmişti.

 "Tek ülke iki sistem" (一国两制 ) olarak adlandırılan bu uygulama Hong Kong'a Temel Kanun adı verilen mini anayasası çerçevesinde ÇHC'den bağımsız bir hükümet sistemine, yasal, ekonomik ve mali işlere sahip olma hakkı veriyor. Özerklik alanlarına yabancı ülkelerle ticari ilişkiler de dahil.

Ancak Çin'in 30 Haziran 2020'de uygulamaya koyduğu Ulusal Güvenlik Yasası Çin ile ilgili herhangi bir konuya muhalefet etmeyi imkansız hale getirmiş ve yasanın uygulanmaya başlamasıyla yüzlerce kişi tutuklanmıştı. Bu durum pek çoklarınca "Tek ülke iki sistem"in fiiliyatta fişinin çekilmesi olarak değerlendirildi.

Cevdet Kadri Kırımlı kimdir? 

İzmir'de doğdu.

Yurt içinde ve yurt dışında farklı şirketlerde yöneticilik yaptı.

Çin'de ve Hong Kong'da yaşadı.

"Çin Mucizesinin Sonu mu? Uyuyan Arslan Kağıttan Kaplan" adlı bir kitabı (İletişim Yayınları) vardır.