Çin ekonomisinin pandemiden beri teklemekte olduğunu galiba sağır sultan bile duydu. 2022 sonunda Covid-19’a karşı sıfır tolerans politikasına son verilmesinden beri de yavaşlama daha belirginleşti. İhracat yerinde sayıyor, ihraç ürünlerinde kâr marjları giderek daralıyor. Öte yandan iç tüketim bir türlü canlanmıyor. Çünkü ne hane servetlerinin yaklaşık yüzde 70’inin “park edildiği” gayrimenkul sektöründeki krizle birlikte ev fiyatlarının düşmesinin fakirleştirdiği orta sınıf ne de Batı ile yaşanan gerilimin ihracatı kösteklemesinden etkilenen KOBİ şürekası ile pandemi yasakları döneminde çok yara alan küçük esnafın harcama takati ve motivasyonu var. Bunlara bir de giderek artan genç işsizliğinin eklenmesi, tüketici güvenini iyice dibe itiyor.
Durumu biraz daha ete kemiğe büründürelim: Dört yıldır süren ev fiyatlarındaki düşüş sonucu ülke çapındaki toplam değer kaybının 18 trilyon dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Yuvarlak hesap 3 kişinin olduğu her bir hane, evlerinin değerinin azalmasından dolayı 4 sene önceye göre yaklaşık 60 bin dolar kaybetmiş durumda. Üstüne üstlük evin değeri azalmasına rağmen bankaya ödemekle yükümlü oldukları ipotek tutarı değişmediğinden, evin eski değeri üzerinden borçlular.
16-24 yaş arası genç işsizliğinde de durum giderek kötüleşmekte. 2023 Haziranında oranın yüzde 21,3’e yükselmesinin ardından Ulusal İstatistik Bürosu veri açıklamayı durdurmuş, 5 ay sonra değerlendirme kıstaslarını değiştirerek yeniden başlamıştı. Örneğin, master ve doktora yapmayı düşünen gençlerin değerlendirme dışı bırakıldığı yeni kriterlere göre genç işsizliği Aralık 2023’te yüzde 14,9 olarak açıklanmıştı. Ancak bu oran da yükselmeyi sürdürerek Ağustos 2024’te yüzde 18,8’e ulaştı. Haftada birkaç saat çalışan gençlerin bile işsiz sayılmadığı bu değerlendirmeye değil de, örneğin Pekin Üniversitesi Ulusal Kalkınma Okulu'ndan ekonomi doçenti Zhang Dandan’ın çalışmasına itibar edecek olursanız, genç işsizliği yüzde 46,5. (Mart 2023 verisi.)
16-24 yaş kategorisindeki gençlerin sayısının yaklaşık 100 milyon olduğu dikkate alınırsa, 50 milyona yaklaşan genç işsizler ordusunun ekonomi için hiç de hayırlı bir havadis olmadığı daha net anlaşılabilir. Bu işsiz gençler haliyle gerçek anlamda tüketici de olamıyorlar.
Çin’de genç işsizliği (16-24 yaş)
Kaynak: Çin Ulusal İstatistik Bürosu
Not: Ankete dayalı olarak yapılan bu araştırmadır. Ulusal İstatistik Bürosu Temmuz-Kasım 2023 arasında veri yayınlanmayı durdurmuştur, Aralık 2023’ten itibaren de öğrenime devam etmeyi düşünen gençleri değerlendirme dışına almıştır.
Bütün bunların sonucu olarak bireyler pek de harcama modunda değiller haliyle. Tüketici güven endeksinin seyrinden bu durumu görmek mümkün. Ufukta mevcut olumsuz koşulların iyileşeceğine dair bir emare göremiyorlar.
Çin Tüketici Güven Endeski (15 eyalette 6480 bireyle yapılan anket)
Kaynak: Çin Ulusal İstatistik Bürosu
Not: Endeks, tüketici güvenini 0-200 arasında bir skalada ölçüyor; 100 nötr duruşu ifade ediyor.
Yeri gelmişken belirtelim, Çinliler kültürel olarak zaten harcamaktan çok tasarruf etmeye eğilimliler. Çin, tasarruf oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri.
Hasılı kelam, ekonomideki kötü gidişat nedeniyle bireyler pek de tüketemiyor; tüketim harcamaları azalınca da ekonomi daha da limonileşiyor.
Aylık Perakende Satışlar (Yıllık değişim)
Kaynak: Çin Ulusal İstatistik Bürosu
Bu sarmalı kırmak için teşvik paketleri gündemde. Açılmaya başlayan paketlerin derde ne ölçüde deva olacağı muhtemelen önümüzdeki yıl görülecek.
Milletin kahir ekseriyeti, evli çiftler ipotek ödemeleri, çocukların eğitim masrafları, ebeveynlerinin bakım ve sağlık masrafları içine gömülmüşken, bütün bu dertlerden asude bir grup var ki giderek tüketimin göz bebeği haline geliyor.
“Evde kalmış” kızlar
Shèngnǚ (剩女) 2007 yılında sözlüğe girmiş bir tanım. Ön ek "Shèng" (剩) “artık” anlamına geliyor, yemek artığı gibi. "Nǚ" (女) ise kadın demek. Çin Eğitim Bakanlığı tarafından sözlüğe alınan bu kelimenin karşılığı “27 yaşını geçmiş evlenmemiş kadın” olarak ifade ediliyor.
Çin’de geleneksel olarak kadınların 20'li yaşların sonlarına kalmadan evlenmeleri beklenir. Hatta 20'li yaşların başlarından itibaren bir an önce evlenmeleri yönünde bir nevi aile ve mahalle baskısına maruz kalırlar.
Ülkedeki bekarların sayısı 239 milyonu buluyor. Kadın-erkek oranlarındaki dengesizlik göz önüne alındığında yaklaşık 100 milyon bekar kadın olduğu söylenebilir.
Kadınlar, erkeklere göre genelde daha iyi eğitimli. Örneğin, 2021 verilerine göre 20 ila 34 yaş arasındaki yetişkinler arasında lisans derecesi veya üzeri olanların yüzde 52,7'sini kadınlar oluşturuyor. Özellikle Z Kuşağı kadınları arasında toplumsal normların zorlamalarına rağmen bekarlığı tercih etmek yaygınlaşıyor. Zaten giderek azalan evlilik oranları bu trendin göstergesi.
Bu kuşak kadınların yarısından fazlası ayda 425 dolar (3000 RMB) ve üzeri kazandığından belli ölçüde finansal bağımsızlıkları var. Ebeveynlerinden ve büyükanne-büyükbabalarından daha fazla finansal bağımsızlığa sahip olan bu genç kadınlar, tüketici olarak haliyle giderek daha görünür bir rol oynuyorlar.
Bekar kadınlar, özellikle Milenyum Kuşağı ve Z Kuşağı, mutluluk ve kendini geliştirmeye yönelik olarak giderek daha fazla para harcıyor.
Halihazırda Çin'de 20-60 yaş aralığındaki 400 milyondan fazla kadın tüketicinin yıllık 1,4 trilyon dolar (10 trilyon RMB) fevkinde tüketim yaptıkları düşünülecek olursa, “evde kalmış” kızların değişen harcama alışkanlıklarının da hafife alınmayacak bir etkisi olabileceği söylenebilir.
Cevdet Kadri Kırımlı kimdir?İzmir'de doğdu. Yurt içinde ve yurt dışında farklı şirketlerde yöneticilik yaptı. Çin'de ve Hong Kong'da yaşadı. "Çin Mucizesinin Sonu mu? Uyuyan Arslan Kağıttan Kaplan" adlı bir kitabı (İletişim Yayınları) vardır. |