Candan Yıldız

03 Eylül 2024

Şişli Belediyesi unuttuğumuzu hatırlattı: Türkçe, Kürtçe, Ermenice, Arapça, Rumca aynı sahnede

"Biz olarak geleceğe umutla bakabileceğimiz bir hattı göstermek istiyoruz. Bunu tüm siyasete, mevcut siyasi iktidara inatla göstermek istiyoruz"

Kainatın Bütün Seslerine Açık Radyo'nun başına gelenlere verilen tepkinin üst ya da alt metninde "tek"leşen Türkiye'nin boğuculuğu da olsa gerek… Gazete haberlerine erişim kararlarının sansüre dönüşmesi, konser ve festivallere yönelik tehditlerin sansür ve otosansürün önünü açması, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası "milli" siyasete dönüşen tekçiliğin çıktıları… Kimi "hassasiyetlerin" sansür olarak içselleştirilmesi de bonusu…

CHP'li Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği Altın Portakal Film Festivali'nin sansür sınavını yazmıştım. İçselleştirmeye dair örnek…

Yunan sanatçı Despina Vandi'nin Türkiye'yi apar topar terk etmesi başka bir örnek… Ama 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde, Türkiye'nin tarihine dair çok şey söyleyen İstanbul Şişli'de başka bir şey oldu… İyi ki de oldu. Şişli, bize unuttuğumuz ya da unutturulmaya çalışılan çoğulculuğu hatırlattı.

Şişli Belediyesi'nin altı aya yayılacak Biz Şişli kampanyasının ilk etkinliğinde Kardeş Türküler bize Türkçe, Kürtçe, Rumca, Ermenice, Arapça şarkıların ahengini, barışı; çok dilli, çok etnisiteli, çok dinli Şişli'den hatırlattı.

"Ah işin rast gitse, barış gelse… Öyle demeyin barış demek aş demek, iş demek, az silah büyük bütçe demek, refah demek, huzur demek…"

Yer de manalıydı, Maçka Demokrasi Parkı…

Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan

Barış kavramının pek duyulmadığı, pek de sevilmediği bir siyasal iklimde Biz Şişli kampanyasını Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'a da sordum. Öyle ya, ortada gerim gerim gerilen bir toplumsal yapı var. Linçler, konser basmalar, bıçaklamalar, halay yasakları, düğün gözaltıları, köpek katliamları, kadın cinayetleri, göçmen çocukları dövmeler…

"İktidarın son 20-25 yıldır ötekileştirdiği, kutuplaştırdığı ve esas gündemleri yok sayarak toplumda pek çok tansiyonu yarattığı bir ortamda 'biz' olabilmeyi, gerçek değerlerimizi, bu toplumun çeşitliliğini, zenginliğini, Anadolu'nun gerçek potansiyelini, 'ben'likten 'biz'liğe doğru geçişin hatırlatmasını yaptık. Aslında var olanı… Şişli bu anlamda en özel yerlerden biri… Burada Ermenilerin, Alevilerin, Kürtlerin, Romanların, Sünnilerin bir komşuluk ilişkisi var. Burası bu zenginliği bütün travmalarına, hafızasına, bütün yaşanmışlıklara rağmen yaşıyor. Bunu en güçlü buradan konuşabilirdik ve kültür sanatla konuşabilirdik. Amacımız her şeye inat, 'biz' olabilmenin gücünü, 'biz' olarak geleceğe umutla bakabileceğimizi ilişkin bir hattı göstermek istiyoruz. Bunu tüm siyasete, mevcut siyasi iktidara inatla göstermek istiyoruz. İktidarın muhalefet alanında kalmamak… Toplumun sarılmaya çok ihtiyacı var. Bu toplumun mayasında olan bir şey.

Siyasetin Kürt, Alevi, Sünni, cemevi dediği, her şeyi ötekileştirdiği, bunu siyasete dönüştürdüğü bir hattı değil gerçekten milli beraberliği konuştuğumuz, bununla barıştığımız, büyüttüğümüz bir şeyi konuşabilseydik ve güçlü bir siyasetle konuşabilseydik, kurucu değerlerde olduğu gibi konuşabilseydik, Orta Doğu'da daha güçlü daha barışçıl bir coğrafyayı konuşacaktık. Önümüzdeki dönem buna çok ihtiyacımız var, potansiyelimiz var. Tek çıkışımız da bu…

Cumhuriyet Halk Partisi 412 belediyesi ile sosyal demokrat belediyecilik anlaşıyısı ile yerelden merkeze bir iktidarı götürecek, ispatlayacak bir siyaseti gösterecek. Şişli de örnek yerlerden biri olacak. Merkezi iktidarın SGK borçları diye konuştuğu her şey kurumsal çöküşün göstergesidir. Sermayenin çıkarlarını önceleyen bir iktidar, depremi konuşurken metrekare konuşan, sağlık politikasını konuşurken yaptığı hastanelerin metrekaresini söyleyen bir siyasete karşı sosyal demokrasi kavramının ne olduğunu iyi izah eden bir yerel yönetim anlayışını inşa etmek zorundayız. "

Emrah Şahan halay çekerken

Emrah Şahan'ın sözünü ettiği inat, Maçka Parkı'nda hayata geçti… Kürtçe halay yasaklarına inat Nanay, Keçe Kurdan (Kürt Kızı) eşliğinde herkesle birlikte "barış" halayı çekti.

Türkülerin, şarkıların, kültürlerin eşit kardeşliğini hatırlatan Yunan folk müzik icracısı Katerina Papadopoulou "bizler kardeşiz" diyerek bir İstanbul ve aşk şarkısı olan Menekşe ve Sümbüller'i kendi dilinden söyledi, udist sanatçı Kyriakos Tapakis'le birlikte…

Soldan sağa: Lena Chamamyan, Feryal Öney, Katerina Papadopoulou

Dil dil gezilen konserde Maraş'tan Şam'a göç eden ya da göç etmek zorunda bırakılan Ermeni sanatçı  Lena Chamamyan seyirciler arasında küçük bir çocuğun "Abla çok güzelsin" seslenmesi eşliğinde Arapça ve Ermenice şarkılar seslendirdi.

Bir gözlemimi de aktarmak isterim. Kardeş Türküler konserlerini yıllardır takip eden bir gazeteci, dinleyici olarak yorgun demokrat bir kitle var gibiydi… Neler yaşanmadı ki son 10 yılda… Feryal Öney, Vedat Yıldırım ve Selda Öztürk'ün halay çağrıları olmasaydı konser, omuz omuza vermenin simgesi de olan halayla final yapar mıydı, bilmem…

Şişli Belediyesi'nin "biz" hatırlatması başta da söylediğim gibi ay boyunca sürecek. Köprüler kurulacak, zamanın izi sürülecek, inançların ritüelleri, tanıklıklar, ses, söz ve dil, açık diyalog, dayanışma konuşulacak…

Candan Yıldız kimdir?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB'de On'da On Haber program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV'de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya'da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

"Öteki Sesler" isimli belgesel yaptı. "Dicle'nin Göz Yaşları" ile "Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24'le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.