Barış Soydan

20 Eylül 2021

Fuat Uğur haklı, enflasyon AKP ve Erdoğan’ı götürecek

“Enflasyon zaten düşecek” argümanına piyasayı ikna etmesi artık mümkün değil. Çünkü yukarıda gördüğümüz gibi bütün veriler enflasyonun düşmeyeceğini, baz etkisiyle hafif düşse bile hemen ardından yeniden yükselişe geçeceğini gösteriyor.

Fuat Uğur’un muhalefetin gıda enflasyonuyla AKP’yi devirmeyi çalıştığını öne süren ilginç yazısını okudunuz mu? Kutuplarda yaşayan iki kanatlı hayvanın adıyla anılan gruba yakınlığıyla da tanınan Uğur, Türkiye gazetesindeki köşesinde “Gıda enflasyonunun tek amacı var, Erdoğan’ı ve Cumhur İttifakı’nı devirmek” diye yazdı.

Haksız mı? Bence bir noktaya kadar haklı. Muhalefetin gıda fiyatlarını manipüle ederek hükûmeti devirmeye çalıştığı iddiası saçma ama enflasyonun bu gidişle Erdoğan’ı ve Cumhur İttifakı’nı devireceğini düşünmesi doğru.

Ekonomide geçen haftanın bence en önemli haberi, Türkiye’nin doğal gaz ithalat faturasının önümüzdeki üç-dört ayda yüzde 30-35 artacağı öngörüsüydü. Enerji uzmanı Ali Arif Aktürk, uluslararası piyasalarda doğal gaz fiyatlarının uçtuğunu, bunun Türkiye’yi de etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu anlatıyordu.

Enerji Günlüğü Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Kara da zamların eli kulağında olduğu haberini verdi: “Eylül ayında elektrik santrallerine satılacak gazın fiyatında yapılan artış, 1 Ekim’den itibaren elektrik fiyatlarına yansıtılması beklenir ki, bunun adı da elektrik zammıdır. Önümüzdeki kış, enerji açısından ağır geçecek diyebiliriz.”

Dün de Korkusuz gazetesi kömüre gelen fahiş zammı anlatıyordu:

“Kömür bu yıl yüzde 100’den fazla zamlandı. Geçen yıl tonu 1.200 liraydı, bu yıl 2.600 lira.”

Özet: Bütün işaretler yüzde 20’ye dayanan enflasyonun kış aylarında daha da azacağını gösteriyor.

Oysa hükûmetin ne hayalleri vardı! Enflasyon Kasım’dan itibaren düşüşe geçecek, Merkez Bankası da buna dayanarak faizi indirip Erdoğan’ın düşük faiz talebini yerine getirecek, böylece ekonomi seçim arifesinde canlandırılacaktı.

“Enflasyon nasıl düşecekmiş?” diye soracaksınız haklı olarak. Cevap: Baz etkisiyle. Enflasyon geçen yılın sonbahar aylarında çok yüksek çıkmıştı. Tüketici enflasyonu 2020’nin Ekim ayında yüzde 2.13, Kasım’da yüzde 2.30’du. Bunlar çok yüksek oranlardı. Enflasyon bir önceki yılın aynı ayına göre hesaplandığı için bu Ekim’de baz etkisiyle bir miktar gerilemesi bekleniyordu. Merkez Bankası ve iktidarın planı işte buna dayalıydı.

Enflasyon düşüşe geçince faiz de indirilecek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meşhur “Faiz enflasyonun sonucu değil nedenidir”  teorisine dayalı politikalar bir kez daha uygulamaya konacaktı.

Merkez Bankası bunu yapmaktan vazgeçmiş değil, yine yapacak. Hatta belki de bu hafta, 23 Eylül’deki Para Politikası Kurulu toplantısında. Ama “Enflasyon zaten düşecek” argümanına piyasayı ikna etmesi artık mümkün değil.

Çünkü yukarıda gördüğümüz gibi bütün veriler enflasyonun düşmeyeceğini, baz etkisiyle hafif düşse bile hemen ardından yeniden yükselişe geçeceğini gösteriyor.

Prof. Dr. Hakan Kara’nın verdiği bilgiye göre elektrik, doğal gaz, likit hidrokarbon, katı yakıtlar ve akaryakıtın tüketici enflasyonu içindeki payları sırasıyla 2,87, 1,84, 0,52, 0,79 ve 4,49 puan. Toplamda 10,5 puan ediyor. Yani enerji ürünlerinin tümüne birden yüzde 10 zam gelmesi, TÜFE’ye 1 puan ekliyor.

Sadece enerji fiyatları değil ki, gıda fiyatları da korkunç şekilde artıyor. Gıda enflasyonunun arkasında Fuat Uğur’un düşündüğü gibi muhalefet değil, AKP’nin yıllardan bu yana uyguladığı yanlış politikalar ve bu arada kuraklık ile emtia fiyatlarının tüm dünyada alıp başını gitmesi var.

Örneğin mısırın ton fiyatı sadece bir yılda 1.700 TL’den 2.800 TL’ye yükseldi.

Ankara’da Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun bir süredir panik içinde olduğu konuşuluyor. “Çünkü gelen ilk veriler enflasyonda yükselişe işaret ediyormuş” dedi bir kaynağım.

Enflasyon yükselecekse Merkez Bankası’nın normalde faizi indirmek değil yükseltmesi gerekir.

Ama tersini yapacak. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan, faizin enflasyonun sonucu değil nedeni olduğuna inanıyor.

Sadece enflasyonun nedeni olduğuna mı? Financial Times gazetesi Cuma günü yayınladığı, yabancı yatırımcıların Türkiye’den neden uzak durduğuyla ilgili haberinde eklemiş: “Erdoğan faizin bütün kötülüklerin anası ve babası olduğunu düşünüyor.”

Enflasyon yükselirken Merkez Bankası faizi indirirse ne olur? Belki esnaf (bankalar kredi faizini indirince) biraz rahatlar ama dolar yükselişe geçer, bütün dengeler iyice bozulur. Dolardaki yükseliş bir süre sonra enflasyonu tetikler, çarşı-pazardaki yangının alevleri daha da büyür. Halkın öfkesi daha da artar, AKP’deki erime daha da hızlanır.

Süleyman Demirel “Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur” demişti. Fuat Uğur haklı, enflasyon AKP’yi ve Erdoğan’ı götürecek.