Yankı Bağcıoğlu: Siyasi etkilerle verilen yanlış kararların milli güvenliğimize olumsuz etkileri tartışılmayacak mı

T24 Haber Merkezi 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, ''Türk - İsrail ilişkileri ortadayken, Trump ve kabinesinin İsrail'e müzahir tutumu da malumken, İsrail'den saldırı beklediğini en üst seviyeden açıklayan Türkiye'ye F-35 verilmesi mümkün mü? Trump yönetimine nasıl güveneceğiz? Savunma projelerinde siyasi etkilerle verilen yanlış kararların milli güvenliğimize olumsuz etkileri tartışılmayacak mı? Sorumluluğu kimse almayacak mı'' dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Türk Hava Kuvvetleri’nin modernizasyonundaki belirsizliklere ve savunma projelerinde alınan siyasi kararların milli güvenliğe olumsuz etkilerine dikkatİ çekti. Türkiye’nin muharip hava gücünün nicelik ve nitelik açısından bölgede zayıf düşme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirten Bağcıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti:

''Türkiye'nin muharip hava gücü, bölgedeki diğer ülkelerle kıyaslandığında hem nicelik hem de nitelik olarak zayıf düşme riskiyle karşı karşıyadır. İsrail F-35 ve F-15 gibi modern uçaklarla envanterini güçlendirirken, Yunanistan F-16V modernizasyonu ve Rafale alımlarıyla hava kuvvetlerini yenilemekte, F-35’leri envanterine katmaya çalışmaktadır. Rusya ise yeni nesil Su-57 ve Su-35 jetlerine yatırım yaparak hava gücünü artırmaktadır. Bu gelişmelerle birlikte Türkiye'nin bölgedeki hava üstünlüğü tehdit altındadır ve Türk Hava Kuvvetlerinin modernizasyonu acil bir gereklilik haline gelmiştir. S-400 alımı nedeniyle F-35 programından çıkarılan Türkiye, yeni uçak tedariki ve modernizasyon kitleri konusunda belirsizliklerle karşı karşıyadır. Son 20 yıldır envantere muharip uçak olarak sadece 30 adet F-16 dâhil edilebilmiştir. Savunma projeleri kapsamında siyasi saiklerle verilen kararlar, tedarik süreçlerini de olumsuz etkilemektedir.

Eurofighter Typhoon alımı gibi alternatif çözümler gündemde olsa da siyasi nedenlerle bu süreç de hızlanamamaktadır.  Milli projeler arasında Kaan MMU ve Hürjet öne çıkmaktadır, ancak bu projelerin tam anlamıyla harekâta hazır hale gelmesi uzun zaman alacaktır. Ayrıca, yerli motor üretimi konusu hala geliştirilme aşamasındadır.

Hava hakimiyeti olmayan ülkelerin muhasıma karşı çaresiz kaldıkları yadsınamaz bir gerçektir. Sonuç olarak, Türkiye'nin hava gücünü hızlı bir şekilde modernize etmesi bilinen ama oldukça önemli ve zorunlu bir ihtiyaçtır. Karadeniz, Ege ve Doğu Akdeniz’in yanı sıra Orta Doğu’daki güvenlik riskleri artarken, caydırıcı bir hava gücü, bölgedeki dengeyi korumak ve caydırıcılığımız açısından hayati öneme sahiptir.Bir taraftan üçüncü dünya savaşının çok yakın olduğuna yönelik bakan seviyesindeki açıklamalar ve diğer yandan her gün üçüncü devletlerin ülkemize tehdit olacağı mesajı verilirken; özellikle hava gücümüzün geliştirilmesine yönelik tutarlı, istikrarlı, sonuçlarını hala göremediğimiz somut adımlar atılmaması ve kafa karışıklığı gerçekten endişe vericidir.

CHP’li Uzgel: Erdoğan ‘İsrail’in sonraki hedefi Türkiye’ deyip, hiçbir şey olmamış gibi Saray'ına gidemez

Milli Savunma Bakanı Sayın Yaşar Güler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda soruları yanıtlayarak; 'F-16 Blok 70 tedariki kapsamında başlangıç ödemesi yapılmıştır, 40 tane F-16 alacağız, 79 adet modernizasyon kitinden vazgeçtik. Orada 6 tane F-35 uçağımız var. Şimdi KAAN’ı yaptığımızı görünce düşünceleri değişti, verebileceklerini ifade ediyorlar. ABD'ye F-35 almak için teklifimizi yeniden ilettik.' ifadelerini kullandı. Sayın Yaşar Güler geçen seneki bütçe görüşmelerinde ise, ‘Açıkçası biz KAAN gibi bir uçağı artık şu anda hangardan çıkarmışız, 15-20 gün sonra uçuracağız. Biz hakikaten F-35 almalı mıyız? Yoksa KAAN uçağı için biraz daha sabretmeli miyiz? Kendi yerli milli uçağımızı kullanmak dururken F-35'i kullanabilir miyiz, kullanmalı mıyız? Bunu iyice bir düşünmemiz gerekir. Benim şahsi görüşüm; kesinlikle alma taraftarı değilim.’ ifadesini kullanmıştı.

Bakan Güler'den "teğmenler" eleştirilerine yanıt: Ülkenin olabilir, bizim ana maddemiz değil; disiplin süreci işleyecek 

Gelinen son durum çerçevesinde akla gelen ilk sorular; F-35’lerin verilmesi için birçok şart ortaya koyan ABD ile nasıl bir anlaşma sağlandı? Şartlarda ve durumda ne değişti? Özellikle S-400 hava savunma sistemi kullanımı veya diğer konularda verdiğimiz tavizler söz konusu mu? Kaç F-35 alınması planlanıyor? TCG Anadolu’ya konuşlandırmak için Deniz Kuvvetleri Komutanlığının yaptığı talepler dikkate alınarak F-35B tedarik edilmesi mümkün olacak mı? Tedarik edilecek F-35 sayısına göre, F-16 tedarik projesi devam edecek mi?   Eurofighter Typhoon tedarik projesi iptal olacak mı? F-35 tedarik durumuna bağlı olarak geçtiğimiz sene Sn. Güler’in belirttiği gibi KAAN MMU projesinin akamete uğrama riski var mı? 79 adet modernizasyon kitinden vazgeçmemizin nedeni özgür modernizasyonu için ABD'den izin alınması mı? Türk-İsrail ilişkileri ortadayken, Trump ve kabinesinin İsrail'e müzahir tutumu da malumken, İsrail'den saldırı beklediğini en üst seviyeden açıklayan Türkiye'ye F-35 verilmesi mümkün mü? Trump yönetimine nasıl güveneceğiz? Savunma projelerinde siyasi etkilerle verilen yanlış kararların milli güvenliğimize olumsuz etkileri tartışılmayacak mı? Sorumluluğu kimse almayacak mı?"