Dünya

UCM'nin İsrail'e yönelik kararları, Batı'nın silah ambargolarına zemin hazırlayabilir

22 Kasım 2024 19:13
T24 Dış Haberler

Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama kararının, Tel Aviv'e küresel çapta hukuki baskıların ve Batılı ülkelerin uygulayabileceği silah ambargolarının önünü açabileceği belirtildi.

Haaretz gazetesinin askeri ilişkiler analisti Amos Harel, konuyla ilgili kaleme aldığı yazıda, UCM'nin Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama emri çıkarmasının pek çok ülkede İsrail askerleri ve komutanları hakkında açılan soruşturmalara yeni bir ivme kazandırabileceği kaydedildi.

UCM kararının, Batılı ülkelerin İsrail’e yönelik tutumlarını değiştirmesine neden olabileceğini belirten Harel, "Uluslararası Ceza Mahkemesinin (ICC) kararı, şimdiye kadar İsrail'e karşı daha ılımlı önlemlerle yetinen Batılı ülkelerin, İsrail'e yönelik yeni bir silah ambargosu uygulaması için kapı aralayabilir" değerlendirmesinde bulundu.

Söz konusu gelişmenin İsrail ordusuna yönelik çok sayıda suç duyurusu ve soruşturmayı da tetikleyebileceği belirtilirken, yazıda, “Bu karar, birçok ülkede görülen İsrail askerleri ve komutanlarına yönelik suç duyuruları ve soruşturmalara ivme kazandırabilir.” ifadesine yer verildi.

Uluslararası Ceza Mahkemesi, 22 yıllık tarihinin en önemli kararını verdi: İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı

 "İsrail yönetimi tutumuyla karara katkıda bulundu"

Harel yazısında, İsrail Demokrasi Enstitüsü Güvenlik ve Demokrasi Merkezinin Direktörü Dr. Eran Shamir-Borer’in yorumlarına yer verdi.

UCM’nin kararının "birçok açıdan şok edici" olduğunu, ancak İsrail yönetiminin tutumunun bu karara katkıda bulunduğunu belirten Borer, UCM Başsavcısı Kerim Han'ın mayıs ayında tutuklama emri verilmesi için yaptığı başvuru sonrası İsrail’in hiçbir şey yapmadığını ve hükümetin bir devlet soruşturma komitesinin kurulmasına şiddetle karşı çıktığını hatırlattı.

"Eğer o dönemde suçlamalarla ilgili etkili bir soruşturma mekanizması kurmuş olsaydık, savcı talebini geri çekebilirdi." diyen Borer, Gaze’nin kuzeyinde yaşananlara atıfla şunları kaydetti:

"Hakimler, suçların hala bugün işlenmeye devam ettiğini açıkça belirtiyorlar ve muhtemelen bu kararlarıyla başka bir insani felaketi durdurmaya yardımcı olduklarını düşünüyorlar."

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Roma Statüsü'ne taraf olan 120'den fazla ülkeyi ziyaret etmeye cesaret edemeyeceğini belirten Borer, Netanyahu’nun tutuklanma riskiyle karşı karşıya kalabileceğinin altını çizdi.

Öte yandan yazıya göre, antlaşmaya taraf olmayan ABD’de Trump yönetiminin UCM’ye karşı düşmanca bir tutum takınması beklenirken, Borer, İsrail’in “tüm umutlarını” sadece Amerikan desteğine bağlamaması gerektiğini vurguladı.

TIKLAYIN | UCM Başsavcısı Han'dan, taraf devletlere Netanyahu kararına uyma çağrısı

TIKLAYIN | BM'den Netanyahu hakkındaki tutuklama emrinin ardından "UCM'nin kararlarına uyma" çağrısı

UCM'nin Netahyahu ve Gallant hakkındaki kararı

UCM, dün açıkladığı kararda, "Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan ötürü" İsrail Başbakanı Netanyahu ile eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardığını duyurdu.

Kararda Netanyahu ve Gallant'ın açlığı bir savaş yöntemi olarak kullanma, savaş suçu ile cinayet, mahkum etme ve diğer insanlık dışı muameleleri içeren insanlığa karşı suçları işlediğine dair makul şüphe olduğu belirtildi.

Kararda ayrıca, Netanyahu ve Gallant'ın bilinçli olarak sivil nüfusu hedef alan bir saldırının talimatını verdiklerine dair makul şüphe olduğu ifade edildi.

 

Orta Doğu kaynıyor, bölgesel savaş riski artıyor; neler yaşandı?

Orta Doğu'da bölgesel savaş endişelerini artıran gerilimli ve çatışmalı bir süreç yaşanıyor. İsrail'in Hizbullah'ın binlerce iletişim cihazını patlatmasıyla başlayan süreç, İsrail'in Lübnan'ın güneyine başlattığı kara harekâtı ve İran'ın Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından balistik füzelerle yaptığı misilleme saldırısıyla giderek ısınıyor. İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de sürdürdüğü savaşın hedefleri arasına Lübnan'ın güneyi, İsrail'in kuzeyinde "yerlerinden edilmiş" vatandaşlarının bölgeye geri dönmesini de ekledi ve Hizbullah'tan Litani Nehri'nin gerisine çekilmesini istiyor. 

ABD'nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan'da Hizbullah'a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlemişti. İsrail, Hizbullah'a ait binlerce iletişim cihazını iki gün üst üste eş zamanlı saldırılarla patlattı. 

TIKLAYIN | Lübnan'da Hizbullah militanlarının çağrı cihazları eş zamanlı olarak patlatıldı; 8 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 800 kişi yaralandı

TIKLAYIN | Lübnan'da çağrı cihazlarının ardından telsizler de patlatıldı: En az 20 ölü, 450 yaralı; İsrail Savunma Bakanı'ndan "savaşta yeni aşama" açıklaması

TIKLAYIN | Patlamaları ne tetikledi: Hizbullah'ın, İsrail takibinden sıyrılmak için kullandığı çağrı cihazları binlerce insanı nasıl yaraladı?

FÜSUN SARP NEBİL YAZDI | Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı?

Hizbullah'ın kalesine büyük saldırılar; Hasan Nasrallah öldürüldü

Gerilimi iyice tırmandıran olay Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın, Hizbullah'ın kontrolündeki Dahiye'de hava saldırısıyla öldürülmesi oldu. Önce İsrail ordusu, 21 Eylül'de "hedefli bir saldırı" gerçekleştirerek Beyrut'un Dahiye bölgesinde bir apartmana hava saldırısı düzenledi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari, saldırıda, Operasyonlar Komutanı İbrahim Akil ile birlikte Rıdvan biriminin üst düzey komutanları ve komuta zincirlerinin öldürüldüğünü açıkladı. Hizbullah da yaptığı açıklamayla, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı.

TIKLAYIN | İsrail'in Lübnan’daki “hedefli” hava saldırısında ölü sayısı 14'e çıktı, çoğu kadın ve çocuk | Hizbullah, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı

Ardından 27 Eylül'de yine aynı bölgedeki 6 apartmana yapılan hava saldırısında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah öldürüldü. Saldırı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'ndaki konuşmasının hemen ardından gerçekleştirildi ve Netanyahu'nun BM binasında saldırı emrini verirken çekilmiş bir fotoğrafı yayımlandı. Saldırıda her biri birer ton olmak üzere yaklaşık 85 sığınak delici bombanın kullanıldığı bildirildi. 

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah

TIKLAYIN | Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Beyrut'taki İsrail saldırısında öldürüldü

TIKLAYIN | İsrail Başbakanı Netanyahu'nun BM konuşmasının tam metni: Suudi Arabistan ile normalleşme vurgusu yaptı, BM'ye "antisemitik safra bataklığı" dedi

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, "Önümüzdeki günlerde tüm tarafların yapacağı tercihler bu bölgenin hangi yolda ilerleyeceğini belirleyecek" açıklamasında bulundu. 

Netanyahu, saldırı emrini BM binasından verdi

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, 30 Eylül'de Hizbullah’a karşı savaşın bir sonraki aşamasının çok yakında başlayacağını duyurdu. Gallant, "Kuzey sınırındaki 188. Tugay savaşçılarıyla birlikte kuvvetler, Hizbullah'ı kuvvetle vurmaya hazır. Amacımız belli; kuzeyde yaşayanları evlerine döndürmek için elimizden gelen tüm imkanları kullanacağız" dedi. 

TIKLAYIN | İsrail Savunma Bakanı Gallant: Hizbullah’a karşı savaşın yeni aşaması çok yakında başlayacak

İsrail'den Lübnan'ın güneyine kara harekâtı

İsrail ordusu, 30 Eylül'de Lübnan'a kara harekâtının başladığı resmi açıklamayla duyuruldu. "Sınırlı, bölgesel ve hedefli" diye olduğu belirtilen harekâtın isminin "Kuzey Okları" olduğu açıklandı.

İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari de yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'ın altyapısına yönelik sınırlı ve yoğun kara saldırılarına başladığını belirtti.

TIKLAYIN | İsrail ordusu kara harekâtı başlattı, Güney Lübnan'a yoğun topçu ateşi açıldı, Lübnan ordusu sınırdan 5 kilometre çekildi!

İran'dan misilleme saldırısı

İran, İsrail'in Hizbullah'a karşı yürüttüğü operasyona misilleme olarak İsrail'e bir balistik füze saldırısı başlattı. İsrail ordu radyosu, İran'dan İsrail'e yaklaşık 200 füze fırlatıldığını bildirdi. İran Devrim Muhafızları, saldırının Hamas Siyasi Büro lideri İsmail Haniye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah  ve Nasrallah'ın da öldürüldüğü saldırıda öldürülen Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü bünyesinde görev yapan Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan'ın öldürülmesine misilleme olduğunu açıkladı. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari, saldırının “sonuçları olacağını” söyledi. Hagari tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun İran saldırısına karşı "savunma ve misilleme yapmaya tamamen hazır" olduğu belirtilerek, bunun "zamanında" yapılacağı vurgulandı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahuda İran'ın füze saldırısıyla "hata yaptığını ve bunun bedelini ödeyeceğini" savundu. İran ise İsrail'e yönelik füze saldırısının "BM Şartı'nın 51. maddesine göre meşru müdafaa hakkı uyarınca" gerçekleştirildiğini belirtti.

TIKLAYIN | İran'dan İsrail'e misilleme saldırısı: Yaklaşık 200 füze fırlatıldı; ABD'den İsrail savunmasına destek, Netanyahu'dan "Bedel ödeyecek" açıklaması

TIKLAYIN | Dünya basını, İran'ın İsrail'e misilleme saldırısını nasıl gördü?