Organik ürünler ve girdilerinin üretiminden tüketimine tüm aşamalarda faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların arasında dayanışma ve işbirliğini sağlamak amacıyla Türkiye Organik Ağı (TORA)kuruldu.
Türkiye Organik Ağı’nın kurucularından Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) Başkanı Prof. Dr. Uygun Aksoy, ağın, farklı deneyim, kapasite ve ölçekte faaliyet gösteren STK ve benzeri yapı ve kişileri ortak paydada buluşturduğunu belirtti. Aksoy, Türkiye Organik Ağı’nın önemine ilişkin şunları söyledi:
“İzmir’den Erzurum’a, İstanbul’dan Mersin’e ülkemizin farklı coğrafyalarından STK, kuruluş veya kişiler, yerel ya da ulusal sorunlara ağ çatısı altında ortak çözüm geliştirebilecek ve iyi uygulamalar yakın işbirliği ile hızla artacaktır. Günümüzde doğal varlıklar kıtlaşırken sağlığın sağlıklı bitki, hayvan, doğru beslenme ve sağlıklı çevre ile yerel ve küresel ölçekte ayrılmaz olduğu ortaya çıkmıştır. Ülkemizde 35 yıldır organik tarım yapılmasına rağmen, bu çoğunlukla ihracat odaklı olmuş, iç pazarda istenen gelişme maalesef sağlanamamıştır. Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği olarak ülkemizde organik tarım ve ekolojik yaşamla doğrudan veya dolaylı ilgili çok sayıda sivil toplum örgütü, komite, komisyon, topluluk veya kişinin olduğunu ve birlikte daha üretken ve büyük bir güç olabileceğimizi gördük. Tam o sırada Zehirsiz Sofralar Platformu, söz konusu kişi ve kuruluşlar arasındaki yakınlaşma için uygun bir ortam sağladı ve Türkiye Organik Ağı bu çerçevede kurulan ilk ağ oldu.”
''Organik tarım alternatifler tarım sistemleri arasında ön plana çıkmakta''
Ekolojik, sağlıklı, adil ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışırken tarım ve gıdanın, dolayısıyla organik tarımın her zaman öncelikli olarak gündemlerinde olduğunu belirten Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Genel Müdürü Batur Şehirlioğlu, Zehirsiz Sofralar’ın herkesin hakkı olduğunu söyledi. Şehirlioğlu ağla ilgili olarak, “Tarım zehirleri (pestisitler), fenni gübreler, petrokimyasallara dayalı günümüz tarımı hem sofralarımıza sağlıksız gıdalar koymamıza sebep olmakta, hem de tarım toprakları, su kaynakları, doğa ve tüm canlılar için bir tehdit oluşturmakta. Bu konvansiyonel-endüstriyel tarım sistemi sürdürülemez. İşte bu noktada organik tarım alternatifler tarım sistemleri arasında ön plana çıkmakta. Dünya’da organik tarım hızla gelişirken ne yazık ki ülkemizde son 13 yılda gelişmeye başlayan iç pazar durgunlaştı, son bir iki yıldır organik tarım üretim verilerimizde de düşüş görülüyor. Türkiye Organik Ağı’nın Türkiye’de organik tarımın gelişmesi için önemli bir adım olacağına ve katkı sunacağına inanıyoruz” dedi.
TIKLAYIN: 16 pestisit etken maddesinin yasaklanmasını sağlayan 'Zehirsiz Sofralar' kampanyası sürüyor