Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Sözcü gazetesini okumuyorum, kimse de lüzumsuz yere buna para verip almasın" açıklamasına ilişkin olarak, "Ayasofya'yla filan alakası yok, mesele Sözcü'nün namuslu gazetecilikte ısrar etmesi" görüşünü savundu.
Özdil, "Meselenin elbette Ayasofya'yla filan alakası yoktur. Sözcü gazetesine, iktidar ve yandaşları tarafından bugüne kadar beş binden fazla suç duyurusunda bulunuldu, yüzlerce dava açıldı, yayın hayatına başladığından beri ortalama her gün adliyeye götürüldü, savcı veya hakim karşısına çıkarıldı… Ayasofya haberi yüzünden mi?" düşüncesini dile getirdi.
Özdil, "Patronundan muhabirlerine, genel yayın yönetmeninden yazarlarına, internet sitesinden idari görevlilerine kadar, yargılanmayan personelimiz yok, haksız hapis cezaları alıyoruz, asılsız ihbarlarla, kanıtsız iftiralarla, sahte tweetlerle, yalancı tanıklarla, montaj fotoğraflarla, alenen kumpaslarla, linç kampanyalarıyla imha edilmeye çalışılıyoruz, haksız vergi cezalarına maruz bırakılıyoruz, basın ilanlarımız kesiliyor… Ayasofya haberi yüzünden mi? Sözcü TV'ye niye izin vermiyorlar, Ayasofya yüzünden mi? Meselenin Ayasofya'yla filan alakası yoktur. Mesele, Sözcü'nün namuslu gazetecilikte ısrar etmesidir. Saray'a yaranmak için değil, vatandaş için gazetecilik yapmasıdır." yorumunu yaptı.
Özdil yazısında, "Şahlanıyoruz, işsiz olduğunu iddia eden nankördür, asgari ücretle Maldivlere tatile gidebilirsiniz, elektriğe dokuz yıldır zam yapılmıyor, iki kilo dana kuşbaşı bir lira 25 kuruş, maaşını beğenmeyen emekli fetocudur, Almanya kanal İstanbul'u kıskanıyor, AKP'den önce buzdolabı yoktu, tank fabrikamızı Katar'a vermekle çok iyi yaptık, bence hava kuvvetleri komutanlığımızı da verelim, koronayı cehape getirdi deseydik, köşe yazılarımızı köşesiz, yuvarlak yazsaydık, 'okumuyorum, siz de okumayın' der miydi?" ifadesini kullandı.