T24 Haber Merkezi
Sokak hayvanlarına "ötanazi" uygulanmasını öngören 17 maddelik ‘Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, görüşmelerin üçüncü gününde TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda kabul edildi. Görüşmeler 3 gün boyunca toplamda 42 saat sürdü. Teklifin son maddesi oylanmadan önce komisyonda tartışma çıktı. Görüşmelere on dakika ara verildi. Muhalefet, AKP vekillerine "İnsanlık sınavından kaldınız, kaçıyorsunuz. Komisyonda direndik, genel kurulda da, sokakta da direneceğiz" diyerek tepki gösterdi. Tartışmalı teklif, hayvan hakları savunucularının, STK'ların ve muhalefetin karşı çıkmasına rağmen AKP ve MHP'li komisyon üyesi milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi.
Dün gerçekleşen toplantıda ise yasa teklifinin, sağlıklı hayvanlara 'ötanazi' öngören ve kamuoyunda en çok tartışma yaratan 5. maddesi, AKP'nin önergesiyle verilen değişiklikle kabul edilmişti. Teklif metninden “ötanazi” ifadesi çıkarılmış ancak Veteriner Hizmetleri Kanunu’ndaki esaslara göre ötanazi yapılmasının yolu açık tutulmuştu. 5’. madde AKP milletvekillerinin verdiği değişiklik önergesiyle şu şekilde düzenlendi:
“Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 9’uncu maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen tedbir uygulanır.”
Komisyonda kabul edilen maddelere göre, hayvanları korumaya yönelik hükümlere aykırı hareket eden veya sahiplendiği hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasak olacak ve hayvanlarına el konulacak. Söz konusu hayvanlardan "sahiplendirilme niteliği olanlar" yuvalanıncaya kadar hayvan bakımevinde barındırılacak.
Sahiplendiği hayvanı terk edene 60 bin lira para cezası
Caydırıcılığın sağlanması amacıyla sahipli hayvanların sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları bakımevi dışında bir yere terk eden veya bakımevinde barındırılan hayvanı bakımevi dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek.
Nüfusu 25 bini aşan belediyeler hayvan bakımevleri kuracak
Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da "tehlike arz eden" hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kuracak. Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel idareleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek.
Kaynağı başka amaçlar için kullanan belediyelere ceza
Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan bakımevi kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, rehabilite etmek veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Söz konusu belediyeler 31 Aralık 2028'e kadar belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmekle yükümlü olacak.
Belediyeler, 31 Aralık 2028'e kadar hayvan bakımevleri kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5'i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak. Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak.
"Yerel hayvan koruma görevlileri"ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılıyor
Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak.
Teklifle, sokakta bakıma ve korunmaya ihtiyacı olacak sahipsiz hayvan bulunmaması amaçlandığı için Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki "yerel hayvan koruma görevlileri"ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılacak.
Komisyon görüşmelerinde değişikliğe uğrayan maddeler ise şöyle: -Kanun teklifinin 4. maddesinde yer alan "rehabilite edilenler" ifadesi, "rehabilite edilen köpekler" şeklinde değiştirilerek, kedilerin kapsam dışına alınması sağlandı. Kabul edilen maddeye göre, hayvan bakımevlerine alınan hayvanlardan rehabilite edilen köpekler sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak, Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek. -AKP milletvekilleri, 22 Temmuz’daki görüşmelerde komisyonda görüşmeleri süren teklifin 5. maddesine ilişkin değişiklik önergesi verdi. Verilen önergeyle saldırgan olan, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara “yerel yönetimlerce ötanazi yapılacağına” ilişkin hüküm teklif metninden çıkarıldı. Önergeyle teklife, "Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen tedbir uygulanır. Yerel yönetimler, sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkilidir" hükmü eklendi. Önergenin gerekçesinde, bakımevine alınan hayvanların köpeklerle sınırlandırılmasının da amaçlandığı belirtildi. Maddede önergeyle yapılan değişiklik kapsamında atıf yapılan Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesinin 3. fıkrasında şu hüküm yer alıyor: "Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilecek. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır." -Teklifin kabul edilen 7. maddesine göre ise yerel yönetimler sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak. Hayvanlara yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil, Kanunda yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilmesine neden olacak. -Teklifin 9. maddesi AKP’li milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi. 9. madde mevcut yasanın 24’üncü maddesinde değişiklik yapılmasını öngördü. Mevcut yasanın 24’üncü maddesi şu şekilde düzenlenmişti: “Koruma altına alma Madde 24- Bu Kanunun hayvanları korumaya yönelik hükümlerine aykırı hareket eden ve bu suretle bulundurduğu hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasaklanır ve hayvanlarına el konulur. Söz konusu hayvan yeniden sahiplendirilir ya da koruma altına alınır.” Maddenin değişiklik yapılan hali ise şöyle düzenlendi: “6299 sayılı Kanunun 24üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ve bu suretle bulundurduğu" ibaresi "veya sahiplendiği" şeklinde ve fıkranın son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılır.” Değişiklik teklifinin gerekçesinde "Bu Kanunla sahipsiz hayvanların popülasyon yönetimine dair getirilen yeni yaklaşıma uyum sağlanması amaçlanmaktadır” denildi. Görüşmelerde teklifin 11. maddesi de kabul edildi. Madde şu şekilde düzenlendi: “6199 sayılı Kanunun28/A maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "birinci" ibaresinden sonra gelmek üzere", ikinci ve üçüncü" ibaresi eklenmiş ve yedinci fıkrasında yer alan "hayvan koruma gönüllüsü," ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.” |
Komisyonda bugün neler yaşandı?
Sokak hayvanlarına ilişkin kanun teklifinin görüşmeleri, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda üçüncü gününde de sürdü. Komisyon, planlandığı gibi 12.00’de başlamadı, AKP Grubu'nun önergeleri hazırladıkları gerekçesiyle komisyona 40 dakika geç başlandı. Komisyondaki teklif görüşmeleri toplamda 42 saat sürdü.
Komisyon Başkanı AKP Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci, “etkili ve verimli çalışma” gerekçesiyle komisyonda milletvekillerinin konuşmalarına süre ve sayı sınırlaması getirdi. Kirişçi’nin verdiği önergeyle komisyon üyesi milletvekillerinin konuşmaları dört dakikayla, komisyon üyesi olmayanların üç dakikayla, söz verilecek komisyon üyesi olmayan milletvekillerinin sayısı ise 2’yle sınırlandırıldı.
Görüşmelerde neler konuşuldu?
CHP’nin komisyon sözcüsü Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, "Bugüne kadar yaptığımız işi aynı olgunlukla tamamlayalım. Akşam nasıl devam ettiysek yine öyle devam edelim" diyerek tepki gösterdi.
CHP'li barut: Hem süreyi hem kişileri kısıtlamak doğru değil
CHP Adana Miletvekili Ayhan Barut, Kirişci’yi eleştirerek, "Sanki bu önergeyi onaylıyormuşuz gibi konuşuyorsunuz, bu doğru değil. Yeni önergede süre kısıtlamasına gitmişsiniz. Hem süreyi hem kişileri kısıtlamak doğru değil, bunu düzeltin" dedi.
DEM Partili Koca: Bari milletvekillerinin söz hakkını gasp etmeyin
DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, süre kısıtlamasını eleştirerek şunları söyledi:
"Biz söz kullanma hakkımızdan vazgeçmiyoruz, halkın gözü kulağı burada. Özellikle AKP ve MHP tabanından da 'katliamı durdurun' çağrısı geliyor. O yüzden milletvekilleri olarak söz alma hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. Her şeyi gasp ettiniz bari milletvekillerinin söz hakkını gasp etmeyin etmeyin. Sizi Meclisin itibarına, yasa yapma faaliyetine saygı duymaya davet ediyoruz.
Alelacele Meclisi ablukaya alarak, halktan bu komisyon toplantısının verilerini, konuşmalarını gizleyerek bir süreç işletmeye çalışıyoruz. Bunun adı darbedir. Gerçekten TBMM'ye, AKP-MHP eliyle şu anda bir darbe yapılıyor. Biz milletvekilleri olarak burada asli görevimiz olan söz kullanma hakkımızdan vazgeçmiyoruz. Çünkü halkın talepleri var."
AKP'li Baykan'dan gece kendisini arayan vatandaşa: Sizin gibiler uyutulmalı
AKP Konya Milletvekili Mehmet Baykan, komisyonda gece kendisini arayan kadına dediklerini anlattı. Cumartesi gecesi saat 01.30'da telefonunun gizli numarandan arandığını anlatan Baykan, bir kadının kendisini aradığını ve kendisinin "'Bakın, hanımefendi, sokak hayvanlarının uyutulmasıyla ilgili komisyonda kanunla ilgili görevdeyim. Bununla ilgili çalışmalar yapılıyor ama görüyorum ki siz gece saat bir buçukta beni arıyorsanız sizin gibilerin uyutulmasıyla ilgili bir çözüm bulmamız gerekecek bizim' dedim" diye konuştuğunu anlattı. Vekiller, Baykan'a tepki gösterdi.
TIKLAYIN - AKP'li Baykan'dan gece kendisini arayan vatandaşa: Sizin gibiler uyutulmalıDuvar'dan Ceren Bayar'ın aktardığı habere göre Teklifin 8’inci maddesi AKP milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi. ‘Bakımevleri kurulmasına ilişkin düzenlemeyi de içeren madde şöyle:
“İnsan, hayvan ve çevre sağlığının korunması amacıyla bakımevleri, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak, bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için, başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanır."
Muhalefet milletvekillerinin maddenin geri çekilmesine ve önerdikleri biçimde değiştirilmesine ilişkin önergeleriyse reddedildi.
TİP Milletvekili Kadıgil komisyonu terk etti
8’inci madde görüşülürken söz alan TİP Milletvekili Sera Kadıgil, “Burada yasayı müsamereye dönüştürdünüz. Sokaklarda aç, susuz, insanlardan şiddet görür müyüm, arabanın altında kalır mıyım diye korkudan titreyerek yaşayan köpekler için yaptığınız mesaiyi, sokaklarda yatan insanlar için, çocuklar için bir öğün yemek için, öldürülen kadınlar için, iş cinayetleri için, asgari ücretliler için, enflasyon için emekli maaşı için yapmadınız. Bu dilsiz canlılar barınaklarda öldürülürken, açlıktan birbirini yerken oluşacak vebal, hepinizin bu azimli çalışmalarının üzerindedir” diyerek toplantıyı terk etti.
9'uncu madde kabul edildi
Teklifin 9’uncu maddesi AKP'li milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi. 9’uncu madde mevcut yasanın 24’üncü maddesinde değişiklik yapılmasını öngördü.
Mevcut yasanın 24’üncü maddesi şu şekilde düzenlenmişti:
“Koruma altına alma
Madde 24- Bu Kanunun hayvanları korumaya yönelik hükümlerine aykırı hareket eden ve bu suretle bulundurduğu hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasaklanır ve hayvanlarına el konulur. Söz konusu hayvan yeniden sahiplendirilir ya da koruma altına alınır.”
Maddenin değişiklik yapılan hali ise şöyle:
“6299 sayılı Kanunun 24'üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ve bu suretle bulundurduğu" ibaresi "veya sahiplendiği" şeklinde ve fıkranın son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılır."
Değişiklik teklifinin gerekçesinde "Bu kanunla sahipsiz hayvanların popülasyon yönetimine dair getirilen yeni yaklaşıma uyum sağlanması amaçlanmaktadır” denildi.
AKP'li Baykan: Adalardaki atlar ne oldu?
Teklifin 10’uncu maddesinin görüşmeleri sırasında söz alan AKP'li Baykan, dün gerçekleşen toplantının tutanaklarını incelediğini, muhalefet milletvekillerinin süreci baltalamayı amaçlayan tutumlarını tutanaklarda da gördüğünü söyledi. Söylenen her söze cevabı olduğunu belirten Baykan, toplantının düzeninin bozulmaması için sükunetlerini koruduklarını ifade etti.
“Hayvan sevgimizle ilgili samimiyetimizle dalga geçmeye çalışanlar olduğunu gördük. Dikkat edin batmayın” diyen Baykan, CHP sıralarına “Adalardaki atlar ne oldu? O atlar ortadan nasıl kaldırıldı? O atlara hayvan hakları çerçevesinde mi sahip çıkıldı, başka işlemler mi yapıldı?” diye sordu. Bunun üzerine CHP milletvekilleri telefonlarından Adalar’daki atların sağlıklı koşullarda yaşadıklarına ilişkin fotoğrafları AKP milletvekillerine gösterdi.
"Muhalefet çocuğunu kaybeden bir aileye yaptığı hareketi çarpıtmak için algı yaratıyor"
Baykan, komisyonun dünkü toplantısında kendisini sokak hayvanlarıyla ilgili geç saatte arayan bir kadın için sarf ettiği "Siz gece saat bir buçukta beni arıyorsanız sizin gibilerin uyutulmasıyla ilgili bir çözüm bulmamız gerekecek bizim" sözleri için de “Gece saat 1 buçukta gizli numaradan aranmış olmanın rahatsızlığını ifade ederken çarpıtarak algı yaratmaya çalışıldı. Çocuğunu kaybeden bir aileye yaptığınız hareketi çarpıtmak için algı yaratıyorsunuz” dedi.
AKP'li Baykan'dan Çiçek Otlu'ya "Seyit Rıza" göndermesi
Baykan ayrıca DEM Parti Milletvekili Otlu’nun komisyon toplantısında Seyit Rıza’nın “Ben sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun” sözlerini kullanarak yaptığı göndermeyi hatırlattı. Otlu’nun sözlerinin tutanaklara da yansıdığını belirten Baykan, Otlu’ya “Seyit Rıza bu sözleri kime, hangi tarihte, hangi olaydan sonra söyledi? Lütfen bunları açıklayın. Açıklarsanız o gün iktidarda olanların bugün size söyleyecekleri olacaktır” dedi.
AKP'li Arzen'den DEM Partililere: Seyit Rıza’nın cesareti yok mu sizde?
AKP Milletvekili Yücel Arzen de DEM Parti sıralarına “Seyit Rıza’yı nereden biliyorsunuz? Dersim katliamını nereden biliyorsunuz? Seyit Rıza’nın cesareti yok mu sizde?” diye seslendi.
Bunun üzerine DEM Parti Milletvekili Otlu, “O söz bütün zulmedenlere karşı söylenen bir söz. Şu anda AKP ve MHP sıralarına söylüyorum” dedi.
AKP Milletvekili Baykan, “Yanlış yere söylüyorsunuz, yan tarafınıza söyleyin” diyerek CHP sıralarını işaret etti.
Teklifin 11'inci maddesi kabul edildi
Görüşmelerde teklifin 11’inci maddesi kabul edildi.
Madde şu şekilde düzenlendi:
“6199 sayılı Kanunun 28/A maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "birinci" ibaresinden sonra gelmek üzere", ikinci ve üçüncü" ibaresi eklenmiş ve yedinci fıkrasında yer alan "hayvan koruma gönüllüsü," ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.”
Teklifin 12'nci maddesi de kabul edildi
Kanun teklifinin 12. maddesinde 5199 sayılı Hayvan Hakları Kanunun 31. maddesinde yer alan “3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu, 4631 sayılı Hayvan Islahı Kanunu” ibaresi “5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu” şeklinde değiştirilmesi kabul edildi.
CHP'li Sarıbal: Kanunun yükünü belediyelere atarak cezalandırma yoluna gidiyorsunuz
Görüşmelerde 13. madde de kabul edildi. CHP Komisyon Sözcüsü Orhan Sarıbal, "Bu kanunu bütün yükünü belediyelere atarak belediyeleri cezalandırma yoluna gidiyorsunuz. Önce kanunun kendisi yanlış, sonra da bütün bu sorumluluğu belediyelere vermiş olması" dedi.
AKP tarafından verilen önergeyle; 5199 Sayılı Kanunun ek 1. maddesinin ikinci fıkrasının değiştirilen dördüncü cümlesindeki "Rehabilite edilen" ibaresi "Rehabilite edilen köpekler" şeklinde değiştirildi.
Kabul edilen maddeye göre; hayvan bakımevi kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, rehabilite etmek veya sahiplendirilinceye kadar bakmakla büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yirmi beş bini aşan belediyelerin belediye başkanları ve meclis üyeleri yükümlü kılınıyor. Belediyeler, yükümlülükler için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde beşi oranında; büyükşehir belediyeleri ise binde üç oranında kaynak ayıracak.
Kabul edilen 13. madde şöyle:
"Maddeyle, 5199 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinde değişiklik yapılmaktadır.
Düzenlemeyle, bu Kanunla sahipsiz hayvanların popülasyon yönetimine dair getirilen yeni yaklaşıma yönelik uyum düzenlemesi yapılmakta ve il özel idarelerine sorumluluk alanındaki sahipsiz hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürme sorumluluğu yüklenmektedir.
Maddeye eklenen fıkrayla, büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yirmi beş bini aşan belediyelerin belediye başkanları ve meclis üyeleri tarafından, geçici 4 üncü maddenin ikinci fıkrasında belirtilen kaynağın ayrılmaması fiili ile ayrılan bu kaynağın belediye başkanı ve belediye yetkililerince hayvan bakımevi kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, rehabilite etmek veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için sarf etmemek ya da bu kaynağı başka amaçlar için sarf etmek fiilleri suç olarak düzenlenmektedir. Böylelikle, yerel yönetimlere Kanun kapsamında verilen sorumlulukların titizlikle yerine getirilmesini sağlamak suretiyle sahipsiz hayvan popülasyonundan kaynaklı sorunların çözülmesi ve bu sorunların tekrarlanmaması amaçlanmaktadır."
CHP'li Barut: Belediyelerimizi halkla karşı karşıya getirme çabası var
13. maddeye ilişkin konuşan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, iktidarın kanunun arkasında durmadığını söyleyerek tepki gösterdi:
"13. madde belediyeler sorumluluğu altında olan başlığı yerel yönetimler sorumluluğu altında olarak değiştiriliyor. 31 Mart yerel seçimleri sizde büyük bir travma yaratmış ki kanunu yerel belediyeler üzerine yüklediniz. Küçük belediyelerde belediyelerin bütçesinden binde 5, büyük belediyelerin bütçesinden de binde 5, bakımevi kurması için gerekli kaynağı ayırmayan ve bu kaynağı başka amaçlar için kullananlar için ceza getiriliyor.
Çıkarmaya çalıştığınız bu kanunun arkasında neden durmuyorsunuz? Uygulamada sorumluluğu üzerinizden atma çabalarınızı burada görüyoruz. Eğer bunu daha önce önemsemiş olsanız 22 yıldır iktidarda bulunan AKP iktidarı, özellikle son yerel seçimlerde başarı gösteren CHP'li belediyelerin üzerine bu kadar yüklenmezdi çünkü 22 yıllık iktidarında bunu yapmadı. Belediyelerimizi halkla karşı karşıya getirme çabası var. Belediyelere fon ayırmaktan imtina ediyorsunuz."
Saadet Partili Kılıç: Sorunun tüm sosyal maliyeti yerel yönetimlere ödetilecek
Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç da iktidarın sadece yerel yönetimlere sorumluluk yükleyerek sorunun tüm sosyal maliyetini de yerel yönetime ödettiğini belirtti. Kılıç'ın yaptığı açıklama şöyle:
"Ülkemizde sokak köpekleri sorunu yıllardır merkezi ve yerel yönetimlerin çözümlemekte başarısız olduğu ve sürekli olarak ertelenen bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle sorunun çözümü için sivil toplumun da etkin bir rol oynaması gerekmektedir. Kanunların öngördüğü politikalar yalnızca yerel yönetimlere sorumluluk yükleyerek sorunun tüm sosyal maliyetini de yerel yönetimlere ödetmektedir. Oysa sorunların yalnızca kamu eliyle çözülmesi gerçekçi değildir.
Barınaklarda hayvanlara yönelik kötü muamele, kötü yaşam koşulları, yetersiz altyapı ve fiziksel şartları hayvanların hastalanmasına, daha saldırgan olmalarına ve konunun ciddi şekilde istismar edilmesine neden olmaktadır. Barınak ve bakımevlerinin şartlarını iyileştirilmesi için bağış toplayan hayvansever kuruluşlara barınak ve bakımevleri kurma yükümlülüğü getirilmeli, barınak ve bakımevlerinin şartları iyileştirilmeli, ortamın hayvanseverler tarafından şeffaf şekilde gözetlenmesine imkan tanınmalıdır."
CHP'li Sarıbal: Çok bütçe verilse de, modern mekanlar yaratılsa da bu hayvanlar doğada kalmalı
CHP Bursa Milletvekili ve Komisyon Sözcüsü Sarıbal, sorunun ekonomiyle alakalı değil, hayvanların doğadan alıkonulmasıyla ilgili olduğunu ifade etti. Sarıbal, kanun teklifinin tümünü reddedeceklerine dikkati çekerek şunları söyledi:
"Kanunun bütününü reddediyoruz ve bu kanunla sorunun çözülemeyeceğini biliyoruz. Böyle bir yatırımla böyle bir sorunun çözülmesi ihtimali yok. Tümünü toplama değil ama belirli hayvanların bile barınaklarda kalması için bile bu yatırımın gerçekleşmeyeceğini biliyoruz. Bu kanunun bütün yükünü belediyelere atarak belediyeleri cezalandırma yoluna gidiyorsunuz. Elbette yapanlar olur ama bu bütünüyle çözülecek bir iş değil. Önce kanunun kendisi yanlış, sonra da bütün bu sorumluluğu belediyelere vermiş olması. Bu sorunu bir ekonomik sorunmuş gibi görmüyoruz. Çok bütçe verilse de, modern mekanlar yaratılsa da bu hayvanlar doğada kalmalı."
Yasa teklifinin "ötanazi"yi de içeren 17 maddelik teklifi komisyondan geçti. Komisyondan geçen teklif, onaylanması için TBMM Genel Kurulu'na gelecek.