İzmir Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde (GGM) işkence gördükleri Adli Tıp raporuyla belgelenen sığınmacılar, savcılıkta verdikleri ifadelerde, yaşadıkları dehşeti anlattı. Filistinli sığınmacı, güvenlik amirinin, kendisini, “Seni İsrail’e göndereceğim” diyerek dövdüğünü, kalp hastası olmasına rağmen darp edildiğini, işkenceden sonra kapatıldığı yerden çıkabilmek için kırdığı camın parçasıyla kendini yaralamasına rağmen, saatler sonra doktora sevk edildiğini söyledi. Suriyeli sığınmacı ise Kuran-ı Kerim istediği için darp edildiğini, güvenlik amirinin ağır küfürler ettiğini belirtirken, “Ben sınırda Türk askeri ile birlikte Sultan Murat Tugayı’nda savaştım. Sonra Türkiye’ye geldim. Beni GGM’ye aldılar ve haftalardır telefon hakkım bile yok” dedi. Arkadaşlarını korumak isteyen iki Suriyeli de bu nedenle darp edildiklerini kaydetti. İşkence gören Somalili bir sığınmacı daha olduğu ancak bu kişinin Adli Tıp’a nedensiz biçimde sevk edilmediği anlaşıldı.
İzmir Barosu avukatları Ayşegül Karpuz, Duygu İnegöllü ve Gizem Metindağ, bayramın ilk günü ihbar üzerine gittikleri GGM’de sığınmacıların darp edildiklerini tespit ederek suç duyurusunda bulunmuşlar, bunun üzerine sığınmacıların sevk edildiği Adli Tıp’ta, işkence belgelenmişti. İşkence gören sığınmacıların savcılıkta ifadeleri alındı.
Ağır biçimde darp edilen Filistinli sığınmacı, ifadesinde, GGM’de günlerdir telefon haklarını kullanamadıklarını, havalandırmaya çıkamadıklarını, avukatlarını ve ailelerini bile arayamadıklarını anlattı. Filistinli sığınmacı, bayramdan önce Kuran-ı Kerim okumak istediğini, talepte bulunduğunda güvenlik amirinin kendine küfür ettiğini, “Seni İsrail’e göndereceğim” diye kendisini darp ettiğini, daha sonra da jandarmayı çağırdığını belirtti. Sığınmacı, jandarma tarafından da darp edildiğini ve kameraların olmadığı bir odaya götürülerek burada kendisine işkence edildiğini söyledi. Kalp hastası olduğunu beyan etmesine rağmen darp edildiğini anlatan sığınmacı, kapatıldığı yerden çıkabilmek için kırdığı camın parçasıyla kendini yaraladığını, bunun üzerine saatler sonra doktora götürüldüğünü, doktorun da kendisi için, “Bu kişiye kalp hastası olduğu için sevk vermiştim, neden göndermediniz?” dediğini aktardı. Filistinli sığınmacı, kapatıldığı yerde, olaylarla ilgisiz Somalili bir sığınmacının da işkence gördüğünü söyledi. Somalili sığınmacının ise Adli Tıp’a gönderilmediği anlaşıldı.
Suriyeli sığınmacı da Kuran-ı Kerim istediği için güvenlik amirinin kendisine ve tüm Suriyeliler’e küfür ettiğini, buna karşı çıktıkları için de darp edildiklerini anlattı. En temel insani haklarını bile kullanamadıklarını söyleyen sığınmacı, Türkiye’ye gelmeden önce sınırda, Türk askeri ile birlikte Sultan Murat Tugayları saflarında, IŞİD’e karşı savaştığını, burada yaralandığını, ayağındaki mermi izini göstermesine rağmen darp edildiğini söyledi.
Sığınmacılar, arkadaşlarının kendilerini korumak istediğini ve bu nedenle onların da darp edildiğini anlattı. İfadesi alınan iki Suriyeli de bunu doğrulayarak, ağır darp edilen arkadaşlarını korumak istediklerini ve kendilerinin de darp edildiklerini söyledi.
İzmir Barosu avukatları Ayşegül Karpuz, Duygu İnegöllü ve Gizem Metindağ, dün akşam saatlerinde, sığınmacıların iki gün önce işkence gördükleri iddiaları üzerine GGM’ye gitti. Avukatlar, burada görüştükleri sığınmacılarda darp izlerini görünce tutanak düzenledi. Özellikle iki sığınmacıda yoğun darp izi tespit eden avukatlar, geç saatlerde Karşıyaka Adliyesi’ne giderek, nöbetçi savcıya durumu bildirdi.
Kelepçe ile götürüldüler
Savcının talimatı üzerine gece yarısı iki sığınmacı, Adli Tıp’a sevk edildi. Hükümlü veya tutuklu olmamalarına rağmen sığınmacılara kelepçe takılmasına avukatlar tepki gösterdi ancak kelepçeleri çıkartılmadı.
Adli Tıp, Filistinli ve Suriyeli iki sığınmacıya, yoğun darp edildiklerine yönelik rapor verdi. Raporda, sığınmacıların, sırt, kol, bacak bölgelerinde ekimozların olduğu belirtildi. Darp edilmelerinin üzerinden iki gün geçmesine rağmen darp izlerinin açıkça görüldüğü tespit edildi.
Havalandırmaya bile çıkartılmadılar
Avukatların suç duyurusunda, GGM’de uzun süredir havalandırmaya çıkartılmayan, talepleri geri çevrilen sığınmacıların, duruma tepki göstermeye başladıkları, iddiaya göre, son olarak bayram öncesi okumak için Kuran’ı Kerim talep eden sığınmacılara bir görevlinin ağır küfürle karşılık vermesi üzerine olayların yaşandığı belirtildi. Suç duyurusunda, sığınmacıların, kapılara vurarak durumu protesto ettikleri, bayramdan iki gün önce yaşanan protestoya, GGM’deki görevlilerin sığınmacıları darp ederek karşılık verdikleri öne sürüldü.
Olaylar sırasında özellikle bir Filistinli ve bir Suriyeli sığınmacının ağır biçimde darp edildiği, Filistinli sığınmacının da yaşananların İzmir Barosu’na aktarılmasından sonra gelen avukatlardan hakkında sınır dışı kararı verildiğini öğrendiği anlatıldı.
TIKLAYIN - İşte işkencenin belgesi: Adli Tıp, Filistinli ve Suriyeli sığınmacılardaki darp izlerini tespit etti