Dünya

Fırat’ın batısını boşaltıyorlar: ABD destekli PYD/DSG, Deyrizor’da İran milislerine sınırlı harekât başlatacak iddiası

Tel Rıfat ve çevresi SMO güçlerinin kontrolünde, Münbiç bombalanıyor

03 Aralık 2024 01:22
Namık Durukan

El Kaide’nin Suriye kolu Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve bağlı gruplar ile Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı silahlı grupların Suriye ordusu ile PYD/DSG’ye yönelik geçen hafta başlattığı saldırılar devam ediyor. HTŞ grupları, Halep ve Hama bölgesinde ilerleyişini sürdürürken Hama dışında mevzilenen Suriye ordusu, saldırıya karşı koymaya hazırlanıyor. Fırat’ın batısında Şehba olarak adlandırılan bölgeyi kontrol eden PYD/DSG’ye bağlı “Afrin Kurtuluş Güçleri (HRE)", bir açıklama yaparak bölgeden çekilmeye başladığını duyurdu. Çekilme kararı ile Afrin, Tel Rıfat kentlerinin de içinde yer aldığı Fırat’ın batısından Fırat’ın doğusunda yer alan Kobani (Ayn el Arap), Rakka ve diğer bölgelere yöneldi. Rus savaş uçakları ise İdlib kent merkezine yönelik saldırılarını arttırdı. Kent merkezinde birçok nokta vurulurken çok sayıda sivil yaşamını yitirdi.

HTŞ’ye bağlı silahlı gruplar, Halep’in büyük bölümünde kontrolü sağlayarak kırsal kesimlere doğru ilerleyişini sürdürüyor. Suriye ordusunun Hama’dan çekilmesinden sonra kent merkezine giren silahlı gruplar, kırsalda birçok köy ile uluslararası karayolunu kontrol altına aldı. Hama’dan Humus yönüne ilerleyen silahlı grupları durdurmak amacıyla Suriye ordusu Hama çevresinde güçlerini takviye etti. Irak’tan Suriye’ye girdiği ileri sürülen yeni İran milis grubunun bölgeye ulaşması ile Hama’ya yönelik karşı saldırı başlatılabileceği ileri sürüldü.

HTŞ destekli silahlı grupların sabah saatlerinde başlattığı harekât kapsamında Halep’in Neyrab Havaalanı yakınında bulunan Tel Hasel bölgesindeki Hava Savunma Taburu Merkezi ele geçirildi. HTŞ grupları, saldırılarda intihar dronlarını da etkili kullanmaya başladı. Dün ve bugün Suriye ordusu üslerine, “Şahin Birlikleri” adını verdiği patlayıcı dronlarla etkili saldırılar gerçekleştiriliyor. Suriye ordusunun geride bıraktığı ağır silah, özel harp silahları, tank ve zırhlı araçlar, HTŞ ve SMO tarafından güvenli bölgelere çekiliyor.

NAMIK DURUKAN YAZDI

PYD/YPG, Fırat’ın batısını boşaltıyor: Tel Rıfat’tan sonra Menbiç’ten de çekiliyorlar

Kuzeybatı Suriye’de şiddetli çatışmalar: Harita değiştiren operasyonda Batı Halep’e yoğun bombardıman

HTŞ liderliğindeki gruplar bir kez daha şehrin kapılarına dayandı; Halep’e 5 kilometre yaklaştılar 

HTŞ liderliğindeki gruplar Halep’in dış mahallelerine girdi, merkeze ilerliyor: Şam-Halep karayolu da kontrollerine girdi

Rus savaş uçakları Halep'i vurdu: HTŞ destekli gruplar, YPG’nin kontrolündeki havaalanına saldırı hazırlığı yapıyor

İdlib tamamen HTŞ liderliğindeki silahlı grupların kontrolüne girdi, istikamet Hama: Gruplar kente girmeye başladı

SMO, Tel Rıfat ve Afrin bölgesinde saldırıya geçti; PYD/DSG cepheleri ateş altına alınıyor

Suriye Milli Ordusu, Tel Rıfat’a girdi: 'Sırada Münbiç var' iddiası

 

İdlib’e yoğun hava saldırısı

Rusya, Suriye ordusuna bağlı savaş uçakları ise HTŞ’nin kontrolündeki İdlib bölgesine yönelik hava saldırılarını arttırdı. Hava saldırıları bugün kent merkezinde yoğunlaştı. 22 uçağın katıldığı saldırıda İdlib kent merkezindeki birçok nokta vuruldu. Vurulan merkezler arasında şehir hastanesi de bulunuyor. Hastanenin bombalanması ile tedavi olan hasta ve yaralıların bir bölümü tahliye edildi.  Bugüne kadar gerçekleştirilen saldırılarda sivillerin de içinde yer aldığı 60’ı aşkın kişi yaşamını yitirirken 300’a yakın kişinin yaralandığı bildirildi. Hava saldırıları dün öğleden sonra da sürdü.

Kuşatma sonrası geri çekilme kararı

HTŞ’nin Halep’i ele geçirmesi sonrası Batı Fırat bölgesinde kalan ve Afrin, Tel Rıfat ve Menbiç’in de içinde yer aldığı Şehba bölgesini kontrol eden PYD/DSG’ye bağlı “Afrin Kurtuluş Güçleri (HRE)" grubuna yönelik Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından ağır zırhlı birliklerin de desteği ile başlatılan harekât kapsamında bölgeye uygulanan kuşatma devam ediyor. Yoğun saldırıların etkili olması sonrası HRE, dün Tel Rıfat’tan çekildi. Kasaba önceki akşam saatlerinde SMO güçlerinin kontrolüne geçti. Bölgede silahlı gruplar arasında yer yer çatışmalar sürerken HRE, bölgeyi boşaltma kararı aldığını duyurdu. Açıklamada, kuşatma altındaki bölgelerde yaşayan sivillerin yaşamlarını korumak için bölgeyi tahliye etme kararı alındığı belirtildi.

Binlerce aile göç yolunda

Açıklama sonrası Afrin’den göç edenlerin sığındığı sığınmacı kampları dahil bölgeden binlerce kişi ayrılarak yönünü Kobani, Tabka, Rakka ve Fırat’ın doğusuna çevirdi. Bölgeden göç eden Yaklaşık 200 bin kişinin Tabka ve Rakka’ya yerleştirilmesi için hazırlık yapılıyor. Afrin bölgesinden göç eden yüzlerce ailenin geçiş yollarında SMO grupları tarafından bekletildiği, bu nedenle göçün ağır ilerlediği bildirildi. Göç yolunda bekleyen ailelerin kış şartları nedeniyle büyük sıkıntı çektikleri ileri sürüldü. HTŞ’nin kontrolüne giren Halep’ten de çok sayıda Kürt aile, dün Rakka kenti ile bu kente bağlı Tabka ilçesine ulaştı.  

Silahlı gruplar da boşaltacak mı?

HRE’nin “Şehba bölgesinden çekiliyoruz” açıklaması sonrası bölgeden çıkmak için araçlarıyla ve yürüyerek bölgeden çıkmaya çalışan binlerce kişi yollara dökülürken bölgeden silahlı güçlerin de çıkıp çıkmayacağı belirsizliğini koruyor. Tel Rıfat’ın alınması sonrası SMO silahlı gruplarının ikinci hedefinin Menbiç olacağı belirtiliyor. Bu kapsamda bölgede ağır silah desteğinde binlerce silahlı SMO grubunun hareket halinde olduğu gözlendi. Bölgeyi kontrol eden PYD/DSG destekli güçlerin bölgeyi terk edip etmeyeceği belirsizliğini korurken Münbiç ve köylerine yönelik dün akşam saatlerinde birçok noktadan ağır silahlarla saldırı başlattı. İSMO grupları, Münbiç’in kuzeybatı kırsalındaki köylerde konuşlu PYD/DSG grupları mevzilerine intihar dronu ile saldırılar düzenledi. Bölgeye yönelik yoğun bombardıman ve saldırılar sonrası bazı noktalarda yer yer çatışmalar yaşanıyor.

Halep’te pazarlık sürüyor

Halep’in HTŞ’nin kontrolüne geçmesi sonrası Halep Uluslararası Havaalanı’nı kontrol eden ancak kısa süre sonra havaalanından çekilen PYD/DSG gruplarının kent merkezindeki Eşrefiye, Şeyh Maksut ve kontrolündeki bazı mahallelerden çekilip çekilmeyeceği belirsizliğini koruyor. HTŞ ile PYD/DSG grupları arasında görüşmelerin devam ettiği bildiriliyor. Bölgedeki HTŞ kaynakları, Halep’teki PYD/DSG’ye bağlı YPG’li silahlı grupların mahallelerden güvenli çekilerek Rakka’ya gitmeleri için çok sayıda otobüsün Halep’e hareket ettiğini ileri sürdü.

Rudaw’ın iddiası

Erbil merkezli Rudaw TV ise, PYD/DSG’nin silahlı kanadı YPG gruplarının Halep'teki her iki Kürt mahallesi olan Şeyh Maksud ve Eşrefiye'den dün çekildiğini, bu mahallelerin kontrolünün HTŞ’nin eline geçtiğini ileri sürdü.

HTŞ’den Kürtlere mesaj

Suriye ordusunun çekilmesi sonrası Halep’te kontrolü sağlayan HTŞ, kentten ayrılmamaları için Kürtlere çağrı yaptı. HTŞ’nin yönetimindeki “Kurtuluş Hükümeti”ne bağlı Siyasi İşlerd İdaresi tarafından “Özgür Halep Şehrindeki Suriye Kürtlerine Mesaj” başlığı ile yayınlanan bildiride, Suriye Kürtlerinin onurları ile özgürce yaşama hakları olduğuna vurgu yapılarak, “Onların durumu, tüm Suriye halkının durumu ile aynıdır. Suriyeli Kürtler, hep birlikte onur duyduğumuz çeşitli Suriye kimliğinin birer parçasıdır. Bağımsız Suriye ‘de çeşitliliğin zayıflık değil bir güç olduğuna inanıyoruz. Bu bağlamda, Devlet örgütünün (IŞİD’ten söz ediliyor), aralarında cariye almak vb İslamımıza, adetlerimize ve geleneklerimize ters olan uygulamaların da bulunduğu-Kürtlere karşı işlediği barbarca davranışları kesin bir şekilde reddediyoruz. Suriye Kürtlerini, oluşumları ve farklı kültürleri ile daha parlak ve medeni bir hale gelecek olan Halep şehrindeki asıl bölgelerinde kalmaya çağırıyor ve bunların sağlanmasında onlara kefil oluyoruz” denildi.

Kiliseden ibadetli görüntü

HTŞ, Halep’in ele geçirilmesi sonrası kentte bulunan Hıristiyan nüfusa dokunulmadığı ve kilisede ibadetlerini özgürce yaptıklarına ilişkin görüntülü yayınları önceki gün sosyal medya aracılığıyla servis etti. 

ABD, Deyrizor’da sınırlı harekât yapacak

HTŞ’nin Halep ve Hama bölgesinde Suriye ordusuna yönelik harekâtı sürerken Irak’a açılan Doğu Suriye’nin Deyrizor kentinde ABD ordusunun PYD/DSG grupları ile Suriye ordusu ve İranlı milislerin kontrolündeki 7 köye yönelik sınırlı bir operasyon yapmak için hazırlık yaptığı ileri sürüldü. Suriye TV’nin haberine göre operasyon, Suriye ordusu ve İran'a bağlı milisler tarafından kontrol edilen bölgedeki El-Hüseyniye, El-Salihiye, Hatla, Marat, Mazlum, Haşam ve El-Tabiya köylerine yönelik gerçekleştirilecek.  Bu kapsamda tüm lojistik ve askeri hazırlıkların tamamlandığı bildirildi. Adı geçen köylerden bölgede konuşlu  ABD askerleri ile PYD/DSG’ye yönelik kısa süre önce saldırılar yapılmıştı.

 

Halep'te neler oluyor?

Suriye'nin Hatay sınırındaki İdlib kentini kontrol eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ‘terör organizasyonları’ listesinde bulunan cihatçı örgüt Heyet Tahrir Şam (HTŞ) önderliğindeki silahlı gruplar, 27 Kasım'da Şam yönetimi kontrolündeki Halep'e geniş bir harekât başlattıklarını duyurdu. İdlib ile Halep birbirine sınır iki kent. Suriye'nin ikinci büyük kenti olması yanı sıra iç savaş öncesinde ülke ekonomisinin kalbi olarak bilinen Halep'te 2016'dan bu yana ilk kez kendisine muhalif silahlı gruplarla Şam yönetimi arasında çatışma yaşanıyor. Harekâta Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin aktardığına göre Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) da destek veriyor. 

Mart 2020'de Rusya ve Türkiye, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde ateşkes ilan etmiş; iki ülke ordularının bölgede ortak devriyeler gerçekleştireceği açıklanmıştı.

Şu anda bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait çok sayıda gözlem noktası bulunuyor.

Bölgede silahlı gruplarla Suriye ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Bölgeden aktarılan bilgilere göre söz konusu silahlı gruplar, ilk 48 saatte 20 kilometreye yakın mesafe kat etti. 29 Kasım'da ise HTŞ liderliğindeki grupların Halep'in kalbine girdiği iddia edildi. Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi hem silahlı gruplardan hem de Suriye ordusundan çok sayıda kişinin öldüğünü bildirdi. Gözlemevi'ne göre ilk iki günde 120'den fazla HTŞ militanı ve yaklaşık 20 SMO üyesi öldü, Suriye ordusu da 60'tan fazla kayıp verdi.

Türkiye temkinli ama Şam'ı işaret ediyor

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova'nın, silahlı grupların saldırısını "Suriye'nin egemenliğinin ihlali" olarak gördüğünü açıkladı. Peskov, "Biz Suriyeli yetkililerin bölgeye bir an önce düzen getirmesinden ve anayasal düzeni yeniden tesis etmesinden yanayız” dedi. 

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Halep'te yaşanan çatışmalarla ilgili açıklamasında "İdlib'e yönelik son dönemdeki saldırıların" altını çizdi ve "son günlerde yaşanan çatışmaların bölgedeki gerginliği istenmeyen şekilde artırdığına" dikkat çekti. "Yeni ve daha büyük istikrarsızlıklara yol açılmaması ve sivil halkın zarar görmemesi, Türkiye bakımından büyük önem teşkil etmektedir" diyen Keçeli, "Gelişmeleri, Suriye’nin birliği ve toprak bütünlüğüne atfettiğimiz önem ve terörle mücadeleye verdiğimiz öncelik çerçevesinde çok yakından takip ediyoruz" ifadelerini kullandı. 

Kritik önemdeki M5 yolu hedefte

Resmî kaynaklara göre, silahlı gruplar, Halep ile başkent Şam arasındaki ana karayolu kavşağı olan M5'in bir bölümünü kontrol altına almayı başardı. M5, Suriye'nin Ürdün sınırı yakınlarında başlayan ve Türkiye sınırı yakınlarındaki Halep'e kadar uzanan otoyol. 

İdlib vilayetini boydan boya kesen ve 450 kilometre uzunluğundaki yol, ülkenin nüfusu en fazla olan dört kentini, Şam, Humus, Hama ve Halep'i birbirine bağlıyor. Savaş öncesinde Suriye'nin ekonomik arterlerinden biri olan M5, ülkenin sanayi merkezlerinden Halep'i de besliyor.

Uzmanlar otoyol aracılığıyla yapılan ticari işlemlerin savaş öncesinde 25 milyon dolarlık günlük hacme sahip olduğunu tahmin ediyor. Otoyol Suriye'nin doğusu ve kuzeyinden ülkenin geri kalan kesimlerine buğday ve pamuk taşımacılığı için kullanılıyor. Ayrıca Ürdün, Suudi Arabistan, Türkiye ve Arap ülkeleriyle ticaret de bu yol üzerinden yapılıyor.

Bölgede hangi güçler bulunuyor?

Suriye, Rusya ve İran; yeni saldırı dalgasının HTŞ destekli silahlı grupların Halep'in kontrolünü tamamen ele geçirmesine yol açabileceğinden endişe ediyor.

İran Devrim Muhafızları'nın önemli komutanlarından Kioumar Pourashemi'nin Halep'teki çatışmaların ilk saatlerinde öldürüldüğü bildirilirken, Rus hava saldırıları özellikle Suriye ordusunun önemli bir akaryakıt üssünün bulunduğu Han Al-Asal'da yoğunlaştı.

Şam yönetimi, Rusya tarafından eğitilen ve eskiden "Kaplan Kuvvetleri" olarak bilinen 25. Özel Kuvvetler Tümeni'ni bölgeye konuşlandırdı. Şam tarafından konuşlandırılan birlikler arasında Filistin Kudüs Tugayı ve Rus yapımı modern T-90 tankları ve T-72'nin geliştirilmiş versiyonlarıyla donanmış 4. Suriye Tümeni yer alıyor.

Yıllardır İdlib'i kontrol eden ve eski adı El-Nusra Cephesi olan, kendilerini cihatçı olarak tanımlayan HTŞ, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin "terör organizasyonları" listesinde bulunuyor. Türkiye de HTŞ'yi "terör örgütü" olarak kabul ediyor. 

Türkiye-Suriye normalleşme çabaları

Saldırılar, Türkiye ile Suriye arasında normalleşme çabalarının hızlandığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme isteğinin dile getirildiği bir dönemde gerçekleşiyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak Suudi Arabistan ve Azerbaycan'a yaptığı ziyaretlerin ardından uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada “Hâlâ Esad ile görüşmeyi umuyorum. Çünkü Suriye ile Türkiye arasındaki terör yapılarını yok etmemiz gerekiyor. Suriye’de adil ve kalıcı bir barışın temeli var. Bunu sağlamak için atılacak adımlar net ve açıktır. Normalleşme için Suriye tarafına elimizi uzattık. Bu normalleşmenin Suriye topraklarında barış ve huzurun kapılarını açacağına inanıyoruz" demişti. 

Rusya ile Türkiye arasında anlaşmazlık mı var?

Kremlin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentiyev, geçtiğimiz haftalarda yapılan Astana22 toplantısı sırasında Rus haber ajansı Tass’a verdiği röportajda Türkiye’ye Suriye'de "işgalci güç" demişti. Rusya, kendi güçleri ve İran güçleri dışındaki tüm askerî varlıkları "işgalci" olarak tanımlıyor fakat Astana ortaklığı Moskova'nın Ankara'yı açıktan bu şekilde tanımlamaktan uzak durmasını sağlıyordu.