Politika

Özel, "Süreç bir yıldır sürüyordu" sözlerini yineledi: Beni DMM, Erdoğan'ı ise sürecin tüm muhatapları yalanladı

04 Mart 2025 13:06

T24 Haber Merkezi 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, grup toplantısında yaptığı konuşmasında hayatını kaybeden usta sanatçı Edip Akbayram'ı anarak başlayarak; "Herkesin hoca diyerek peşinde koştuğu zamanlarda FETÖ terör örgütünün ödülünü reddetme cesaretini gösterdi. 'Güzel günler göreceğiz' dedi. Haklı çıktı. Ankara'da, İstanbul'da güzel günler görmedik mi?" dedi. Özel, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada; "İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe aldık diyeceğim size iktidara geldiğimizde. Bugünü tarihe not düşüyorum. Mücadeleniz mücadelemizdir" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Kartalkaya yangını ve Madımak katliamı üstünden seslenen Özel, "Sayın Erdoğan belli ki Kartalkaya'da da Madımak Katliamı'nda da yakanlardan yana, biz de yananlardan tarafız" şeklinde konuştu. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın örgütüne yaptığı silah bırakma ve lağvetme çağrısı ardından "Süreç bir yıldır sürüyordu" sözlerinin DMM tarafından yalanlanmasını ise Özel, "Utanmadan sıkılmadan DMM'den yalanlama yaptılar. Beni sadece DMM yalanladı. DMM ve Erdoğan'ı sürecin bütün muhatapları yalanladı" sözleriyle değerlendirdi. 

Usta sanatçı Edip Akbayram son yolculuğuna uğurlanıyor; "Demokrat ruhu şarkılarıyla kalbimizde çalacak"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

İyi Parti'den istifa eden Adnan Beker, CHP'de: Rozetini Özel taktı

Edip Akbayram'ı andı: FETÖ örgütünün ödülünü reddetme cesaretini gösterebilmişti

Konuşmasına hayatını kaybeden usta sanatçı Edip Akbayram'ı anarak başlayan Özel, "Edip Akbayram yalnızca şarkılarıyla her birimizin hayatında iz bırakmış bir müzisyen, bir sanatçı değil, aynı zamanda yaşantısıyla da bizlere örnek olan bir mücadele insanıydı. Her daim işçinin, emekçinin, ezilenin hikayesini anlattı. Kendi tabiriyle ezilenlerin melodik sesiydi. Cumhuriyetin sanatçısıydı. Cesaretini halktan alıyordu. O yüzden herkesin hocaefendi diye peşinden koştuğu zamanlarda FETÖ örgütünün ödülünü reddetme cesaretini gösterebilmişti. Türküler Yanmaz albümünü Madımak'a adadı. Her dönemin insanı olmadı. Her dönem insanlıktan yana oldu. Edip ağabey sana söz veriyoruz. Selam olsun sana. Güzel günler göreceğiz ve senin huzuruna bir kez de böyle geleceğiz" ifadelerini kullandı. 

Özel'in açıklamasından öne çıkanlar şöyle: 

"Türkiye geniş tanımlı kadın işsizliğinde yüzde 38'le tarihi zirvede. Yani bugün 100 kadından 38'i Türkiye'de işsiz. Kayıt dışı işlerde çalışan kadınların oranı ise yüzde 34. Bu tablo kadınların emeğinin sistematik olarak görmezden gelindiğinin, sömürüldüğünün, sosyal adaletin erezyona uğratıldığının en önemli kanıtı. Türkiye'de en önemli sorun kadına karşı şiddet durmuyor. 2024 yılını 445 kadın cinayeti ile kapattık. 2025'in bu kısa 2 ayında rakam 64'ü buldu bile. Kadınların maruz bırakıldığı şiddetin kaynağı sistemin ta kendisi. İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe aldık diyeceğim size iktidara geldiğimizde. Bugünü tarihe not düşüyorum. Mücadeleniz mücadelemizdir.

Kartalkaya yangını üstünden iktidara seslendi

Bolu'da hayatını kaybeden bir aileden 8 kişinin iki anne, iki baba dört torun. Onları mezara koymuş, bir başına kalmış bir dedenin yanındaydık kırkında. Ya da bir anneannenin torunu ve annesi, kendi evladı kızı ve kızının kızını toprağa vermiş bir annenin yanında. Bu büyük acı 40. gününde ilk gün 40 mum yanıyordu yüreğimizde. Söndü söndü söndü. O bir mum kaldı. Yüreği taş kesenlere karşı işte bu salon ve bu salonla birlikte Kartalkaya'ya adalet isteyenler o bir ateşi yüreklerinin altını yakan bir mumu hiç söndürmeyecek olanlardır. Biz o bir mumu Soma için de söndürmüyoruz. Biz o bir mumu infilak eden havai fişek fabrikasında hayatını kaybedenler için de söndürmüyoruz. Afyon için de söndürmüyoruz. Çorlu tren kazası için de söndürmüyoruz. Ermenek için de söndürmüyoruz ve Sivas Madımak için de söndürmüyoruz

İçinde bulunduğumuz zor şartlarda nasıl kararlı olduğumuzu gördük. Bizim kitabımızda teslim olmaya yer yok. Bu olumsuz gündemi yaratan biz değiliz. Ama bu gündemde yer alanları da yalnız bırakacak değiliz.  Bolu Kartalkaya'da yanan otelin önündeydik. Nerede ahlaklı insanlar varsa onlara söz veriyoruz. Affetmiyoruz.  Bir yanda on güne tüm sorumlular hakim karşısına çıkacak deyip suspus olan İçişleri Bakanı suspus otursun. Erdoğan'a şunu söylüyorum. Bu iş can meselesidir. Bunu ya hissedeceksin, ya da hissedenlere saygı duyacaksın.  Bir diğer yanda Madımak. İçerideki sanıklardan birinin AYM'ye yaptığı başvuru sonuç verdi. AYM'nin Can Atalay, Osman Kavala için verdiği kararları uygulamayanlar, insanlığa karşı suç olduğu için zamanaşımı olmayan Madımak'ta AYM kararını araçlaştırarak sanıkları tahliye ettirdiler. Erdoğan, bunun için 'Milletimiz için hayırlı olsun' demişti, safını belli etti. Biz de safımızı belli edelim. Biz yananlardan yanayız.

Erdoğan'a "güllaç hesabı"

Tayyip bey bana kızıyor. Ey Özgür Özel, altın hesabını bırak diyor. 2018'de güllacın evdeki maliyeti 25 liraymış, bugünkü maliyeti 355 lira olmuş. Bu Recep Tayyip Erdoğan'ın gülllaca ve memlekete maliyetidir. 

Milli gelirdeki görece artış, gelişmekte olan ülkelerdeki gibi. Gelişmiş ülkelerin gelirlerinin nasıl olduğu biliniyor. Türkiye'deki milli gelirdeki artış, kur olması olanın altında tutulduğu  için milli gelir de olduğundan yüksek görülüyor. 4 kişilik bir ailede milli gelire göre olması gereken bir paranın sekizde biri var. Bilirkişi davasında yargılanan gazetecilere desteğimiz tam.

TÜİK'e enflasyon tepkisi 

Türkiye İstatistik Kurumu şubat ayı enflasyonunu yüzde 2.3 yıllık enflasyonu 39.1 ilan etti. TÜİK bu rakamları nereden buldun deyince bu ürünü geçen sene bu markette sormuştum. Bu sene de aynı markette sordum diye açıklamayı bıraktı. TÜİK'in fiyatı nereden aldığı kendinde sır. Enflasyon yüzde 40. Oysa Enag tam da beyaz peyniri geçen sene sordum. O da enflasyonu TÜİK'in tam iki katı yüzde 80 bulmuş. Bugün Türkiye'deki gerçek enflasyon yüzde 80'dir. Geçen sene 100 lira olan mal bugün 180 liradır. Buna inanmayan sokağa çıkacak. Pazarda vatandaşa soracak. Bu geçen sene kaç paraydı? Bu sene kaç para? yüzde 80'in altında çıkıyorsa Özgür Özel olarak çıkıp ondan özür dileyeceğim. Çıksın bakalım pazara. Hadi bakalım pazara.

Beykoz Belediyesi'ne soruşturma 

İstanbul'un seçilmiş 3 belediye başkanı Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat'ın yanına maalesef Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler'i de yolladılar. Alaattin Başkan'ın suçu Beykoz gibi bir ilçeyi daha önce belediye başkanlığı yaptığı bir ilçeyi bu kez AK Parti'nin elinden alıp Cumhuriyet Halk Partili bir belediye yapmak. Dün Çok sayıda yerel yönetici Alaattin başkanın muhatap olduğu sorular ve verilen kararı görünce şunu söylediler. Bu soruların sorulup da alınan cevaplarla eğer bu memlekette hukuk devleti olsa bir tane AK Partili bir tane Milliyetçi Hareket Partili belediye başkanı sokakta olamaz. Silivri'de yatacak yer kalmaz. Hepsi birden Silivri'de olurlar.

Alaattin Başkana 65 yaşındaki başkana belediye başkanı olduğu halde kendisi sorumlu olmadığı, imzasının olmadığı, talimatının olmadığı işlerden her belediyenin iş ve işleyişinde olan hesap sorulacaksa da yapandan sorulacak olduğu ve yüzde 99'unda da normal işleyiş dışında bir şey olmadığı meselelerden Alaattin Başkanı hapse atmaya Bir algı yaratmaya niyetli olan o kötü niyet şöyle bir süreç yürüttü.

Melih Gökçek hatırlatması

Tabii Ankara'nın kimden alındığının ve hangi dönemin sorgulandığının da farkında olalım. Melih Gökçek dönemine dair tam 97 dosya. 97 büyük yolsuzluk dosyası var. Kapağını açan var mı? Hesabını soran var mı? Bu yolsuzluk dosyaları üzerinden bir kelime konuşan var mı? Bundan sonra buradan konuşacağız arkadaş. Buradan konuşacağız.

Bursa Belediyesi'nin giderleri

Bakın bozuk saatin bozuk ahlakın bozuk vicdanın ne yaptığına bakın Bursa'nın parasıyla. Dosyadan okuyorum. Harcama kalemleri altında dönemin Büyükşehir Belediye başkanının onay imzası var. Alaattin Köseler'in dün sorulan soruların birinde onay imzası yok

Onay imzası AK Parti özel buluşma harcaması AK Parti İl Başkanlığı'na giden paketler kalemi imzalamış. AK Parti il binasında kokteyl gideri imzalamış. AK Parti temayül yoklaması masrafları imzalamış. AK Parti Ankara'nın istediği promosyonlar imzalamış. Seçim çalışması yemek gideri imzalamış. AK Parti kadın kollarına yemek imzalamış. Alinur Aktaş seçim çalışması kendi kendine imzalamış. Yetmemiş Hüda Par İl Kongresi yemek bedeli özel kalemden ödenmiş. Ülkü Ocakları yemek bedeli özel kalemden ödenmiş. Büyük Birlik Partisi yemek bedeli Bursa özel kalemden ödenmiş. Demokratik Sol Parti lansman gideri Bursa özel kalemden ödenmiş. DSP yemek gideri Bursa özel kalemden ödenmiş. Tügva yemek bedeli Bursa özel kalemden ödenmiş. Milliyetçi Hareket Partisi Kemalpaşa ilçe örgütü harcamaları Bursa özel kalemden ödenmiş. Bursa'ya gelen 10 bakanın tek tek isim isim yazılı. Bursa'daki seçim çalışma masrafları Bursa özel kalemden imzayla resmen ödenmiş. 100 154 kalemde 154 kalemde 15,5 milyon TL'lik harcama Alinur Aktaş tarafından AKP, MHP, BBP, DSP, Hüdapar, Türkva ve kendi seçim kampanyası için 15,5 milyon lira para ödenmiş. Ey Adalet Bakanı...

Haram zıkkım olsun demekle haram zıkkım olmuyor. Senin adına bu işi yapacak biri var Bursa'da. Ey Bursa Cumhuriyet Başsavcısı. Ey harekete geçmeyen savcıları neden geçmiyorsun diye soracak Hakimler Savcılar Kurulu.

Onun başkanı onun başkanı Adalet Bakanı. Onu atayan Recep Tayyip Erdoğan. Bu sadece Bursa Büyükşehir'in belediye başkanının kendi imzasıyla oluruyla ödedikleri. Bunlara soruşturma başlatacak mısın? Yoksa bu millet gelip senin alnını mı karışlasın? Hadi bakalım.

Değerli değerli milletvekillerimiz kıymetli grubum değerli konuklar. Cumhuriyet Halk Partisi her daim tarihsel büyük bir tutarlılıkla Türkiye'de Eğer vatandaşları sorunum var diyorsa o sorunu görmeye kabul etmeye ve çözmeye kararlı bir partidir. Geçmişi külliyatı bundan doludur. Türkiye'de Kürtler meselem var diyorsa Kürt meselesi vardır.

Tayyip Erdoğan bu sorunu çözmeye gelmiş bunu iddia etmiş sonra savrulmuş bu sorunu inkar etmiş bir siyasetçidir.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm meselelerin demokratik yollarla çözülmesini savunan bir parti olarak 1 Ekim tarihinde Sayın Bahçeli'nin gidip Dem grubunun elini sıkmasıyla başlayan süreci dikkatle özenle temkinle ve kendimize yakışan tarihi sorumluluğumuzu taşıyarak takip ediyoruz. Her ne kadar Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan Cumhuriyet Halk Partisi grubu tüm siyasi parti gruplarına duyduğu saygıyı deme duyduğu zaman terörist ilan edilmişse Nasıl Cumhuriyet Halk Partisi sadece ve sadece milletten aldıkları temiz kağıdıyla belediye başkanı seçilen kişilere kayyım atanmasına itiraz ettiğinde de bu konuda eleştirilmişse şimdi ya da Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir belediye başkanı 10 yıl önce taziye için örgütün bir yöneticisine telefon açtığı, taziye verdiğinden dolayı o terör örgütüne mensup kabul edilip içeri atılıyorken o terör örgütünün başının gelip konuşma yapmasının o terör örgütüne bir heyet görevlendirilmesinin önünün açılmasını o heyetin her bir üyesine telefon açılması Cumhuriyet Halk Partisi'ne yapılan yıllardır yapılan haksızlıklar üzerinden Cumhuriyet Halk Partisi'ne bir samimi özür.

Bir öz eleştiri bu millete sırf sizin oyunuzu alabilmek için bir partiyi ülkenin çok önemli bir seçmen grubunu şeytanlaştırarak ve onlarla insani ilişkiler sürdürülmesini bile terör örgütü mensupluğu göstererek "biz sizi kandırdık. Biz sizin duygularınızı suistimal ettik. Şimdi döndük dolaştık o elleri biz sıkıyoruz. Methiyeler düzüyoruz " demeleri gerekse de biz bunu vatandaşlarımızın vicdanlarına onların ferasetlerine veriyoruz.

Bize yapılan haksızlık ve bugün yapılanlar Türkiye Cumhuriyeti'nin her birisinin ayrı ayrı yüreğine ve vicdanına inandığım vatandaşlarımızın vicdanına emanettir. Onlara emanet ediyorum. Partime belediye başkanlarına geçmiş dönem genel başkanımıza, milletvekillerimize yapılan bu konudaki tüm iftiraları tüm hakaretleri milletimizin vicdanına emanet ediyorum.

Öcalan'ın çağrısı ve süreç değerlendirmesi

Tayyip Erdoğan bu sorunu inkar etmiş bir siyasetçidir. Sayın Bahçeli'nin DEM grubunun elini sıkmasıyla başlayan süreci dikkatle, itinayla ve sorumluluğumuzu taşıyarak takip ediyoruz. CHP DEM Parti ile görüştüğünde terörist ilan ediliyorken, kayyım atamaya itiraz ettiğinde eleştirilmişse, CHP'nin bir belediye başkanı taziye için telefon açtığı için terör örgütü mensubu kabul edilip içeri atılırken heyet görevlendirmesinin önü açılıyorken CHP'ye bir özür bile dilemiyorlar. Bu sorunun Meclis çatısı altında çözülmesini savunuyoruz. Demokratikleşme adımları atılarak, kanunlar yapılarak çözülmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Tam bir samimiyet, şeffaflık ve toplumsal mutabakatla sürdürülmesi gerektiğinin atını çiziyoruz. 2015'te olduğu gibi Erdoğan tarafından nasıl felakate sürüklendiğini biliyoruz. Bugün de aynı yanlış bakış açısı olduğunu ifade ediyoruz. Dolmabahçe'de masa kurulup canlı yayın hazırlıkları yapılırken Erdoğan tarafından inkar edildiğini hatırlatıyoruz. Bu süreci 'Erdoğan doğru yönetiyor' diyenlere hatırlatıyorum; Erdoğan'ın Dolmabahçe mamasındaki tüm aktörlerle yine aynı masada olduğunu hatırlatırım. Müzakerelerin devlet tarafından yürütüldüğünü söylediğimizde DDM'den yalanlama yaptılar. Açık çağrı yapıyorum; Öcalan'a bir sihirli değnek değmesi ile, her şey yoluna girecek denmesiyle çözülmez, bunun gerçekliği yok. Böyle bir sorun çözülecekse demokratikleşme ile Meclis çatısı altında çözülecek. Gazeteciler, Gezi tutukluları, Krdü Türk'ü yerel yönetimciler içerideyken, kayyım uygulamaları devam ediyorken bu ülkede bir çözüm mümkün olmaz. Çıkar ilişkilerine dayalı bir ilişki olursa bu işin sonunda Kürtler de Türkler de kaybeder. 2015'te doğru bir süreç yönetilmeseydi, o günden bu güne akan kan, gözyaşı olmazdı. Despotik bir iktidar herkesi pataklayıp hapse tıkacak, sonra da demokratikleşme konuşulacak. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, sorumluluk almalıdır. Al ver pazarlığının içinde olmadık, sonunda da olmayız. Bu yol ancak tam demokrasi ile olur. Kim Kürt sorunu çözülsün istiyorsa, bilhassa DEM Parti,  demokratikleşme paketinde yer almalıdır. Demokratikleşme paketine varız, kim geliyorsa hodri meydan."


Şakir Paşa Ailesi: Aile albümü mü, yasak aşk arşivi mi?


 

Günün öne çıkan haberleri...

TIKLAYIN - Fenerbahçe'nin kalecisi Livakovic'e soruşturma

TIKLAYIN - Tolga Şardan | “Acılı anne”ye Meclis yasağı ve Cübbeli’nin çakarı

TIKLAYIN - Anne-kız cinsiyet değiştirdi, baba-oğul oldular!

TIKLAYIN - Film gibi olay; bir selamla hem babasını buldu, hem 300 milyonluk servetin ortağı oldu

TIKLAYIN -Kızı çakarlı araç kullanan Cübbeli Ahmet, "Damadım zekatını veriyor" demişti; damat Palazoğlu'nun vergi ödemediği ortaya çıktı

TIKLAYIN - Gram altın ne kadar oldu?