T24 Ankara
CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında açılan MİT TIR'ları davası, yeniden milletvekili seçilmesi ve dokunulmazlığının bulunması nedeniyle durdu. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) önceki kararını dikkate alarak bu kararı verdi. Aynı dosyanın sanığı olan Adalar Belediye Başkanı ve eski Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkındaki dava ise ayrı olarak görülecek. Mahkemenin kararı, TİP’ten milletvekili seçilmesine ve dokunulmazlık kazanmasına rağmen hakkındaki yargılama durdurulmayan ve tahliye edilmeyen Can Atalay’ın durumunu yeniden gündeme getirdi.
Adana'da durdurulan mühimmat yüklü MİT TIR’larına ilişkin görüntülerin yayınlanması nedeniyle açılan davada, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, CHP'li Enes Berberoğlu için “yargılamanın durması” kararı verdi. Mahkeme, bu kararı, Berberoğlu’nun yeniden milletvekili seçilmesi ve dokunulmazlık kazanması nedeniyle verdi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı şöyle: A-1)Sanık Erdem Gül'le ilgili, henüz esas hakkında mütalaanın verilmemiş olması diğer sanıkla alakalı durma kararı verilip esasın kapatılacak olması dikkate alınarak bu sanık yönünden dosyanın tefrikine; |
AYM kararıyla tahliye edilmişti
Berberoğlu, bir önceki yasama döneminde de milletvekili seçilmesine rağmen, yerel mahkeme yargılamayı durdurmamış, hakkında cezaya hükmetmişti. Bu kararın Yargıtay tarafından onanması üzerine Berberoğlu’nun vekilliği düşürülmüştü. Berberoğlu, daha sonra tutuklanmıştı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da bunun üzerine Ankara’dan İstanbul’a doğru “Adalet Yürüyüşü” başlatmıştı.
AYM'nin , anayasanın dokunulmazlıkları sınırlayan 14. maddesinin belirsiz olduğunu belirterek, Berberoğlu hakkındaki yargılamanın durmasına karar verilmesi gerektiğine hükmetmesi üzerine, vekilliği yeniden kazandırılmış, tahliye edilmişti.
Atalay’ın durumu
Bugün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada Berberoğlu'nun, "yeniden milletvekili seçilerek edindiği dokunulmazlık nedeniyle hakkında yasama dokunulmazlığı kaldırıncaya kadar" CMK 223 fıkra 8. maddesi gereğince yargılamanın durmasına karar verildi. Adalar Belediye Başkanı ve eski Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün ise yargılamasının ayrı devam etmesine hükmedildi.
Mahkemenin verdiği kararın bilgi amaçlı olarak TBMM Başkanlığı'na gönderilmesine karar verildiği bildirildi.
Mahkemenin kararı, TİP’ten milletvekili seçilmesine ve dokunulmazlık kazanmasına rağmen hakkındaki yargılama durdurulmayan ve tahliye edilmeyen Can Atalay’ın durumunu yeniden gündeme getirdi. Atalay, dokunulmazlığına rağmen, işlediği iddia edilen suçun anayasanın 14. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle tahliye edilmiyor.
MİT TIR'ları davası29 Mayıs 2015’te “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. Erdoğan şikâyetçi olduCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan MİT TIR'ları haberinin ardından TRT'de katıldığı canlı yayında isim vermeden Can Dündar'ı hedef aldı. Erdoğan, "Öyle zannediyorum bu özel haberi yapan kişi bunun bedelini çok ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu" dedi. Erdoğan ayrıca, Cumhuriyet ve Dündar'dan kişisel olarak da şikayetçi olmuş, şikâyet dilekçesinde “Devletin menfaatlerini gerçeğe aykırı görüntü ve bilgileri yayınlamak suretiyle hedef alan şüphelinin bu eylemi kesinlikle gazetecilik olarak değerlendirilemez” demişti. Erdoğan’ın dilekçesinde Dündar’ın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 312, 327, 328, 330, 220, 285 ve 289. maddeleri uyarınca bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir müebbet ve 42 yıl hapsi cezası ile cezalandırılması istenmişti. Can Dündar ve Erdem Gül 26 Kasım 2015'te tutuklandıCan Dündar ve Erdem Gül, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 26 Kasım 2015'te tutuklandı. Sulh Ceza Hâkimliği, tutuklama gerekçesi olarak “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme”, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askerî casusluk amacıyla temin etme” ve “devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama” suçlarını gösterdi. Dündar ve Gül’ün avukatları, 6 Aralık 2015’te anayasanın 19. ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5. ve 10. maddelerinde yazılı “kişi güvenliği ve özgürlüğü” ile “ifade özgürlüğü”, anayasanın ise 26. ve 28. maddelerinde düzenlenen “düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü” ile “basın özgürlüğü” haklarının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu. Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan imzalı ve 27 Ocak 2016 tarihli iddianamede her iki gazeteci için birer kez ağırlaştırılmış, birer kez de müebbet, 30 yıla kadar da hapis talep edildi. AYM Raportörü’nün hazırladığı raporunda, iki gazetecinin yaptıkları haber nedeniyle tutuklanmasını “hak ihlali” olarak nitelendirmesi üstüne Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, 17 Şubat’ta yaptığı toplantıda başvuru dosyasını Genel Kurul’a sevk etti. Cumhurbaşkanı: AYM kararına uymuyorum26 Şubat'ta AYM'nin iki gazetecinin tutukluluğunun hak ihlali olduğuna ilişkin kararının ardından Dündar ve Gül serbest bırakıldı. Kararın ardından Erdoğan "Saygı duymuyorum, karara uymuyorum" açıklaması yaptı. TIKLAYIN - Erdoğan “AYM kararına saygı duymuyorum” dedi, TBMM Genel Kurulu karıştı Dava 2016'da başladı25 Mart 2016'da başlayan davada mahkeme, savcının talebi üzerine duruşmaların kapalı görülmesine karar verdi. Savcı 22 Nisan'daki duruşmada mütalaasını açıklamak için süre istemiş, 3 Mayıs'ta açıklanan mütalaada, Dündar için 25 yıl, Gül için 10 yıla kadar hapis istemişti. Savcı, “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım ve bu şekilde suça iştirak”, “casusluk ve casusluk amacıyla belge bilgi temin edip açıklama” iddiasının Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde görülen MİT TIR’larına ilişkin davadan bağımsız düşünerek hüküm vermenin mümkün olmadığını savunarak Yargıtay’daki davanın sonucunu beklemek üzere, “darbeye teşebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etme” suçunun dosyadan ayrılmasını istedi. Yerel mahkeme kararıİstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti TCK 329/1'den (devletin güvenliğine ilişkin belgeleri açıklamak) gerekçesiyle Dündar'a 7, Gül'e 6 Yıl hapis cezası verdi. Cezalarda indirime gidilerek Dündar 5 yıl 10 ay, Gül de 5 yıl hapse çarptırıldı. Yargıtay bozduYargıtay 16. Ceza Dairesi, İstanbul 14. Ağı Ceza Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği cezayı bozdu. Erdem Gül için "İspat edilemeyen suçtan beraatine karar verilmesi gerekir" diyen Yargıtay, Can Dündar için cezasının artırılması gerektiğine karar verdi. Yeniden yargılamaYargıtay'ın kararının ardından 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılamaya geçildi. Dosyaya, Enis Berberoğlu da dahil edildi. Can Dündar'ın dosyası ise ayrıldı. 15 Mayıs 2019'da kararını açıklayan mahkeme heyeti, Erdem Gül hakkındaki, ''silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan açılan davanın düşürülmesine, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında da hüküm verilmesine yer olmadığına hükmetti. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Erdem Gül üzerindeki suçlamanın düşürülmesine, Enis Berberoğlu hakkında da hüküm kurmamasıyla sonuçlanan davanın kararını bozdu; Berberoğlu ve Gül’e, “FETÖ’ye yardım” iddiasıyla ceza verilmesi gerektiğini savundu. |