Politika

Kılıçdaroğlu’ndan Ali Yeşildağ açıklaması: Konuşmasın istiyorlar

"Sinan Ateş'i unuttuğumu sanmayın, faillerini bulacağım"

07 Mayıs 2023 14:41

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın  eski koruması Hasan Yeşildağ’ın kardeşi Ali Yeşildağ’ın “rüşvet”  iddiaları için "Konuşmasın istiyorlar, yapmaları gereken doğrusu nedir araştıracaksın" dedi. 

Kılıçdaroğlu, Kırıkkale’de düzenlenen mitingde konuştu.

Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"Onlar beşli çetelere çalışıyorlar, ben sizler için çalışacağım. Sahipsiz kalanlardan biri de esnafımız. Esnaf gerçekten zor durumda. Orta direk kalmadı. Herkes zor durumda. Eğer bu ülkede fakirlik varsa sorumlusu fakir olanda değil, sorumlusu devleti yönetenlerdir. Biz onların ne yaptığını biliyoruz. Yuh çekmeyin, sandığa gidin oy kullanın. Oy kullanın, demokratik yollarla otoriter bir yönetimi değiştirelim.

Bunlar mal varlıklarını yurt dışına götürüyorlar. Onları son kuruşuna kadar alacağım, Türkiye'ye getireceğim. Esnafa, çiftçiye, ev kadınlarına vereceğim. Geleceğiz, Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız. Şimdi bir de bizim milliyetçiliğimizi sorguluyorlar. Benim milliyetçiliğimi sorgulayacak adam daha anasının karnından doğmadı. Siz çocuklarınızı paralı askere gönderirken bu gariban yani Kılıçdaroğlu, kendi evladını askere garibanların çocuğu gibi gönderdi. Milliyetçilik herkesi kucaklamak demektir.

Kim teröre destek verirse, kim terörden yana olursa, kim teröristlerin ayağına hakimleri savcıları götürürse, kim şehitlere kelle derse Allah bin belasını versin. Sinan Ateş'i unuttuğumu sanmayın. Ankara'nın göbeğinde güpegündüz uyuşturucu çeteleri tarafından vuruldu. Sinan Ateş'in faillerini bulacağım, kulaklarından tutacağım yargıya teslim edeceğim. 15 Temmuz şehitleri var, para toplandı. Vatandaş dünyanın parasını verdi. Nerede bu paralar. Ya şehidin parasına el uzatana adamdan milliyetçilik olur mu ya, bunlar mı milliyetçi!

Dün Ali Yeşildağ diye birisi malum bunlar saraya çok yakın insanlar. 1 milyar euro götürdüğünü söylüyor. Bunu yasaklıyorlar niye konuştun diye. Yapmaları gereken, bu adam yalan söylüyorsa hemen savcılığa bildireceksin doğrusu nedir araştıracaksın. Malı götürecekler. 418 milyar dolar götürdüler, 418 milyar doların tamamını getireceğim ve bu millete vereceğim."

TIKLAYIN - Akşener Erdoğan'a, eski koruması Hasan Yeşildağ'ın kardeşinin 'rüşvet' iddiasını sordu: İddiasına göre 1 milyar Euro senin cebine girmiş; Cumhurbaşkanı'sın, bize söveceğine bunu soruştur!

TIKLAYIN - Akşener’in işaret ettiği 'Ali Yeşildağ' videosuna erişim engeli getirildi

TIKLAYIN - Yeşildağ ailesinden Ali Yeşildağ açıklaması: Cinayet, yağma, gasptan aranan bir suç makinesi; FETÖ ile birlikte Erdoğan'a iftira atıyor

TIKLAYIN - Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı: Dün ifşaatta bulunan Ali Yeşildağ sıradan biri değil

Ne olmuştu | Erdoğan’ın korumasının kardeşi Erdoğan’ı suçladı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, Millet İttifakı’nın İstanbul mitinginde dile getirdiği rüşvet iddiasını, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ı korumak gerekçesiyle, “karşılıksız çek suçu kurgulayarak” Pınarhisar Cezaevi’ne girerek kendisiyle birlikte hapis yatan Hasan Yeşildağ’ın kardeşi Ali Yeşildağ öne sürdü.

Hakkındaki ‘FETÖ soruşturması’ nedeniyle yurtdışına kaçan Cevheri Güven’in Youtube kanalında konuşan Ali Yeşildağ, Antalya Havalimanı işletmesi ihalesi için özetle, "Çelebi grubu 4 milyar dolar teklif edecekti 5 milyar dolara kadar çıkacaktı. Bana da aracılık için 30 milyon dolar teklif ettiler, az para değil kabul ettim. Ancak Mücahit Aslan'ın yönlendirdiği süreçte Çelebi grubu 'eksik evrak' iddiasıyla ihale dışı bırakıldı. İhale İbrahim Çeçen ve yabancı ortağına (ihaleyi TAV grubu kazanmıştı/T24)  3 milyar dolara verildi. Tayyip Abi 1 milyarı indirdi" iddiasını öne sürdü. İddianın, Erdoğan’ın en yakınındaki isimler arasında yer alan, bünyesinde Akşam, Güneş, Star gazeteleri ile 24 TV ve 360 TV kanallarını da bulunduran Türk Medya grubunun sahibi Hasan Yeşildağ’ın kardeşi Ali Yeşildağ’dan gelmesi tartışma yarattı.

2007’deki tartışma

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in de bazı mesajlarında ismine sıkça yer verdiği Ali Yeşildağ tarafından gündeme getirilen Antalya Havalimanı ihalesi, 2007’de de tartışma konusu oldu.

Havalimanını 17 yıl 3 ay 17 gün işletecek firmayı belirlemek için yapılan ihalenin ardından İhale Komisyonu Başkanı Funda Ocak, "Rekor kırdık" diye değerlendirirken, gözyaşlarını tutamadı.

Alman Fraport ve Türkiye’den IC Holding ile TAV Holding arasında geçen mücadele sonunda Tepe-Akfen Grubu ortaklığı olan TAV Holding’in 3 milyar 57 milyon dolar karşılığında kazandığı ihale, Çelebi Grubu’nun devre dışı kalması nedeniyle tartışıldı. İhaleye katılan üç firmadan Çelebi Hava Servisi’nin, TAV’ın eski ortağı Avusturyalı Flughafen Vien’le birlikte oluşturduğu konsorsiyum teminat mektubu koşulundaki bir eksiklik nedeniyle elendi. Çelebi-Vien ortaklığının 25 milyon Euro tutarındaki geçici teminat mektubu belgesindeki bir eksiklik nedeniyle elendiği belirtildi.

İhalenin ardından Çelebi Grup’tan Canan Çelebioğlu’nun yaptığı “Biz 4 milyar dolar teklif edecektik” açıklaması tartışma yarattı. Grubun avukatları da ihalenin iptali için harekete geçti. O dönem yapılan haberlerde Çelebi Grubu’nun evrakının 5 saat incelendiği, geçici teminat mektubu ve ek belgelerde eksik evrak olduğu gerekçesiyle şartnameye uygunsuzluk gerekçesiyle ihale dışı bırakıldığı aktarıldı.

Dönemin Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Mahmut Tekin ise, Çelebi Grubu’nun haksız yere ihale dışı bırakıldıklarına yönelik açıklamalarından sonra bir basın toplantısı düzenleyerek, Antalya Havalimanı ihalesinin 12 Nisan’da noter huzurunda yapıldığını belirtti. İhaleden elenen Çelebi’nin evrakının eksik olduğunu kaydeden Tekin, şunları söyledi: “Şartnameler ihalelerin anayasasıdır. Şartnameye aykırı hareket eden, şartnamede verilmesi gereken evrakları vermeyen firmalar kesinlikle ihale dışı bırakılır. Çelebi’nin geçici teminat mektubu, vergi ilişiksizlik belgesi ve SSK prim borcu belgesi ihale şartnamesine uygun değildi. Bu eksiklikler ihaleden elenme nedenidir. Savcılık idareden "ihaleye hangi firmaların katıldığı, eleme nedenleri" ile ilgili bilgi istedi. Mahkeme sürecinin tamamlanmasından sonra Çelebi hakkında dava açacağız. İdare olarak son derece rahatız. Belgeler son derece açık ve net. Daha önce 7 ihale yaptık. Bu firma 6 tanesine girdi. Bir tanesi hariç diğer 5 ihalede evrakları tamdı. Bu kadar önemli bir ihaleye neden eksik belgelerle katıldılar, bilmiyorum. Yargı süreci sonuçlandıktan sonra bu şirketin bundan sonraki ihalelere girip girmeyeceği netleşir. Noter tarafından evraklar zaten tespit edildi.”

Hasan Yeşildağ, Erdoğan için hapse girmişti

Sedat Peker’in açıklamalarında çeşitli iddialarla suçlanan Hasan Yeşildağ’ın adı;  Erdoğan'a en yakın isimlerden, eski AKP Adıyaman Milletvekili Hüseyin Besli ile Ömer Özbay'ın yazdığı biyografide de önemli aktarımlarla geçiyor. "R. Tayyip Erdoğan / Bir Liderin Doğuşu" başlığıyla yayımlanan biyografide, Erdoğan'a, Siirt’te okuduğu şiir nedeniyle çarptırıldığı 4 aylık hapis cezası için 1999 yılında Pınarhisar Cezaevi’nde nasıl bir koğuş hazırlandığı anlatılıyor. Kitapta bu bölümün bilgileri Hasan Yeşildağ'a dayandırılarak veriliyor. Kitapta “Yeşildağ’ın, şiir cezası kesinleşince cezaevinde suikasta uğrayabileceği endişesiyle ‘uygun bir suç’ işleyip Erdoğan'la cezaevine girmeyi planladığı, yakın bir arkadaşına karşılıksız çek kestiği, böylece açtırdığı davada hâkimi, kendisini, 4 ay hapisle sonuçlanacak karşılıksız çek cezasına çarptırmaya ikna ettiği” paylaşılıyor. Yeşildağ’ın, bu cezayı aldıktan sonra Erdoğan'a giderek "Ben hazırım" dediği belirtilen kitapta, şöyle devam ediliyor: “Hasan Yeşildağ, önceden gidip cezaevini gezer. Yapılacak işlerin bir listesini çıkarır:

Yönetimden gerekli izinleri aldıktan sonra kendilerine tahsis edilen koğuşu bir güzel temizletir. Duvarlara kâğıt kaplatır, zemine, boydan boya halı döşetir. Elektrik ve sıhhi tesisatı yeniler. Sıcak su temini için şofben taktırır. Koğuşun bahçeye ve koridora açılan kapılarını boyatıp yalnızca içeriden açılabilen ilave sürgüler yaptırır. Çatıya manyetik bariyerler, bahçeye elektronik sensörler yerleştirir. Gerekli gördüğü kör noktalara kamera sistemi kurdurur.

Sıra mobilya ve beyaz eşyaya geldiğinde keseye davranmak Erhan Şenol'a düşer:

Derin donduruculu büyük boy bir buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinası, toplantı ve çalışma masaları, deri koltuklar, oturma grupları ve büyük ekran bir televizyonla, kalacakları koğuşu ve cezaevi kütüphanesini, sıkıcılıktan uzak bir yaşam ve çalışma alanına dönüştürürler.

Bu arada mahkûm ve gardiyanlar da unutulmamıştır:

Herkese pantolon, gömlek, ayakkabı ve eşofman takımı alınır.

 Hasan Yeşildağ, ağalığın 'vermekle kaim' olduğunun farkındadır. Son kez İsviçre'ye gittiğinde, işlerini bir arkadaşına, eşini ve çocuklarını Allah'a emanet edip geri dönmüştür. Dışardaki işlerini bitirip, 'Reis'ten (Tayyip Erdoğan, D.A) üç gün önce Pınarhisar Cezaevi'ne teslim olduğunda, mahkûmlar ve gardiyanlar tarafından krallar gibi karşılanır.

Yanında getirdiği hediyeleri dağıtırken, ortalık bayram yerine döner.

Koğuşu ve aldığı güvenlik önlemlerini son kez gözden geçirir:

Her şey yerli yerindedir.

T.C. Pınarhisar Kapalı Ceza ve Tevkif Evi, mahzun ve utangaç bir çocuk gibi başını önüne eğmiş, 'tarihi misafir'ini beklemektedir." (Sayfa 224, 225)