İyi Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelendirmesine tepki gösterdi. Tatlıoğlu, “on soykırım iddiasının müttefikimin NATO ortağımız ABD’den gelmesi de ayrıca ilgi çekicidir. Bu açıklama ve 1915 olayları ile ilgili soykırım iddiaları tarihi gerçeklerden kopup hukuki zeminden savrulmuştur ve kabul edilemez, İyi Parti olarak reddediyoruz” dedi.
Soykırım iddialarını alkışlayan siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının bu coğrafyayı kavrayamadıklarını belirten Tatlıoğlu açıklamasında şunları söyledi:
“Türkiye’nin hukukunun korunamamasında dünya kamuoyu nezdinde rencide edici ifadelere muhatap edilememesinde, Türkiye muhaliflerinin cesaretlenmesinde özellikle Erdoğan döneminin yetersiz, vizyonsuz ve kişisel ilişkiler üzerinden yürütülen dış politikasının ağır sorumluluğu olduğuna inanıyoruz. Son soykırım iddiasının müttefikimin NATO ortağımız ABD’den gelmesi de ayrıca ilgi çekicidir. Bu karar siyasidir. Türkiye duruşunu her zamanki gibi gösterecektir. İYİ Parti de tavrını başından itibaren net bir şekilde göstermiştir. İYİ Parti önümüzdeki zaman diliminde konuyla ilgili açıklamalarda bulunacaktır."
Ne olmuştu?ABD Başkanı Joe Biden, 24 Nisan mesajında hem 'soykırım' hem 'büyük felaket' ifadesini kullandı. Biden mesajında 'Osmanlı' ve İstanbul için kullandığı 'Konstantinopol' kelimelendirmesiyle 'soykırım' olarak nitelediği olaylardan Türkiye Cumhuriyeti'ni sorumlu tutmadıklarını ima etti ve "Tarihi kabul ediyoruz. Bunu kimseyi suçlamak için değil ancak tarihin tekerrür etmediğinden emin olmak için yapıyoruz" görüşünü dile getirdi. Biden'ın "soykırım" ifadesini kullanmasına muhalefetten ve iktidardan tepki yağdı. |
“Türkiye’yi yönetenler sorumluluklarını yerine getirmeliler”
128 milyar dolara ilişkin de konuşan Tatlıoğlu şunları kaydetti:
“Cumhuriyet tarihinde Türkiye’nin karşılaştığı en önemli ekonomik tehdit ve felaket derecesinde problem bugün Merkez Bankası’nın rezerv meselesidir. Bu sadece bir rezerv eksilmesi değildir, bu sadece bir döviz satışı değildir. Bu kamuoyundan saklanarak Türkiye’nin birikiminin elden çıkarılması ve Türkiye’nin bu nedenle bir milli güvenlik açığıyla karşı karşıya olasıdır. Bu 128 milyar dolarlık satışın temel olarak nasıl yapıldığını hangi fiyatlarla kimlere yapıldığı şeklindeki normal bilgileri istiyoruz. Normal olarak Merkez Bankası’nın web sitesinde gösterdiği akışın bugün itibarı ile yenilenmesini istiyoruz. Eğer Türkiye normalde 30 milyar dolarlık artı rezerve ulaşmak istese, 90 milyar dolarlık döviz alım mecburiyeti var. Bugün bunu almaya kalktığınızda doların 15 liranın üzerine çıkacağı herkesin malumudur. 190 milyar dolarlık özel sektör dış borcu, 60 milyar dolarlık eksi rezerv 30 milyar dolar civarında cari açık dikkate alındığında Türkiye’nin 180 milyar dolarlık döviz girişine ihtiyacı var. Dolayısıyla bu satış stratejisine karar veren ve bunu onaylayanların siyasi sorumluluğu yerine getirmelerini gerekiyor. Türkiye’yi yönetenlerin bu sorumluluklarının gereğini yerine getirmelerini bekliyoruz. “
“Yeni Merkez Bankası Başkanı televizyon ekranlarına keşke çıkmasaydı”
“Türkiye Kırım savaşı ve sonrası ve 1. Dünya savaşından sonra Cumhuriyetin kurulması ve onun akabinde karşılaştığı en büyük ekonomik problemlerden birinin içerisindedir ve bir milli güvenlik açığı oluşmuştur. Yeni Merkez Bankası Başkanı televizyon ekranlarından konuştu, keşke çıkmasaydı, ramazan sohbetiyle geçiştirseydi diye düşünüyoruz. Çünkü ifadeleri ile kamuoyunun beklentileri arasında bir irtibat yok, tamamen kafa karıştırmaya çalışan bir açıklama dışında bir şey görmedik. “
İçişleri Bakanlığı’na çağrı: Bursa Büyükşehir Belediyesindeki konunun hızla üzerine gidilmeli
“Gri pasaportla yurt dışına insan kaçakçılığı” skandalına ilişkin de partisinin görüşlerini aktaran Tatlıoğlu, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin gündemine çok başka bir konu girdi birkaç haftadır bu konu, kamu kurumları aracılığıyla özellikle belediyeler aracılığıyla yurtdışına insan kaçakçılığı ile ilgili. Bu çirkinliğin ve kanunsuzluğun yaşandığını görüyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi Mart, Mayıs ve Temmuz 2019’da spor kulüpleri ile düzenlediği protokol ve yurt dışı seyahatlerinde 162 kişi gri pasaportla yurt dışına çıkmış ve bunlardan 48’i geri dönmemiş. Bunların içerisinde PKK mensubiyeti nedeni ile mahkemesi olan bir şahsın varlığı adliyeye intikal etmiş, tutanaklarda yer almaktadır. Büyükşehir Belediyesinin bürokratları bu işte aynı kişilerle irtibatlı olarak aracılık yapmışlar ve organize etmişler. Bursa Büyükşehir Belediyesindeki konunun hızla üzerine gidilmesi ve şehri sorunlar içerisinde olan belediyelerin hızla idari bir soruşturma ile gerekli işlemlerin yapılmasına İçişleri Bakanlığını davet ediyoruz. Cinayetten sonra katil arayan bir idare var. “
İktidara kripto para eleştirisi: Günümüz dinamikleri ile ilgili işlemlerde maalesef yok hükmündeler
Tatlıoğlu, kripto para mecrası Thodex’in kurucusu Fatih Özcan’ın piyasadan topladığı yaklaşık 2 milyon dolar ile yurt dışına kaçtığı iddiasıyla başlayan tartışmalara da değindi. Tatlıoğlu şöyle konuştu:
“Buna benzer bir başka meselede kripto parayla Türkiye’deki büyük vurgun. Cumhur İttifakı’nın bu yüzyılın zihniyetinin tuzağına düştüğünü görüyoruz. Günümüz dinamikleri ile ilgili işlemlerde maalesef yok hükmündeler. Kripto para, dijital para ve günümüz para sistemleri ile ilgili bütün dünyanın gündeminde iken Türkiye’nin ciddi bir denetleyici mekanizma oluşturmaması hayret vericidir. Devlet, hukuksuzluk olmasın diye varolan bir kurumdur.”