HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TÜİK’e alınmamasını; “Ana muhalefet partisi genel başkanı TÜİK’e ziyarete gidiyor. Çok doğaldır. Bundan doğal bir şey olamaz. Ama kapılar kapanıyor. İçeri alınmıyor. Böyle bir rezalet görülmemiş bir şey” sözleri ile değerlendirdi.
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Oluç’un konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Sağlık emekçilerinin haklarının tartışılması insani değildir"
Dün itibariyle Meclis’te bir kanun teklifi görüşülüyor ve hekimlerle ilgili bir madde ihdası teklifi geldi. Biz de bu öneriyi inceledik, baktık. Özellikle TTB ve sendikalarla görüştük. Eksik ve yetersiz olmasına rağmen bu madde ihdasını kabul ettik. Bunu grup başkanvekilimiz Meral Danış Beştaş da imzaladı. Şunu özellikle vurguladık. Doktorlar için önemlidir fakat eksiktir. Teknik personelini ve sağlık emekçilerini içermemesi nedeniyle yeni bir kanun teklifi verdik. Dün akşam itibariyle adım atılabileceğine dair iktidar partisinden gelen sözlere ilişkin bugün Genel Kurul’un yeniden açılması konuşuldu. Peki ne oldu? Akşam konuşulanlar gerçekleşecek diye geldik. Bütün partilerin ortaklaşa vermiş olduğu madde ihdasında doktorlara verilen emeklilik hakkının bir kısmı geri çekilmeye kalkışıldı. ‘Yani verilen azdır’ derken verilenden bir kısmını geri çekmeye çalıştılar. Mesele verileni almak değil eşitliği sağlamak. Hele hele enflasyonun bu kadar yükseldiği dönemde tabi ki kabul etmedik. Herhangi bir gelişme sağlanamadı, görüşmeler sona verdi. Doktorlara verilmiş olan hakların geri çekilmesi değil, yapılması gereken tam tersine eşitliğin sağlanmasıdır. Doktorlar için yapılmış olan tüm sağlık emekçilerine yapılması gerekir. Hala pandemi koşulları sürüyor. Yeni enfekte oluyor. Yüzlerce insan ölüyor. Sağlık emekçilerinin haklarının tartışılması bile insani değildir. Sağlık emekçileri bugün her şeyi hak etmektedirler.
Enflasyon rakamlarına: Utanmanız kalmamış
TÜİK tarafından enflasyon verilerini açıkladı. Bu TÜİK’te çalışanlar, bu halkın vergileriyle oluşan bütçeden maaşlarını alıyorlar. Siz halkın aleyhine bu kadar yalanı dolanı nasıl açıklıyorsunuz? En ufak ahlaki sorumluluğunuz kalmadı mı? Yalana bakın. Su, elektrik ve doğal gazda artış olmadı diyor. Hangi memlekette çalışıyorsunuz? Nasıl vicdansızsınız? Utanmanız kalmamış. Halkın vergilerinden aldığınız maaşlarınız sizin boğazınızdan rahatlıkla geçmeyecek. Hesap mı bilmiyorsunuz? Soframızda ne bulunuyorsa azalmaya başladı.
"Yeni ekonomi rotası yüksek kur, işsizlik, enflasyon ve yoksulluğa yol açıyor"
‘Yeni ekonomi rotası’ diye açıklama yapıyor ya Recep Tayyip Erdoğan. İddiaları düşük faiz yüksek döviz. ‘Maaşını dolarla mı alıyorsun’ diye sorunlar vardı. Bu artışı görüyor musunuz? Bu görsel, dolardaki bir yıllık artış grafiği. Enflasyondaki bir yıldaki artış. Döviz arttıkça enflasyon yükseliyor. Sizin yeni ekonomi rotası dediğiniz şey, neye yol açıyor? Yüksek kur, yüksek işsizlik, yüksek enflasyon, yüksek yoksulluk. Sizin dediğiniz budur. Yeni ekonomi rotasının politikası işsizlikte, yoksullukta yükselme demektir.”
"Saray rejiminin demokrasiyle alakası kalmamıştır"
Oluç, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TÜİK’e alınmamasına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
“Bazı şeyler oluyor bu ülkede. İnsan nasıl yorumlama yapmasını bilemiyor. Ana muhalefet partisi genel başkanı TÜİK’e ziyarete gidiyor. Çok doğaldır. Bundan doğal bir şey olamaz. Ama kapılar kapanıyor. İçeri alınmıyor. Böyle bir rezalet görülmemiş bir şey. TÜİK, kapılarını kapatıp ana muhalefet partisi liderini dışarıda bırakma tutumunu, ‘bu rakamları nasıl ayarlayalım efendim’ diye saraya sorarak yaptıysa, ki böyle yapmıştır, sarayın büyük ayıbıdır. Sarayın demokratik ve parlamenter siyaset açısında nasıl büyük zaaf ve eksiklik içinde olduğunu gösterir. Saray rejiminin demokrasiyle alakası kalmamıştır. TÜİK bunu sormayıp kendi başına yaptıysa; bunların hiçbirinin demokrasiyle alakası yoktur. TÜİK Başkanları ve yardımcıları değişmiştir. Onların da zamanları da bir süre sonra dolar. Böyle bir utancı da kendi cv’lerine taşımaya devam ederler. Kabul edilir bir şey değildir.”
"İçişleri Bakanı’nın sözlerine: Muhalefet partilerini sokak çetelerine hedef gösterme amaçlıdır
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Kılıçdaroğlu’nun TÜİK’e gitmesi ile ilgili olarak “Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı mekan basmaya gitmez” açıklaması için de Oluç, şunları söyledi:
“İçişleri Bakanı’nın söylediklerini bütçe tartışmalarında değerlendiririz. Ama şunu söyleyelim. İçişleri Bakanı, bugün Türkiye’de hukuku asla tanımayan, Anayasa’yı asla tanımayan, demokrasiyi asla tanımayan, demokrasiye ve hukuka karşı bütün saldırıların arkasında olan ve o saldırıları bizzat gerçekleştiren kişidir. Dolayısıyla İçişleri Bakanı’nın bu parlamentodaki muhalefet partileri hakkında söylediği her şey, hukuksuzdur. Demokrasi düşmanlığın ifadesidir. Aynı zamanda muhalefet partilerini sokak çetelerine hedef gösterme amaçlıdır. İçişleri bakanı muhalefet partilerine yönelik işlenmekte olan suçların arkasında durma anlayışına durma odak haline gelmiştir. Parlamentoya, demokrasiye, halkın seçtiği milletvekillerine saygılı olmayı mutlaka öğrenecektir. Öğrenmiyorsa zamanı geldiğinde hukuk önünde yaptıklarının hesabı sorulacaktır.”