T24 Dış Haberler
İsrail'de görevden alınan eski Savunma Bakanı Yoav Gallant, Binyamin Netanyahu hükümetinin Gazze Şeridi'nde insani yardım dağıtmak için özel şirketleri kullanma planının, "İsrail askerlerinin bedelini canlarıyla ödeyeceği bir askeri yönetim" anlamına geldiğini söyledi.
Gallant X hesabından yaptığı açıklamada, "İsrail ordusunun koruması altındaki özel şirketlerin Gazze halkına yiyecek dağıtması, askeri yönetimin başlangıcına yönelik bir işaret" ifadesini kullandı.
"Kan bedeli İsrail ordusunun askerleri tarafından ödenecek ve İsrail, daha önemli güvenlik görevlerinin ihmal edilmesine yol açacak kötü öncelikler düzenlemesi gölgesinde bunu ödeyecek." ifadesini kullanan Gallant, hükümetin bölgeyi kontrol etmek için İsrail ordusunun yerini "alacak alternatif bir yapı hazırlaması gerektiğini, aksi takdirde askeri yönetim yoluna girileceği" değerlendirmesinde bulundu.
Gallant, "Gazze'de yardımları dağıtacak özel şirketlerin İsrail ordusu tarafından korunmasının bedelini tüm İsrail'in ödeyeceği" uyarısında bulundu.
Gallant, "Gazze'deki askeri yönetimin savaşın hedeflerinin bir parçası olmadığını, aksine tehlikeli ve sorumsuz bir siyasi eylem olduğunu" vurguladı.
İsrail Başbakanı Netanyahu, 5 Kasım'da Gazze'deki savaşın gidişatına ilişkin anlaşmazlıklar nedeniyle eski Savunma Bakanı Gallant'ı görevden almış ve yerine Yisrael Katz'ı atamıştı. (AA)
Orta Doğu kaynıyor, bölgesel savaş riski artıyor; neler yaşandı?Orta Doğu'da bölgesel savaş endişelerini artıran gerilimli ve çatışmalı bir süreç yaşanıyor. İsrail'in Hizbullah'ın binlerce iletişim cihazını patlatmasıyla başlayan süreç, İsrail'in Lübnan'ın güneyine başlattığı kara harekâtı ve İran'ın Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından balistik füzelerle yaptığı misilleme saldırısıyla giderek ısınıyor. İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de sürdürdüğü savaşın hedefleri arasına Lübnan'ın güneyi, İsrail'in kuzeyinde "yerlerinden edilmiş" vatandaşlarının bölgeye geri dönmesini de ekledi ve Hizbullah'tan Litani Nehri'nin gerisine çekilmesini istiyor. ABD'nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan'da Hizbullah'a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlemişti. İsrail, Hizbullah'a ait binlerce iletişim cihazını iki gün üst üste eş zamanlı saldırılarla patlattı. FÜSUN SARP NEBİL YAZDI | Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı? Hizbullah'ın kalesine büyük saldırılar; Hasan Nasrallah öldürüldüGerilimi iyice tırmandıran olay Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın, Hizbullah'ın kontrolündeki Dahiye'de hava saldırısıyla öldürülmesi oldu. Önce İsrail ordusu, 21 Eylül'de "hedefli bir saldırı" gerçekleştirerek Beyrut'un Dahiye bölgesinde bir apartmana hava saldırısı düzenledi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari, saldırıda, Operasyonlar Komutanı İbrahim Akil ile birlikte Rıdvan biriminin üst düzey komutanları ve komuta zincirlerinin öldürüldüğünü açıkladı. Hizbullah da yaptığı açıklamayla, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı. Ardından 27 Eylül'de yine aynı bölgedeki 6 apartmana yapılan hava saldırısında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah öldürüldü. Saldırı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'ndaki konuşmasının hemen ardından gerçekleştirildi ve Netanyahu'nun BM binasında saldırı emrini verirken çekilmiş bir fotoğrafı yayımlandı. Saldırıda her biri birer ton olmak üzere yaklaşık 85 sığınak delici bombanın kullanıldığı bildirildi.
|