T24 Dış Haberler
Kanada, Avustralya, Fransa, Almanya, Japonya, Güney Kore ve Birleşik Krallık, ortak yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) İsrail'de faaliyetlerinin yasaklanmasını öngören ve İsrail Meclisi'nde (Knesset) görüşülecek yasa tasarısından ciddi endişe duyduklarını bildirdi.
Kanada, Avustralya, Fransa, Almanya, Japonya, Güney Kore ve Birleşik Krallık Dışişleri Bakanları, İsrail'in UNRWA'nın faaliyetlerini yasaklama çabalarına ilişkin ortak yazılı açıklama yayımladı.
Açıklamada, "Bizler UNRWA'nın ayrıcalık ve dokunulmazlıklarının kaldırılmasını, İsrail devlet kurumları ve yetkilileri ile temasın yasaklanmasını, UNRWA'nın İsrail'de herhangi bir şekilde bulunmasının yasaklanmasını amaçlayan ve İsrail Meclisi tarafından değerlendirilecek yasa tasarısından duyduğumuz ciddi endişeyi ifade ediyoruz." değerlendirmesi yer aldı.
UNRWA'nın Gazze, Doğu Kudüs, Batı Şeria ve tüm bölgedeki Filistinli mültecilere hayat kurtarıcı insani yardım ve temel hizmetler sağladığına işaret edilen açıklamada, UNRWA'nın çalışmaları olmaksızın bu tür yardım ve hizmetlerin sağlanmasının ciddi şekilde engelleneceği ve özellikle Gazze'nin kuzeyinde zaten kritik olan ve hızla kötüleşen insani durum üzerinde yıkıcı sonuçlar doğuracağı belirtildi.
Açıklamada, UNRWA, diğer BM kuruluş ve ajanslarının görevlerini etkin şekilde yerine getirerek insani yardım ve desteklerini en çok ihtiyaç duyanlara tam olarak ulaştırabilmelerinin hayati önem taşıdığı kaydedildi.
İsrail hükümetine uluslararası yükümlülüklerine uyması çağrısı yapılan açıklamada, UNRWA'nın yetki ve ayrıcalıklarına dokunulmaması gerektiği vurgulandı.
UNRWA'nın işlevi ve İsrail'in iddialarıBM üyesi devletlerin gönüllü katkılarıyla finanse edilen UNRWA, faaliyetlerine başladığı 1950'den bu yana Filistinli mültecilere gıda, sağlık, eğitim, barınma gibi insani yardımları sağlayan ana kuruluş konumunda bulunuyor. Ajans bugün 5,9 milyon Filistinli mülteciye destek sağlıyor. UNRWA, yaklaşık 74 yıldır Filistinlilerin yaralarını sarmaya çalışırken, bu süreçte tesisleri defalarca İsrail tarafından vuruldu, tonlarca gıda ve ilaç yok edildi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrailli yetkililerin UNRWA personelinin "terör örgütleriyle bağlantıları olduğu" ve "7 Ekim saldırılarına karıştığı" yönündeki iddialarının acilen soruşturulmasını istemişti. UNRWA da İsrail'in iddialarına yönelik soruşturma başlatmıştı. Bağımsız İnceleme Grubu, Gazze'de yaklaşık 13 bin personeli bulunan UNRWA'nın "tarafsız şekilde çalışabilme kapasitesini" araştırırken, İsrail'in 7 Ekim saldırıları kapsamında 12 UNRWA çalışanına yönelttiği iddialar BM İç Gözetim Hizmetleri Ofisi (OIOS) tarafından yürütülüyor. Bağımsız İnceleme Grubu, 20 Mart 2024'te yayımladığı ara raporda, UNRWA'nın tarafsızlık ilkesini uygulamak için gerekli mekanizmalara sahip olduğuna ve bazı alanların geliştirilebileceğine işaret etmişti. |
İsrail UNRWA'nın faaliyetlerini yasaklamayı hedefliyor
Knesset'te gelecek günlerde görüşülmesi beklenen yasa tasarısıyla UNRWA’nın İsrail "egemenliğindeki topraklarda" faaliyet göstermesinin yasaklanması hedefleniyor.
Buna göre tasarıyla BM ajansının işgal altındaki Doğu Kudüs'teki tek mülteci kampı Şufat Mülteci Kampı'ndaki faaliyetleri tamamen durdurulacak ve Kudüs’teki Eski Şehir’de bulunan UNRWA sağlık kliniği kapatılacak.
İsrail ordusu, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 231 UNRWA çalışanını öldürmüştü. (AA)
Orta Doğu kaynıyor, bölgesel savaş riski artıyor; neler yaşandı?Orta Doğu'da bölgesel savaş endişelerini artıran gerilimli ve çatışmalı bir süreç yaşanıyor. İsrail'in Hizbullah'ın binlerce iletişim cihazını patlatmasıyla başlayan süreç, İsrail'in Lübnan'ın güneyine başlattığı kara harekâtı ve İran'ın Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından balistik füzelerle yaptığı misilleme saldırısıyla giderek ısınıyor. İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de sürdürdüğü savaşın hedefleri arasına Lübnan'ın güneyi, İsrail'in kuzeyinde "yerlerinden edilmiş" vatandaşlarının bölgeye geri dönmesini de ekledi ve Hizbullah'tan Litani Nehri'nin gerisine çekilmesini istiyor. ABD'nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan'da Hizbullah'a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlemişti. İsrail, Hizbullah'a ait binlerce iletişim cihazını iki gün üst üste eş zamanlı saldırılarla patlattı. FÜSUN SARP NEBİL YAZDI | Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı? Hizbullah'ın kalesine büyük saldırılar; Hasan Nasrallah öldürüldüGerilimi iyice tırmandıran olay Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın, Hizbullah'ın kontrolündeki Dahiye'de hava saldırısıyla öldürülmesi oldu. Önce İsrail ordusu, 21 Eylül'de "hedefli bir saldırı" gerçekleştirerek Beyrut'un Dahiye bölgesinde bir apartmana hava saldırısı düzenledi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari, saldırıda, Operasyonlar Komutanı İbrahim Akil ile birlikte Rıdvan biriminin üst düzey komutanları ve komuta zincirlerinin öldürüldüğünü açıkladı. Hizbullah da yaptığı açıklamayla, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı. Ardından 27 Eylül'de yine aynı bölgedeki 6 apartmana yapılan hava saldırısında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah öldürüldü. Saldırı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'ndaki konuşmasının hemen ardından gerçekleştirildi ve Netanyahu'nun BM binasında saldırı emrini verirken çekilmiş bir fotoğrafı yayımlandı. Saldırıda her biri birer ton olmak üzere yaklaşık 85 sığınak delici bombanın kullanıldığı bildirildi.
|