Gündem

Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan'dan Gezi davası yorumu: Türkiye için dünyaya karşı inanılmaz bir lekedir

"Tek adam rejimi Türkiye’yi nasıl şekillendirecekse onun içinde bu da şekillenecek"

25 Nisan 2022 19:09
Deniz Işık Balkan

Eski İstanbul Barosu Başkanı, hukukçu Turgut Kazan, Gezi davasında verilen hapis cezalarına ve bundan sonraki sürece dair değerlendirmesinde, "Korkunç, inanılmaz bir şey. Türkiye için büyük bir ayıp. Bundan sonraki süreç saray ne söylerse ona göre ilerleyecek." dedi.

1637 gündür tutuklu olan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Osman Kavala’nın sadece hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs (TCK 312) suçlamasından, takdir inidirimi olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmasına, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay ve Yiğit Ali Emekçi’nin hükümeti ortaya kaldırmaya teşebbüse yardım etmekten 18’er yıl hapis cezasına çarptırılmalarına ve tutuklamalarına karar verildi.

"Dünyaya karşı inanılmaz bir lekedir Türkiye için"

Kazan, "Hukuk devletinin olmadığı, yargının yargı olmaktan çıktığı bir yerde, bir hukukçunun sürece dair soruları yanıtlaması ne yazık ki mümkün değil. Tek adam rejimi Türkiye’yi nasıl şekillendirecekse onun içinde bu da şekillenecek. Kanuna aykırı olarak hâkimlik yapan, AKP’li birinin bulunduğu bir heyetle yargılanıyorsunuz. Böyle bir şey olabilecek, düşünülebilecek bir şey değil. Bu dünyaya karşı inanılmaz bir lekedir Türkiye için." diye konuştu. 

"AİHM kararına uyuldu mu ki bundan sonrasına uyulacak?"

Kazan şu ifadeleri kullandı: 

"Türkiye’de yasa yollarına başvurmak, Anayasa Mahkemesi dahil, nasıl şekillenir, onu bilebilmek mümkün değil. “AİHM kararını tanımıyorum” diyen bir rejimle karşı karşıyayız. AİHM hangi kararı verirse versin, kim uyacak? AİHM kararına uyuldu mu ki bundan sonrasına uyulacak? Çok zor bir süreç, o insanlara çok yazık. Korkunç bir şey."

TIKLAYIN | Gezi davasında karar: Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet; Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Yiğit Ali Emekçi'ye 18 yıl hapis ve tutuklama!

TIKLAYIN | Gezi / Osman Kavala davasının hâkimi Murat Bircan AKP'den milletvekili aday adayı olmuş!

Dava süreci

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında iş adamı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Mehmet Ali Alabora'nın da bulunduğu 16 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan yargılandığı dava, 18 Şubat 2020'de karara bağlanmıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu sanık Osman Kavala'nın da aralarında olduğu 9 sanığın beraatına, firari sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi ve Mehmet Ali Alabora'nın ise dosyalarının ayrılmasına hükmetmişti. Savcılığın yerel mahkemenin kararını istinafa taşımasının ardından İstanbul Bölge Adliye 3. Ceza Dairesi 22 Ocak 2021'de 9 sanık hakkındaki beraat kararını bozmuştu.

Bozma kararının ardından İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Nisan 2021'deki duruşmada bu dava ile yakalamalı sanıklar Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyasının birleştirilmesine karar vermişti. Bunun yanı sıra Osman Kavala ile Henri Barkey'in FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 'Anayasa'yı ihlal' ve 'Devletin gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme' suçlarından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandıkları davanın Gezi Parkı ana davasıyla birleştirilmesine karar verilmişti.

Öte yandan Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanık hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince verilen karar Yargıtay tarafından bozulmuştu. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Gezi Parkı olaylarına ilişkin dava ile Çarşı davası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun belirtildiği kararda, 'örgüt üyeliği suçunun özelliği nazara alınarak, her iki dosyanın birleştirilmesi tarafına gidilmesi, sanıkların hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma neticesinde beraatlarına karar verilmesinin bozma nedeni sayıldığı vurgulanmıştı.

Davalar verilen bozma kararlarının ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilmişti.

21 Şubat'ta görülen duruşmada Çarşı davasının Gezi Parkı davasından ayrılmasına karar verildi.

TIKLAYIN - Avrupa Konseyi’nin Kavala kararı ne anlama geliyor, Türkiye’yi neler bekliyor: “Tahliye ve beraatten başka yol yok”

TIKLAYIN - Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye'ye yönelik ihlal sürecinde ikinci oylamayı yaptı: Oy çokluğu ile dosyanın AİHM tarafından değerlendirilmesine karar verildi

TIKLAYIN - Osman Kavala: Tutukluluğumu devam ettirmek için gerçekleştirilen yargı uygulamalarının tarafsız bir gözle incelenmesini önemli buluyorum

TIKLAYIN | Kavala davasında karara doğru: 45 soruda 1634 günlük tutukluluğun kronolojisi

TIKLAYIN | Gezi davası 25 Nisan'a ertelendi