T24 Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala'nın “derhal serbest bırakılması” için çağrıda bulunan, aralarında ABD, Fransa ve Almanya'nın da olduğu 10 ülkenin büyükelçileri hakkında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na "10 büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmesi" talimatı verdiğini söyledi.
Eskişehir'de, toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefeti ve Kavala'nın serbest bırakılması için çağrı yapan ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda'nın büyükelçilerini hedef aldı.
TIKLAYIN - 10 büyükelçilikten Osman Kavala açıklaması: Derhal serbest bırakılsın
Erdoğan, "Kavala dediğin Soros'un Türkiye şubesi. 10 büyükelçi onun için Dışişleri Bakanlığı'na geliyor. Bu ne terbiyesizliktir ya? Siz burayı ne zannediyorsunuz? Burası Türkiye, Türkiye! Burada kalkıp da Dışişleri'ne gelip talimat verme gibi bir yola giremezsiniz. Gerekli talimatı ben de Dışişleri Bakanımıza verdim. 'Bu 10 tane büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz' dedim. Zira, bunlar Türkiye'yi tanıyacaklar, anlayacaklar, bilecekler. Türkiye'yi bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler" diye konuştu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu ve 5 yıldır tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı da hedef alan Erdoğan, "Sırf bizi engellemek için terör örgütleriyle birlikte de yan yürürler, darbecilerin yanında da dururlar. Bunlar terörist Selo ile beraber oldular. Bunlarda ar yok. Bunlar Yasin. Börü'yü öldüren Selo değil miydi, oradaki vatandaşları sokağa döken Selo değil miydi? Kalktılar, onu içeriden nasıl çıkarırız bunun gayreti içindeler. Yargı ne diyorsa o! Çıkaramayacaksınız" diye konuştu.
Erdoğan,"Bay Kemal bunlarla beraber değil mi? Bay Kemal, Selo aşağı Selo yukarı diyor. Çünkü beraber yatıp kalkıyorlar, beraber yürüyorlar. Bay Kemal, bizi iyi tanı. Biz senin oturup kalktığın yerde değil, milletimizle oturur milletimizle kalkarız" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'ın geçen haftalarda televizyon programına konuk olduğunu hatırlatarak, "Sen anasın da, Yasin'in (Börü) anası ana değil mi?" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Türkiye'nin 2053 vizyonunu şekillendirmeye başlıyoruz. Vatan topraklarını zenginleştirmeye, maziden atiye uzanan köprüyü güçlendirerek, insanlarımızın geleceklerine umutla bakmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Sıkıntılarımız yok mu, elbette var. Uluslararası alanda karşılaştığımız zorluklar var, iç siyasette yaşanan sorunlar var, ekonomide yaşadığımız sıkıntılar var. Ama biz 19 yıldır attığımız her adımda attığımız her adımda sıkıntılarla karşılaştık. Ülkemizi önümüze çıkan engelleri aşarak büyüttük, zenginleştirdik. İBB Başkanlığımın ardından bizi demir parmaklıkların ardına koyanlar bu şekilde mücadeleden vazgeçeceğimizi sandılar.
Küresel ekonomideki çalkantılar yeni değildir. 2008 krizinden beri kendisini hissettiriyordu. Koronavirüs salgını bu sorunların hızla her alanlarda ortaya çıkmasına vesile oldu. Bu süreçte gelişmiş diye tarif edilen ülkelerin ne derece kırılgan siyasi, sosyal, ekonomik yapılara sahip oldukları görüldü.
Dünya ekonomisindeki bozulma, enerjiden lojistiğe kadar pek çok alanda aşırı fiyat yükselişine yol açtı. Ekonomisi, dünyayla bütünleşmiş petrol başta olmak üzere sanayisinde kullandığı ürünlerin çoğunu dışarıdan alan bir ülke olarak fiyat artışlarından biz de etkilendik. Enerjide önemli bir bölümünü kendimiz üstlenerek artışı vatandaşlarımıza en az seviyede yansıttık. Bunun bile insanımıza yaşattığı sıkıntıların farkındayız. Yatırımları teşvik edecek, üretimi artıracak, istihdamı güçlendirecek, ihracatı teşvik edecek bir politika ile bu küresel krizi ülkemiz için tarihi bir fırsata dönüştürmek istiyoruz. Türkiye'yi faiz, kur, enflasyon kıskacından kurtarmanın yolunun, ülkemizi bu 4 ayak üzerinde yükseltmekten geçtiğine inanıyoruz. Yaşadığımız sıkıntılar geçicidir ama emin olun elde edeceğimiz kazançlar nesiller boyu devam edecektir. Bize karşı muhalefet edenlerin bu ülkenin geçmişinde en küçük bir eserleri bulunmadığını, tam tersine yaşanan nice acıların müsebbipleri olduğunu unutmayınız. Geçmişte inşa edilen her yola, havayoluna, tünele karşı çıkanların ülkeyi kalkındırmak diye bir derdi olabilir mi? Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Sizler de görüyorsunuz, Eskişehir'de mevcut suyu içebiliyor musunuz? Bir büyükşehir belediyesinin görevi nedir? Vatandaşına tertemiz su içirmektir. 2024'e iyi hazırlanacağız. Biz dünyanın yükselen kıtası olarak kabul edilen Afrika'da ülkemizi siyasi ve ekonomik olarak hak ettiği yeri alması için çalışıyoruz.
Neymiş, iktidar olurlarsa devletin uçaklarını satacaklarmış. Sizin zaten işiniz gücünüz bu. Siz ülkeye bir şey kazandırmakla uğraşmıyorsunuz. Siz bu devletin milletin neyi var neyi yok bunları nasıl bir an önce satar elimizden çıkarırız bununla uğraşıyorsunuz.
Biz; altyapı, üstyapı yatırımlarıyla ülkemizi nasıl ayağa kaldırırız bunlarla uğraşıyoruz. Onlar gittikleri yerlerde söyledikleri şey, biz gelince bu uçakları satacağız. Biz ise almaya devam edeceğiz.
Dünyanın en büyük projelerinin ülkemizde inşa edildiği bir dönemde, bunlar ülkeyi ölmüş bitmiş göstermek için bin dereden su getiriyor. Biz onların ülkeyi kötülemek için su getirdikleri o derelere kurduğumuz projelerle, barajlarla, santrallerle milletimize hizmet getiriyoruz. Bunların tek gayesi dışarıdan kulaklarına üflenen sufleleri tekrarlayarak ülke ve milletin hayrı için yapılanlara engel olmak. İzlenen politikayı zayıflatmaktır. Sırf bizi engellemek için terör örgütleriyle birlikte de yan yürürler, darbecilerin yanında da dururlar. Bunlar terörist Selo ile beraber oldular. Bunlarda ar yok. Bunlar Yasin. Börü'yü öldüren Selo değil miydi, oradaki vatandaşları sokağa döken Selo değil miydi? Kalktılar, onu içeriden nasıl çıkarırız bunun gayreti içindeler. Yargı ne diyorsa o! Çıkaramayacaksınız. Selo'nun eşi TV programına çıkıyor. Çocuklarımla masumane oturuyorum diyor. Senin çocukların masumane de, toprak altındaki günahsız vatandaşlarımızın geride bıraktıkları yavruları, Yasin Börü'nün ailesi ne? Onlar masum değil mi? Onlar şu anda anneleri ile beraber masumane yaşıyorlar. Onları nereye koyacaksın. Sen anasın da, Yasin'in anası ana değil mi?
Öbür tarafta yatıp kalkıyorlar, Kavala Kavala. Kavala dediğin Soros'un Türkiye şubesi. 10 büyükelçi onun için Dışişleri Bakanlığı'na geliyor. Bu ne terbiyesizliktir ya? Siz burayı ne zannediyorsunuz? Burası Türkiye Türkiye! Burası zannettiğiniz gibi kabile devleti değil, anlı şanlı Türkiye burası. Burada kalkıp da Dışişleri'ne gelip talimat verme gibi bir yola giremezsiniz. Gerekli talimatı ben de Dışişleri Bakanımıza verdim. Ne yapması gerektiğini söyledim. Bu 10 tane büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz dedim. Zira, bunlar Türkiye'yi tanıyacaklar, anlayacaklar, bilecekler. Türkiye'yi bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler.
Sizler zaten bu milletin evladı olarak neyin ne olduğunu biliyorsunuz. Ülkenin derdiyle dertlenmeyince, milletle aynı istikamete bakmayınca gelecek nesillere karşı sorumluluk hissetmeyince, omurga olmayınca böyle her yere dönmek kolaydır.
Bay Kemal bunlarla beraber değil mi? Bay Kemal, Selo aşağı Selo yukarı diyor. Çünkü beraber yatıp kalkıyorlar, beraber yürüyorlar. Bay Kemal, bizi iyi tanı. Biz senin oturup kalktığın yerde değil, milletimizle oturur milletimizle kalkarız.
Bugüne kadar nasıl dimdik durduysak aynı şekilde mücadelemize devam edeceğiz. Bugün de milletimizin eğriyi de doğruyu da gören irfanına güveniyoruz. 81 vilayetimizin tamamında insanlarımıza hakikatleri anlatmak için çalışacağız. Türkiye'nin 2023 imtihanını da başarıyla verdiğinde gerçekten 21. yüzyılın parlayan yıldızı olacağından şüphe duymuyoruz.
Muhalefetin aynı yalanları dolaştırmasının 81 milyonun bir ferdine bile faydası yok. Ama bizim 81 vilayetimize kazandırdığımız eserlerin insanlarımızın hayatında karşılığı var.
Ayrıntılar geliyor...