Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminde yıkılarak 44 kişinin ölümüne neden olan Said Bey Apartmanı ile ilgili dava 1 Aralık’ta başlayacak. Aralarında binanın müteahhidi Hasan Çam’ın da bulunduğu dördü tutuklu beş sanık hakkında, “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya” neden olma suçlamalarından 22,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Sanıklar ilk kez hakim karşısına çıkacakken, Said Bey Apartmanı’nda annesi, babası, dedesi ve kız kardeşini kaybeden Tuba Erdemoğlu ise, müteahhit Hasan Çam'ın daireyi, "10 şiddetinde deprem olsa bardak kıpırdamaz" diyerek sattığını söyledi. Kolon kesimi ve ruhsatta olmamasına rağmen kolon ve kirişlere çelik profiller monte edilerek asma kat yapılması gibi bir dizi ihmalin yapıldığını hatırlatan Erdemoğlu, "Davadan beklentim 'olası kast'la yargılanmaları. Çünkü taksirle yürütülecek bu dava bizim canımızı acıtmaktan başka bir şey yapmayacak” dedi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminde 44 kişinin hayatını kaybettiği Said Bey Apartmanı'nın 7 yıl önce depreme dayanıksız olduğu tespit edilerek, kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan binanın yerine yapıldığı ortaya çıkmıştı. Apartman yeniden inşa edilirken, önceki evleri yıkılan kişilere, depreme dayanıklı biçimde inşa edildiği ve huzurla yaşayabilecekleri vaadinde bulunulduğu anlaşılmıştı. Yıkılan üç katlı binanın yerine üç katı kotta olmak üzere sekiz katlı ve iki bloklu Said Bey Apartmanı'nın yapımından sadece yedi yıl sonra meydana gelen depremde iki bloku da yıkıldı. Said Bey Apartmanı, A blokta 16 kişi, B blokta ise 28 kişi olmak üzere 44 kişiye mezar oldu.
Her iki blok için ayrı ayrı hazırlanan iddianamelerde, dördü tutuklu beş sanık hakkında "bilinçli taksirle ölüme" ve "bilinçli taksirle yaralanmaya neden olma" suçlarından ceza istendi. Ancak savcılık, itirazlara rağmen sorumlular hakkında daha ağır ceza gerektiren “olası kast” düzenlemesine göre dava açmadı. Kamu görevlilerinin dosyası ise soruşturma sürerken ayrıldı.
Tuba Erdemoğlu, Said Bey Apartmanı enkazı önünde
Aileler delilleri kendileri bulup mahkemeye sundu
Dördü tutuklu beş sanık hakkında açılan iki davanın da ilk duruşması, Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1 Aralık'ta görülecek. Said Bey Apartmanı’nda annesi, babası, dedesi ve kız kardeşini kaybeden Tuba Erdemoğlu, apartmandaki ölüm ve yaralanmalardan sorumlu tutulan sanıkların ilk kez hakim karşısına çıkacağı dava öncesinde T24'e konuştu.
Depremden bu yana adaletin yerini bulması için çabalayarak yeni deliller bulup mahkemeye sunmaya çalışan Erdemoğlu, şunları söyledi:
"Sait Bey Sitesi’nde annemi, babamı, 18 yaşında üniversiteye hazırlanan kız kardeşimi ve dedemi kaybettim. Enkazdan sadece mucize bir şekilde babaannem sağ olarak çıktı. Ailemizin enkaz altında can verirken biz üstünde can veriyorduk. Hala da can çekişiyoruz, yoklukları bizi bitiriyor. Bunca usulsüzlüğün ve ahlaksızlığın yapıldığı bu dünyada, bu adaletsiz düzende adalet mücadelesi vermek bizi yoruyor. Ailemizin acısını yaşayıp yasını tutamadan adalet mücadelesi için çabalamamız bizi yoruyor. Said Bey Sitesini kibrit kutusu ile yapılsa daha sağlam olurmuş.”
Tapuda kaydındaki riskli yapı şerhi
“Müteahhit '10 şiddetinde deprem olsa bardak kıpırdamaz' demişti”
T24, Said Bey Apartmanı'nın depremden 7 yıl önce depreme dayanıklı olmadığı gerekçesi ile kentsel dönüşüme girdiğini ve yeniden yapıldığını ortaya çıkarmıştı. Tuba Erdemoğlu’nun ailesi de diğer apartman sakinleri gibi yenilenen binanın güvenli olduğunu düşünerek evlerine yerleşti. Erdemoğlu, müteahhit Hasan Çam'ın binanın "güvenilir" olduğuna dair sözlerini de aktararak, o süreci şöyle anlattı: “Ailem Sait Bey Sitesi’ne 2018 yılında taşındı. Bina yeni bir binaydı ve güvenilirdi başlarda. Orayı satarken Hasan Çam'ın bir sözü vardı; '10 şiddetinde deprem olsa bardak kıpırdamaz' demişti. Dediği gibi bardak kıpırdamadı, çünkü kıpırdayacak bardak kalmadı. Adam biliyormuş binanın çürük olduğunu ama biz göremedik. Az katlı ve yeni olduğu için bina öyle güvensiz gelmiyordu. Elazığ depreminden sonra korkmuştuk, çünkü asansörümüzde sürekli su birikiyordu. Binanın tesisatında da usulsüzlükler varmış. Elazığ depreminden sonra tuvalet taşlarımızı fayanslarımızda çatlamalar olmuştu. O zaman burası çok sağlam değil düşüncesi oluşmuştu, aileme buradan taşının diyordum."
“Denetleme kağıt üzerindeki imzadan ibaret; izin veren, ruhsat çıkaranlar neden suçlanmıyor?”
Sait Bey Apartmanı’nda 44 kişinin hayatını kaybet ilişkin soruşturma sürerken kamu görevlilerinin dosyası ayrıldı. Erdenoğlu, binanın yapımında ve sonraki süreçte denetimde ve ruhsatta yaşanan sorunları ise şöyle sıraladı: “Kentsel dönüşüme girip de bu denli çürük bir yapı nasıl yapılabilir, anlayamıyorum. Kentsel dönüşüm dediğimiz zaman daha sağlam daha dayanıklı yapılar olması gerekir. Ama müteahhid Hasan Çam, sitenin altına Özçam Market’i yaparken projede yetersiz ve eksik kolon kullanıyor. Yüksek katlı dükkan yapıyor. Ruhsatta olmadığı halde asma kat düzenliyor. O asma katı faaliyete geçirmek için kolon ve kirişlere çelik profiller monte edip binanın taşıyıcı sistemine zarar veriyor. Sonra asma katı betonarme yapıp normal bir kata çevirerek binaya ekstra yük bindiriyor. Kolon ve kirişlerin içinde bile köpük kullanılmış. Perde beton yarım bırakılmış ve boş biriketler örülmüş. Orada depremden önce zaten bir göçük oluşuyor ama hiçbir önlem alınmıyor. Binanın zaten deprem olmasa da ayakta kalması mucizeymiş. Ama bunca usulsüzlüğün dışında bir de denetleme problemi var. Denetim şirketi Sait Bey Sitesi’nin yapım aşamasında 3 katını aynı gün denetleniyor. Denetim tamamen problemli ama kentsel dönüşüm adı altında yapılan yeni bir yapıyı denetlememek hem belediyenin hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın duyarsızlığı ve eksikliği. Denetleme kağıt üzerinde atılan imzadan ibaret olmamalıydı."
Erdemoğlu, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden (KTÜ) gelen bilirkişi raporuna göre; müteahhit ile yapı denetim firmalarının asli kusurlu ama kamu görevlileri ve belediyedeki ilgili sorumluların tali kusurlu bulunduğunu da hatırlatarak, "Şimdi yapı denetim denetlemediği için suçlu. Müteahhit de çalıp çırptığı için suçlu. Peki bunlara izin veren ruhsat çıkartan kısım neden suçlanmıyor? Neden az kusurlu? Ben bunu anlamıyorum. Kabul etmiyorum” dedi.
Said Bey Apartmanı, 6 Şubat depremlerinde yıkılmadan önce
“Özcan Market kolon kesmiş, manav kısmı dümdüz futbol sahası gibi”
Sait Bey Apatmanı'ndaki yıkım nedenlerinin sadece yapım aşamasındaki eksikler ve hatalı işlemlerden kaynaklanmadığını söyleyen Erdemoğlu, binanın altındaki markette kolon kesildiğini ancak bu konuda kimsenin konuşmak istemediğini belirterek, şunları söyledi:
“Said Bey Sitesi zaten tamamen çürük yapılmış. Binanın bağlantı yerleri hep koptu. Pandemi dönemi ve sonrasında buradaki ısı market Cankurosa Özçam Market'ten Özçam Gross'a geçtiği dönemde market kısmının kozmetik kısmında ve manav kısmında düzenlemeler, tadilatlar yapıldı. İspatlayamadık ama oralarda kolon kesildiğini ve bir müdahalede bulunulduğu söylendi. Kozmetik kısmıyla ilgili kesin konuşamayacağım ama manav kısmıyla ilgili ben oraya girdiğimde dümdüz bomboş bir alan vardı. Ne kiriş ne kolon görüntüsü vardı. Orayı gördüğümde ürperdim ve anında yukarı çıkıp babama ‘Özçam Market kolon kesmiş, manav kısmı dümdüz futbol sahası gibi bir tane çıkıntı yok' diye söyledim. Özçam Market’te yapılan tadilatlar konusunda biz içerde çalışanlarından yardım istemiştik. Orada yapılan tadilatlar ve kolon kesilmesiyle ilgili ne gibi müdahalelerin olduğu ile ilgili bize bilgi vermelerini istedik. Fakat, tamamen duyarsız kaldılar, bilgi vermediler. İnsanların duyarsızlıklarını bir tarafa bırakarak yardımcı olmalarını isterim açıkçası.”
“Olası kastla yargılansınlar”
Aylardır tüm gücüyle adaleti sağlamak için yeni deliller ve tanıklar bulmak için çabalayarak Said Bey Sitesi davasını gündemde tutmaya çalışan Erdemoğlu, sanıklara yöneltilen suçlamayı eleştirerek, “Davadan beklentim 'olası kastl'a yargılanmaları. Çünkü taksirle yürütülecek bu dava bizim canımızı acıtmaktan başka bir şey yapmayacak” dedi.
TIKLAYIN - Skandal görüntüler: 44 kişiye mezar olan Said Bey Apartmanı böyle yıkılmış