Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddiaları karşısında AKP tarafından "yalnız bırakıldığı" tartışmalarına ilişkin olarak kaleme aldığı yazısında "Bahçeli’nin 'yalnız mı sandınız' çıkışının asıl muhatabı Erdoğan’dan başkası değil" yorumunu yaptı.
Terkoğlu, yazısında MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Soylu’ya desteğini hatırlatarak, "Öyle ya, herhalde Soylu’ya kendisini yalnız hissettiren ya da Soylu’nun yalnız olduğu izleniminden sorumlu olan muhalifler değildi. Kuşkusuz, Bahçeli’nin kastettiği de onlar değildi. Bahçeli, çıkışıyla aslında AKP’nin İçişleri Bakanı Soylu’yu yalnız bıraktığını hatırlatmış oldu. Bir salı klasiği olarak da Erdoğan’a 'Soylu’ya sahip çık' mesajı gönderdi" düşüncesini dile getirdi.
Terkoğlu, 2015'te yapılan MKYK seçimlerini hatırlatarak, "Soylu, AKP kongresinin 50 kişilik MKYK listesinin 50’ncisiydi. Delege, en çok onun adının üstünü çizmişti" dedi. Terkoğlu, "çizme işlerinin partinin tepesinden başladığını" savunurken, "Öyle anlaşılıyor ki Erdoğan’ın desteği olmasa Soylu, AKP teşkilatında zor tutunuyor" görüşünü savundu.
Terkoğlu'nun "Soylu'yu kim çizdi" yazısının ilgili bölümü şöyle:
"2015’teki kongreye Soylu bir avantajla girmişti. Bir yıl önce, yani 2014’te, teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı olmuş, böylelikle teşkilatlara şekil vermişti. Haliyle oy veren delegenin en çok onu tanıması beklenirdi?
Sonuç mu? Soylu birinci oldu. Hayır, hayır, önden birinci değil, sondan birinci. Soylu, AKP kongresinin 50 kişilik MKYK listesinin 50’ncisiydi. Delege, en çok onun adının üstünü çizmişti. Tam 64 delege 'Soylu’ya hayır' diyerek oy kullanmıştı. 1231 oy alabilmişti. Fiilen tepeden belirlenen seçimde bir aday daha olsa Soylu, MKYK’ye giremiyordu. Parti kaynaklarına göre, bu durum Soylu’nun haklı olarak canını da sıktı.
Rapor, Konya’nın dışında 'çizik yapılan yoğunluklu sandıklar' için adres de gösteriyor: '1- Tabi delegeler, 2- İstanbul'.
AKP tüzüğünün 68. maddesi tabii delegeleri şöyle tanımlıyor: '1. Genel Başkan, 2. Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Asıl Üyeleri, 3. Merkez Disiplin Kurulu Başkan ve Asıl Üyeleri, 4. Üyeliği devam eden Parti Kurucuları, 5. Partili bakan ve milletvekilleri.'
Evlat olsa sevilir mi?
Kısacası 'çizme işleri', Davutoğlucuları bir yana bırakırsak öncelikle partinin tepesinden başlıyor. Milli Görüşçülere kadar uzanıyor. Öyle anlaşılıyor ki Erdoğan’ın desteği olmasa Soylu, AKP teşkilatında zor tutunuyor. Haliyle kritik virajlarda, sürekli Bahçeli’ye teşekkür etme ritüelinin gerçekleşmesi sürpriz görünmüyor. Evlat olsa sevilir mi bilinmez, ancak Soylu’yu kendi evladı olarak görmeyen AKP, Soylu’yu 'Erdoğan istediği için' bile desteklemiyor. Haliyle, kritik dönemeçlerde, örgütlü trolleri dışında, parti içinden Soylu’nun yanında duran pek de kimse olmuyor.
Evin istenmeyen güveyi” olan Soylu’nun kaderinin tek karar vericisinin Erdoğan olduğu açıkça görülüyor. Soylu’nun en büyük destekçisinin de Bahçeli olduğu anlaşılıyor. Haliyle Bahçeli’nin “yalnız mı sandınız” çıkışının asıl muhatabı Erdoğan’dan başkası değil."
Yazının tamamı için tıklayın.