Eski Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarı ve CHP Milletvekili İlhan Kesici, hükûmetin gerçek ekonomik ve sosyal sıkıntı boyutunu tam olarak algıladığını düşünmediğini belirterek, “Şimdi hükûmetin halkın karşısına tam kadro çıkıp, ‘Ey halkım, en küçük bir endişen olmasın, TC Devleti olarak tam anlamıyla biz bu işin üstündeyiz' demesi lazım” dedi.
Gerçek tehlikenin hükûmetin algıladığının çok üzerinde olduğunu vurgulayan Kesici, “Dünya liderleri bu konuyla yatıp kalkıyor. Bu gelen büyük bir yangın. Gün devletin vatandaştan para isteme günü değil (hayırseverlik dışında). Aksine şirketlere iflas etmeme, vatandaşa aş ve iş güvencesi verme günü” dedi.
Sözcü'den Nuray Tarhan'ın sorularını yanıtlayan Kesici'nin açıklamaları şöyle:
Bu virüsü diğerlerinden ayıran şey nedir?
"Tabii ki yayılma hızı. Normal virüste 1 kişi 1.3 kişiye bulaştırırken, Covid-19'da 1 kişi 3 kişiye bulaştırıyor. 10 döngü sonra eski virüste 14 kişiye (1.3 üzeri 10) bulaşıyor, buna mukabil corona virüsünde (3 üzeri 10) 59 bin kişiyi bulan bir rakama ulaşıyor. Dünyanın bu kadar çaba sarf etmesinin nedeni bu; bulaşma hızını düşürmek. Bizde de bir an önce en sert tedbirler alınmalı. İşin geciktirilecek tarafı kalmadı."
"Büyük işsizlikler, gelir kayıpları, dar ve sabit gelirlilerin geçim zorluğuna düşmesi, kıtlık, yokluk…"
Krizin dünyaya ekonomik faturası ne olur?
"Üretim, dış ticaret, ithalat, ihracat, seyahat her şey düşecek. Tabii bunların arkasından büyük ekonomik sıkıntılar gelecek. Şirketler küçülecek, bir kısmı iflas edecek, işten adam çıkaracak. Sonunda büyük işsizlikler, gelir kayıpları, dar ve sabit gelirlilerin geçim zorluğuna düşmesi, kıtlık, yokluk… Uluslararası kuruluşlar bu durumu 1929-1932 Büyük Ekonomik Buhranı'na, 2008 ekonomik krizine, hatta daha kötüsüne benzetiyorlar."
"Gün gerçek anlamda ve tam bir dayanışma günüdür"
Hükümetin sizce ne yapması gerekiyor bundan sonraki süreçte?
"Gün muhalefet-iktidar meselesi, sadece oy hesabı yapma, iktidarı eleştirme, muhalefete kızma günü değil, gerçek anlamda ve tam bir dayanışma günüdür. Hükûmete yol göstermek de muhalefetin görevlerindendir.
"Gün devletin vatandaştan para isteme günü değildir; bu nükleer kıştır"
Bugün itibarıyla hükûmetin gerçek ekonomik ve sosyal sıkıntı boyutunu tam olarak algıladığını düşünmüyorum. Gerçek tehlike algıladıklarının çok üzerinde. Ben bunları nereden biliyorum. Tüm dünya liderleri 7/24 bu konuyla yatıp kalkıyor. Bu gelen büyük bir yangın. İlk iş her ne pahasına olursa olsun söndürmek olmalı. Bu bakımdan gün devletin vatandaştan para isteme günü değildir (hayırseverlik katkıları dışında). Aksine, herkese iş güvencesi, şirketlere küçük büyük iflas ettirmeme güvencesi, aş ve iş güvencesi verme ve şimdiden de buna inandırma günüdür. Yoksa bu tsunami herkesi önüne katar, kasıp kavurur. Bu nükleer kıştır. Bu konuda çok dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta 'küçük hiçbir tedbirin işe yaramayacağını bilmektir.'
"Cumhurbaşkanlığı Korona virüsü Özel Görev Ekibi kurulmalı"
Ekonomik olarak hangi önlemler alınmalı?
En çok etkilenecekler bir kişilik (berber, manav, kahve vb), 1-10 kişilik küçük, orta ve büyük işletmeler. İnsanlar işe gidemiyor, alışveriş yapamıyor. Bu, ekonominin durması demek. Sonu büyük işsizlik, geçim darlığı, yokluk ve yoksulluk olur. O yüzden ABD'deki gibi bir “Cumhurbaşkanlığı Korona virüsü Özel Görev Ekibi” kurulmalı. En temel görevi hayatın günlük çarklarını devam ettirmek olmalı. Her gün basın toplantısıyla “Ey halkım, hiç endişen olmasın, TC Devleti olarak işin üstündeyiz” demeli. Sonra da şunları kükrer gibi söylemeli:
– Kimse işten çıkarılmayacak, işsiz kalmayacak.
– Kimse iflas etmeyecek.
– Faturalarınızı şimdilik ben öderim.
– Faizsiz kredi veririm.
– Tarım üretimini artırmak için girdi fiyatlarını indiririm.