T24 Dış Haberler
ABD Başkanı Joe Biden'a mektup gönderen bir grup Beyaz Saray çalışanı, ABD yönetiminin İsrail'e askeri yardımı durdurması çağrısında bulundu.
İlk olarak Amerikan Politico dijital gazetesinin yayınladığı haberde yer alan mektup, ABD yönetiminin İsrail politikasına yönelik yönetim içinden çıkan tepkilerin son örneği oldu.
Bugüne kadar İsrail politikasını değiştirmeyen ABD yönetimine bu sefer de yaklaşık 20 aktif görevli Beyaz Saray çalışanı tarafından İsrail'e askeri yardımı kesme çağrısı yapıldı.
Adları açıklanmayan Beyaz Saray çalışanları, mektupta, 13 Ekim'de Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin imzasıyla İsrail'e gönderilen ve 30 gün içinde Gazze'ye insani yardımların girişinin somut düzeyde artırılmasını talep eden mektuba uygun hareket edilmesini istedi.
ABD'li bakanların, söz konusu mektupta, İsrail'in bu yönde adım atmaması durumunda bazı askeri yardımların riske girebileceğini belirttiğini kaydeden Beyaz Saray çalışanları, İsrail'in Gazze'deki insani krizi hafifletmeye yönelik hiçbir adım atmadığına işaret etti.
İsrail'in, ABD'nin çağrısını göz ardı ettiğini vurgulayan mektupta, Biden yönetiminin İsrail'e askeri yardımları durdurması ve Gazze'deki insani krizin hafifletilmesine yönelik somut adımlar atması çağrısında bulunuldu.
Beyaz Saray çalışanlarının mektubunda, "Doğru şeyi yapmak için zamanınız azalıyor, ancak kararlı bir adım önümüzdeki iki ayda birçok değerli hayatı kurtarabilir." ifadesine yer verildi.
13 Ekim'de Dışişleri Bakanı Blinken ve Savunma Bakanı Austin imzasıyla İsrail'e gönderilen mektupta, 30 gün içerisinde Gazze'deki insani krizin hafifletilmesine yönelik somut adımlar atması yönünde İsrail'e çağrıda bulunulmuş ve aksi durumda ABD'nin İsrail'e bazı askeri yardımlarının askıya alınabileceği ifade edilmişti.
Söz konusu mektubun üzerinden 1 ay geçtikten sonra ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, İsrail'in insani yardımlar konusunda somut bazı adımlar attıklarını ve dolayısıyla şu anda İsrail'e askeri yardımların askıya alınması gibi bir durumun söz konusu olmadığını açıklamıştı.
Orta Doğu kaynıyor, bölgesel savaş riski artıyor; neler yaşandı?Orta Doğu'da bölgesel savaş endişelerini artıran gerilimli ve çatışmalı bir süreç yaşanıyor. İsrail'in Hizbullah'ın binlerce iletişim cihazını patlatmasıyla başlayan süreç, İsrail'in Lübnan'ın güneyine başlattığı kara harekâtı ve İran'ın Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından balistik füzelerle yaptığı misilleme saldırısıyla giderek ısınıyor. İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de sürdürdüğü savaşın hedefleri arasına Lübnan'ın güneyi, İsrail'in kuzeyinde "yerlerinden edilmiş" vatandaşlarının bölgeye geri dönmesini de ekledi ve Hizbullah'tan Litani Nehri'nin gerisine çekilmesini istiyor. ABD'nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan'da Hizbullah'a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlemişti. İsrail, Hizbullah'a ait binlerce iletişim cihazını iki gün üst üste eş zamanlı saldırılarla patlattı. FÜSUN SARP NEBİL YAZDI | Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı? Hizbullah'ın kalesine büyük saldırılar; Hasan Nasrallah öldürüldüGerilimi iyice tırmandıran olay Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın, Hizbullah'ın kontrolündeki Dahiye'de hava saldırısıyla öldürülmesi oldu. Önce İsrail ordusu, 21 Eylül'de "hedefli bir saldırı" gerçekleştirerek Beyrut'un Dahiye bölgesinde bir apartmana hava saldırısı düzenledi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari, saldırıda, Operasyonlar Komutanı İbrahim Akil ile birlikte Rıdvan biriminin üst düzey komutanları ve komuta zincirlerinin öldürüldüğünü açıkladı. Hizbullah da yaptığı açıklamayla, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı. Ardından 27 Eylül'de yine aynı bölgedeki 6 apartmana yapılan hava saldırısında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah öldürüldü. Saldırı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'ndaki konuşmasının hemen ardından gerçekleştirildi ve Netanyahu'nun BM binasında saldırı emrini verirken çekilmiş bir fotoğrafı yayımlandı. Saldırıda her biri birer ton olmak üzere yaklaşık 85 sığınak delici bombanın kullanıldığı bildirildi.
|