T24 Haber Merkezi
İstiklal Caddesi'nde yaşanan patlamada hedef gösterilen avukat Jiyan Tosun, "16 yaşındaki yeğenimin telefon numarası ele geçirilmiş, annem adına kayıtlı olan. bunu ancak resmi devlet kurumlarından birileri yapabilir. Yeğenim aranıyor ve tehdit ediliyor, 'bombacısınız, öleceksiniz, yaşamayı hak etmiyorsunuz' diye" ifadelerini kullandı.
İstiklal Caddesi'nde dün yaşanan patlamada Zafer Partili Ahmet Taşkaya 1995 yılında gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı avukat Jiyan Tosun’u hedef gösterdi. Patlamanın yaşandığı sırada Jiyan Tosun müvekkilleriyle görüşmedeydi. Gelen tepkiler üzerine Taşkaya paylaşımını sildi. Ancak avukat Tosun ölüm tehditleri almaya başladı.
Zafer Partili Taşkaya"Telegram'dan alıp paylaştım. 3 dakikada sildim” diyerek kendini savundu. Taşkaya aynı zamanda, “Bana yönelik saldırılar geçsin bende yazarım. Sadece kendilerine yönelik bir saldırı yok. Bende aynı durumdayım” ifadelerini kullandı.
Dokuzsekiz Haber'den Fatoş Erdoğan'ın yayınladığı görüntüde konuşan Tosun, 10 Ekim 2015'te yaşanan Ankara Garı patlamasında olay yerinde olduğunu söyleyerek, "Ben bir bombalı eylemden sağ kurtulmuş biriyim ama bombacı olmakla itham ediliyorum" diye konuştu. "Hiçbir şey çıkmayacağını bildikleri için böyle bir karalama girişiminde bulunuyorlar" diyen Tosun kişisel bilgilerinin sosyal medyada paylaşılması konusunda ise, "Resmi devlet kurumlarından ancak elde edilebilir bu" ifadelerini kullandı.
"16 yaşındaki yeğenimin telefon numarası ele geçirilmiş"
Jiyan Tosun, şunları söyledi:
"10 Ekim patlamasında ben Ankara Garı'nın önündeydim. 100 metre ötemde benim arkadaşlarım paramparça edildi. Canlı bombalı bir eylemin mağduru olarak, yıllardır bunun psikolojisini yaşıyorum keza ailem de... Çünkü herkes orada olduğumu biliyordu, büyük bir panik yaşamıştım, beni dehşete düşürdü.
16 yaşındaki yeğenimin telefon numarası ele geçirilmiş, annem adına kayıtlı olan. Yani ailem adına kayıtlı olan tüm telefonlar bir şekilde, bunu ancak resmi devlet kurumlarından birileri yapabilir. Yeğenim aranıyor ve tehdit ediliyor, 'bombacısınız, öleceksiniz, yaşamayı hak etmiyorsunuz.'
"Yargılandığım, kovuşturmaya yer yok aldığım dosya bilgileri var içerisinde"
16 yaşındaki bir çocuğa yapıldı bu. İşte o anda olayın dehşetini anladık, Avcılar'a doğru gidiyordum, geri döndüm Savcılığa gittim. Paylaşılan her şeyin içerisinde benim tanık olarak gittiğim dosyanın bilgisi var. Paylaşılmış. Resmi devlet kurumlarından ancak elde edilebilir bu.
Yargılandığım, kovuşturmaya yer yok aldığım dosya bilgileri var içerisinde. Şu an Cumartesi Anneleri'nden yargılanıyorum. Bu bilgiler var içinde. Benim kişisel bilgilerim de bunun içinde. Yengem arandı, bir şekilde irtibat kurulamayacak kişi. Tehdit edildi.
"Ben bir bombalı eylemden sağ kurtulmuş biriyim"
Savcılığa 'bakın benim can güvenliğim yok, buradan çıktığımda ne olacağını bilmiyorum' dedim, Savcı bana diyor ki 'polis karakoluna git.' Nasıl gideyim karakola. Zaten polis karakolunda bunlar benim başıma getirildi.
Dün saat 4'ten beri, inanılmaz bir şiddetin, hem aile olarak, yakınlarım dostlarım bunun mağduru durumdalar. Ben bir bombalı eylemden sağ kurtulmuş biriyim ama bombacı olmakla itham ediliyorum. Hiçbir şey çıkmayacağını bildikleri için böyle bir karalama girişiminde bulunuyorlar."
"Taşkaya, birçok yüz kızartıcı suç ile ilişkilendirilmiş biridir"
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de, dünden beri yaşananları 90’lı dönemlerde yaşananlara benzetti. Tosun ve Kaya ile birlikte aynı büroda çalıştıklarını aktaran Keskin, “Adem Taşkaya adlı kişi kızını istismardan ve birçok yüz kızartıcı suç ile ilişkilendirilmiş biridir” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın kamuoyuna yansıyan “tartışmalarına” da değinen Keskin, birçok kişinin sosyal medya paylaşımlarından dolayı tutuklandığını ancak Özdağ’a herhangi bir şey olmadığını belirtti.
"Devlet sadece bize karşı var"
Keskin, şunları ifade etti:
"Devlet içinde bir güce sahipler. Yoksa böyle bir yalanı bu kadar özgürce yayamazlar. Bizler zaten insan hakları alanında mağdur edilmiş insanlarız. Dün akşamdan beri yüzlerce açık numaradan tehdit alıyoruz. Kendi numaralarından arıyorlar. Bu nasıl bir devlet? Nerede devlet? Devlet sadece bize karşı var? İstanbul Valiliğini görev çağırıyoruz. Vali ve Soylu derhal haberlerin yalan olduğuna dair açıklama yapmalılar. O çok demokrasiden yana olan 6’lı masaya çağrı yapıyorum; Açıklama yapmalılar.
"Bu bir devlet operasyonudur"
Bu bir devlet operasyonudur. Tosun’un bütün kimlik bilgileri defalarca bana gönderildi. Bu kimlik bilgilerini nereden almış olabilirler? Bu bir emniyet operasyonudur. Olası bir durumdan Adalet Bakanlığı sorumludur. Can güvenliğimizi sağlamak zorundalar."