Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın 2023 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimden önce “kamuda mülakatları kaldırma” vaadi sonrası herhangi bir adım atılmazken, sayısı 1 milyonu geçen atanamayan öğretmenler için İstanbul Saraçhane’de CHP’nin çağrısıyla “Büyük Eğitim Mitingi” düzenlendi.
Son dönemdeki müfredat tartışmaları, mülakat mağduriyeti ve atanamama sorunları çerçevesinde şekillenen mitinge CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP yöneticileri, milletvekilleri, öğretmenler, öğretmen yakınları ve sendikalar katıldı.
Mitinge katılan atanamayan öğretmenler, süreçte yaşadıklarını T24’e anlattı.
Branşı edebiyat olan ancak atanma şansı daha yüksek olduğu için ikinci lisans olarak da okul öncesi öğretmenlik okuyan 31 yaşındaki Fadime Öztürk, “Edebiyat öğretmenliğini tutkuyla seçtim ancak atanamayınca mecburen okul öğrencisi öğretmenliği okumaya karar verdim. Şu an kontenjanın kısıtlılığı nedeniyle ne edebiyattan atanmam mümkün ne okul öncesi öğretmenliğinden…” dedi.
“İki öğretmenlik bölümü okumama rağmen netice alamıyorum”
İstanbul Üniversitesi’nden mezun olan Fadime Çelik, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:
“4 yıl özelde ücretli öğretmenlik yaptım. Şartlar korkunçtu; mobbing var, güvencesizsiniz, ertesi yıl ne olacağınız belli değil... 2021’de KPSS’ye girdim, ilk sınav iptal oldu. İkinci sınav ilkinden daha kötü geçti, 76 puan aldım. Aynı yıl üniversite sınavına girip okul öncesi öğretmenliğini kazandım. Şu an İBB’nin yurdunda kalıyorum, hâlâ okulum devam diyor ancak bu yıl okul öncesi öğretmenliğinde de bir alım söz konusu değil. İki bölüm okumama rağmen herhangi bir netice alamıyorum. Geçen yıl da KPSS’ye girdim, 76 puan aldım, sıralamada 4 bindeyim, 1800 kişi alındı.
“Böcek kadar değerimiz yok”
O kadar saçma sapan ki her şey. Bizim nesil gerçekten heba olmuş vaziyette. Bürokratların karşısında böcek kadar değer gördüğümüzü düşünmüyorum. 30’lu yaşlarımı böyle hayal etmemiştim. Para kazanamadığım için ailemin yüzüne bakamıyorum. Bir bürokrattan daha çok bilgi birikimine sahibim ama sonuç hiçbir şey!
Okul bittikten sonra ailemin evine, Tekirdağ’a dönmek zorundayım. 30’lu yaşlarındaki meslektaşlarım da benim gibi. Geleceğe dair en ufak bir umuda sahip değiliz"
“Mülakatta KPSS puanımın yarısının gitmesini kabul etmiyorum”
10 yıldır atanmayı bekleyen ve bu süreçte “zar zor girdiği halk eğitim merkezlerinde” çalışan, meslek lisesi branç eğitmeni Ayşe K. da yüzde 50-50 olarak değiştirilen mülakat sistemine karşı olduğunu, KPSS’den aldığı puanın yarısının gitmesini istemediğini söyledi.
Ayşe K. şöyle konuştu:
“Alanımda kontenjandayım, 81 puan aldım. Atanacağımı sanırken ‘mülakat gibi mülakat’ yapılacağı açıklandı. Bakanın dediği sistemde bizim karşımıza şu an 60 puan alanlar, 10 net yapanlar çıkıyor. Belki de mülakattaki değerlendirmelere göre bizim önümüze geçebilecekler. 80-90 puan alan adayın karşısına, 60 puan alan adayı çıkarmak en büyük adaletsizlik! Mülakatta torpil her türlü yapılır, önüne geçemezsin. Sübjektif bir değerlendirmeden objektif bir sonuç nasıl çıkabilir?
Biz %100 KPSS puanı ile atanmak istiyoruz. Ben 80 puanımın yarısının gitmesi haksızlığını kabul etmiyorum. Geçen senelerde puanlar yuvarlanıyordu. Sınav puanımın üstünde almam lazım mülakatta sıralamamı korumak için. 1 yıl önce aldım bu puanı ve hâlâ bekliyorum.
“Korkup mitinge katılmayan arkadaşlarımız oldu”
Bugün bu mitinge korktuğu için gelmeyen arkadaşlarımız oldu. Görünmek istemediler, atanacağımız varsa da görürler, elerler dediler. Miting alanında da kameraları görüp kaçan kişiler oldu. İnsanlarda böyle bir korku hâkim."
“13 bin liraya ücretli öğretmenlik yaptım”
6 Şubat depremlerinden etkilenen ve İstanbul’a taşınmak durumunda kalan, İngilizce öğretmenliğini bitiren 25 yaşındaki Hasan Özdemir de ücretli öğretmenlik deneyimini şöyle anlattı:
“Bu yıl ilk yılımdı, geçen yıl mezun oldum. Şu an kontenjanda değilim ama kontenjanda olan arkadaşlarım için, mülakatın kaldırılması için buradayım. Ben depremzedeyim, depremden çıktım, İstanbul’a taşındım. Yine de vazgeçmedim, çalışmaya devam ettim ama iyi bir sıralama gelmedi. Milli Eğitim’de ücretli öğretmenlik yaptım, 13 bin lira maaşla çalışıyordum orada. 6-8 bin öğretmen alınacakmış artık, bu bizi karamsarlığa itiyor. Başka bir iş bulmamız gerektiği anlamına mı geliyor bu söylem?
Biz zaten staj yapıyoruz, üniversitelerde eğitim görüyoruz, sınava girip kontenjana girmeye çalışıyoruz. Bunlara rağmen yine mülakat diye tutturuyorlarsa eğer bunun arkasında insanlar iyi bir şey aramaz.”
"Mülakat eşittir torpil demek"
2018’de tarih öğretmenliğinden mezun olan Muhlise Geçer de “mülakatın torpil anlamına geldiğini ve haksız bir uygulama olduğunu” savundu.
“Bir yıl ücretli öğretmenlik yaptım sadece bir kez asgari ücret alabildim”
Geçer, düşüncelerini şöyle dile getirdi:
"2022 mağdurlarındanım, ek atama gelecek dediler ancak atama gelmedi. Ücretli öğretmenlik yaptım bu sene. Sigortamız yatmıyor, izinli günler yatmıyor, bayram maaşları yatmıyor, 3 gün hasta oldum 1500 lira para kestiler, o ay 10 bin lira yatırdılar bana. Harçlık bile değil bu. Bir yıl ücretli öğretmenlik yaptım sadece bir kez asgari ücret alabildim.
Buraya ataması yapılmayan tüm arkadaşlarımla geldim. Kendi branşımda ülke genelinde 1000’deyim ama verilen kısıtlı kontenjandan dolayı dışarıda kaldım. Tercih için değil ama ne sorulduğunu görmek için mülakata gireceğim. Ben kimsenin önüne geçmek istemiyorum.
Sınavda 90 alan kişi mülakattan 50 puan alarak elenebiliyor, mülakatın ne kadar yalan olduğunu görüyoruz. Mülakat eşittir torpil demektir. Bakan’ın konuşmaları bile birbiriyle tutarlı değil, tarihlerde bile tutarlı değiller, yuvarlak konuşuyorlar.”
TIKLAYIN - CHP'nin düzenlediği "Büyük Eğitim Mitingi"nden kareler
Resmî Gazete’de Millî Eğitim Bakanlığı’nın sözleşmeli öğretmen istihdamı yönetmeliğindeki değişiklik yayımlandı. Buna göre atamalarda KPSS puanının yüzde 50’si, mülakat puanının da yüzde 50’si alınacak. Eğitim sendikaları, sınavdan düşük puan alanların mülakata çağrılacağını belirterek uygulamaya karşı dava açacaklarını duyurmuştu. |