Politika

Aşırı sağcı popülizmin özelliklerini sıralayan Yeneroğlu: Bu kriterlerin hangisi Türkiye'de iktidar koalisyonu için geçerli değil?

26 Ekim 2020 23:00
DEVA  Hukuk Politikaları Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, iktidarın, 'Avrupa'daki aşırı sağcı popülist hareketlerden farkının kalmadığını' söylemesinin ardından gelen tepkilere, "Benzetmeme şaşıranlar olmuş. Doğrusu ben de şaşıranlara şaşırdım. Bugün iktidar koalisyonu AB’deki aşırı sağ popülistlerin ilerisinde zaten" dedi. Aşırı sağcı popülizm için "kimlikçidir, şovenisttir, çoğunlukçu hegemonyaya yaslanan bir otoriterizmi savunur, en temel demokratik kuralları reddeder, korku politikasını önceler, temel hakları baskılar, farklı görüşleri devamlı kriminalize ederek hedef gösterir" tanımlamalarını yapan Yeneroğlu, "Aşırı sağ popülist partilerin tanımlanması için bütün dünyada kabul görmüş ve siyasi literatüre girmiş bu kriterlerin hangisi Türkiye'de iktidar koalisyonu için geçerli değil?" diye sordu.
 
DEVA Partili Yeneroğlu, "Türkiye bugün siyasal literatürde geçerli tanımıyla aşırı sağcı popülizm ile Avrupa'da eleştirdiği aşırı sağcı popülist hareketlerden farkı kalmamıştır" sözlerinin ardından gelen eleştirilere yanıt verdi.   
 
Twitter'dan açıklama yapan Yeneroğlu'nun ifadeleri şöyle: 
 
"Mevcut iktidarı Avrupa’daki aşırı sağ popülist partilere benzetmeme şaşıranlar olmuş. Doğrusu ben de şaşıranlara şaşırdım. Bugün iktidar koalisyonu AB’deki aşırı sağ popülistlerin ilerisinde zaten. Bu bilinçle gidişatı destekleyen küçük ortak çok memnun, küçücük ortak daha fazla.
 
Birçok kişi aşırı sağı sadece etnik ırkçılığa indirgiyor sanırım. Çok ilginç! “Bizde olmaz, aşırı sağ sadece Avrupa’da olur” zannediyorlar. Oysa aşırı sağın dünyada kabul görmüş tanımları zemininde aynaya bakmalarında fayda var. Görecekler ki bizde de âlâsı oluyormuş.
 
Aşırı sağcı popülizm kimlikçidir, şovenisttir, çoğunlukçu hegemonyaya yaslanan bir otoriterizmi savunur, en temel demokratik kuralları reddeder, korku politikasını önceler, temel hakları baskılar, farklı görüşleri devamlı kriminalize ederek hedef gösterir.
 
Kimlikçidir; toplumsal homojenliği vaaz eder, çoğulcu toplum gerçeğini reddeder, tek tipçidir, herkesin öngördüğü makbul vatandaş tiplemesine uymasını bekler, toplum içindeki farklılıkları tehdit olarak görür, farklı kimlikleri veya yaşam biçimlerini birbirlerine karşı tahrik eder.
 
Otoriterdir; demokratik sistemin temel kurallarından rahatsızdır. Halkın gerçek temsilcisi sadece kendisi olabilir. Kendisine tabi olmayan siyasi aktörleri meşru görmez. Hukukun üstünlüğünü reddeder, denge denetleme mekanizmalarına düşmandır, hesap vermekten kaçınır.
 
Eşitliği reddeder. Demokrasinin temel felsefesi olan toplumda yaşayan herkesin farklı olma hakkını ve bu farklılıklarıyla eşitliğini reddeder. Halkçı gibi görünür, ama halkı sadece tebaa olarak görür. Egemen olan millet değildir. Kendisini desteklemeyen halkı ötekileştirilir.
 
Güvenlikçidir; korku politikası takip eder. Ülkenin hep tehdit altında olduğunu iddia eder ve bu bahaneler ile güvenlikçi politikaların sorgulanmasını reddeder, temel hakları yok sayar, Anayasayı çiğner. Kendisi olmazsa ülkenin parçalanacağını iddia eder.
 
Aşırı sağ popülist partilerin tanımlanması için bütün dünyada kabul görmüş ve siyasi literatüre girmiş bu kriterlerin hangisi Türkiye'de iktidar koalisyonu için geçerli değil? Bu durumda iktidarın aşırı sağ popülist bir izlekte olmadığını düşünebilmek bile şaşırtıcı değil mi?"