Kültür-Sanat

Ali Teoman Germaner'in "ALOŞ: Dün, Bugün, Yarın" sergisi CerModern'de

4 Ocak – 30 Mart tarihleri arasında CerModern ana galerisinde sanatseverlerle buluşacak olan sergi, Germaner'in görsel düşüncelerini anlamak, onun yaratım serüvenine daha yakından bakmak isteyenler için eşsiz bir fırsat sunacak

26 Aralık 2024 13:36

Ali Teoman Germaner'in 1950'lerden günümüze uzanan çalışmalarını bir araya getiren "ALOŞ: Dün, Bugün, Yarın" sergisi 4 Ocak'ta CerModern'de kapılarını açıyor.

Sanatta 15'inci yılını kutlayan, Türkiye'nin önde gelen çağdaş sanat merkezlerinden CerModern, 2025'in ilk günlerinde eşsiz bir sergiye ev sahipliği yapacak. Türk sanatının usta isimlerinden Ali Teoman Germaner'in, nam-ı diğer ALOŞ'un, 1950'lerden günümüze kadar uzanan sanat yolcuğunu kapsamlı bir şekilde ele alan "ALOŞ: Dün, Bugün, Yarın" sergisi, 4 Ocak – 30 Mart 2025 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak.

Burak Fidan'ın küratörlüğünde gerçekleşen sergi, Germaner'in zaman ve bellek üzerine görsel düşüncelerini heykeller, resimler, baskılar, özgün ALOŞNAME desenleri ve Reotek işbirliğiyle gerçekleştirilen multimedya yerleştirmesiyle izleyiciye sunacak. Bu sergi, yalnızca bir sanat etkinliği olmakla kalmayacak; aynı zamanda insanlığın kolektif bilinçdışına yapılan etkileyici bir yolculuk olacak.

ALOŞNAME desenleri, sergi süresince Tanıl Bora, Nilüfer Erdem, Lale Müldür, Alexander Dawe, Birgül Oğuz, Celal Üster gibi farklı disiplinlerden konukların evlerinde sergilenecek. Bu "konuksever" deneyimler, CerModern'in mekân sınırlarını aşarak farklı kültür sanat platformlarında yayınlanacak ve serginin etkisini genişletecek.

4 Ocak – 30 Mart tarihleri arasında CerModern ana galerisinde sanatseverlerle buluşacak olan sergi, Germaner'in görsel düşüncelerini anlamak, onun yaratım serüvenine daha yakından bakmak isteyenler için eşsiz bir fırsat sunacak.

Küratör Burak Fidan, sergiye dair şu sözleri paylaşıyor:

"Borges, Ficciones, Hayaller ve Hikayeler başlıklı kitabının önsözünde düşsel kitaplar yazmaktansa, bu kitapların yazılmış olduğunu varsayıp üzerlerine notlar yazmanın daha akla uygun ve daha kolay bir uğraş olduğunu söyler. Bu sergideki eserlerin yerleştirme fikrinde benzer bir prensip var. Sergi, artık hiç de düşsel olmayan kayıp bir zamandaki uygarlığın izlerini taşıyor. Bir zamanlar, bu uygarlığın yaratıcılarının – bu yırtıcı alıcı kuşların, Zümrüd-ü Ankaların, deri değiştiren yılanların, bu zamana düşmüş varlıkların – bugün bizlere iletmek istediği mesaj, geçmişin kaskatı değişmezliğinde değil, ortak yazgımızın devingen, yaratıcı ve taşıyıcı gücünde saklanıyor."