Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyım atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı Demokrasi Nöbeti sürüyor. Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’ndaki bugünkü nöbette konuşan Ahmet Özer'in kızı Seraf Özer, "Bugün ateş evine düşmeden sesi çıkmayanlara sesleniyorum. Zalimliğe meyletmeyin. Sonra size de ateş dokunur” dedi. Babasına ikinci torun müjdesi veren Özer, "Babacım bugün ikinci kez dede oluyorsun. Böyle bir günde bizi senden, seni torunundan mahrum eden düzene isyan ediyorum ve hakkımı helal etmiyorum” diye konuştu.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyım atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı nöbet sürüyor. Cumhuriyet Meydanı’ndaki bugünkü nöbete CHP Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Ahmet Özer'in kızı Seraf Özer, CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi katıldı.
"Türkiye'nin birinci partisi olmuş Cumhuriyet Halk Partisi'nin belediye iftiralarla kayyım atıyorlar"
Nöbette konuşan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, şunları söyledi:
"Bu iktidarın Türkiye'yi baskıyla, tehditle, iftirayla, olmamış olayları olmuş gibi anlatan medya gücüyle bugün burada olmamızın önemini, değerini, sizlerle paylaşmak istiyorum. Bugün Türkiye'nin birinci partisi olmuş Cumhuriyet Halk Partisi'nin belediyelerine iftiralarla kayyım atıyorlar... Daha ötesinde daha Ahmet Hocamızın, Ahmet Başkanımızın bugün, tutuklandığı günün üzerinden 58. gün geçmesine rağmen hala iddianamenin hazırlanmadığını belirtmek isterim.
"Sandıkta kaybettiklerini iftirayla masa başına geri almaya çalışıyorlar"
İftira atıyorsun, cezaevine koyuyorsun. Hayat şartlarını kötü seviyede tutuyorsun. 58 gün olmuş hala hakkında iddianame hazırlanmamış. Sandıkta kaybettiklerini iftirayla masa başına geri almaya çalışıyorlar. Dolayısıyla bugün yaşadığımız garabeti Esenyurt'tan tüm Türkiye'ye duyurmak, bu meydanda olan bütün yurttaşlarımızın Ahmet başkanımıza oy vermiş, vermemiş bütün vatandaşlarımızın aslında asli görevidir. Sandıktan çıkan iradenin iftiralarla, tehdit baskıyla alındığını hatta daha öte bir tabirle çöküldüğü bir süreci hep birlikte yaşıyoruz...
"Asgari ücreti vatana, millete hayırlı olsun diye duyuracak kadar gözlerine perde inmiş bir iktidarla karşı karşıyayız"
Tabi bu antidemokratik uygulamaların ötesinde bir de bu iktidarın toplumumuzu asgari ücretten sağlığa, ekonomiden dış politikaya birçok alanda mülteci sorunuyla da baş başa bıraktığı 20 yıllık kesintisiz, çöküş sürecini yaşıyoruz. İşte en son görüyorsunuz. Asgari ücrete beş bin lira zam yapmışlar. Vatana millete hayırlı olsun diye açıklama yapıyorlar. Yani bu yaşadığımız tabloda evin kirası İstanbul'da olmuş en az 25 bin, 30 bin lira. Asgari ücret 22 bin lira. Sarayın bir saatlik harcaması, bir dakikalık harcamasına tekabül eden bir aylık ücretten bahsediyoruz. Bunu vatana, millete hayırlı olsun diye duyuracak kadar gözlerine perde inmiş bir iktidarla karşı karşıyayız.
"Bunlara sorsan Mehmet Şimşek 20 yaşında"
Yani sokakta, pazarda, kasapta, manavda yüzde 300, yüzde 500 yüz enflasyon var. Bunlar enflasyonun yüzde 40 açıklıyorlar. Yaptıkları zam yüzde 30. Bunlara sorsan Mehmet Şimşek 20 yaşında... Sokağın, manavın, kasabın, esnafın, işçinin, memurun hakkını savunmak için ve aynı zamanda Esenyurt'ta yaşadığımız bu antidemokratik anlaşmanın son bulması için Türkiye'nin çok hızlı bir şekilde erken seçime gidip, bir an önce Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarına kavuşması gerektiğini söylüyorum.
"Bizi senden seni torunundan mahrum eden düzene isyan ediyorum ve hakkımı helal etmiyorum"
Nöbet sırasında yaptığı konuşmada ağabeyi Serhan Özer'in çocuğunun dünyaya geleceği haberini paylaşan Ahmet Özer'in kızı Seraf Özer ise şöyle konuştu:
"Bugün aslında babamın bile henüz haberi yok ama buradan bunu sizlerin, ailemin arasında babama duyurmak istedim. Babacığım bugün ikinci kez dede oluyorsun. Böyle bir günde bizi senden, seni torunundan mahrum eden düzene isyan ediyorum ve hakkımı helal etmiyorum.
"Sana yapılan bu haksız hukuksuza, vicdanlı ve onurlu her insanın karşı çıktığını biliyorum"
Kuvvetli olmayan adalet aciz, adil olmayan kuvvet ne zalimdir, değil mi dostlar? İşte tam da bugünlerden geçiyoruz. İşte bugün o zulmün başka bir boyutunu yaşıyoruz. Bir yanım bu düzeni bozuk sisteme isyan ederken bir yanım ise keskin bıçak olmak için çok çekiç yemek gerekir diyor. Dimdik burada olduğum gibi daha da güçleniyorum... Sana yapılan bu haksız hukuksuza, vicdanlı ve onurlu her insanın karşı çıktığını biliyorum.
"Bugün ateş evine düşmeden sesi çıkmayanlara sesleniyorum, zalimliğe meyletmeyin"
Dolayısıyla bu yüzden yalnız olmadığımızı biliyorum. Zannetmesinler ki meydandan ibaret.Yani biz yolda yürürken, esnafından, Esenyurt halkındaki bir paydaşa kadar bu sürece dair sitemlerini, vicdanlara mahkum edildiğini zaten belirtiyorlar. Bu siyasi kumpas, kamuoyu vicdanda mahkum olmuştur dostlar. Bunu artık onlar da biliyorlar. Hak kuvvettir ama hakkı, hukuku tanımayanlar için, kuvvet haktır. Yani kuvvetli olan haktır. Çünkü yasa da güç de onların elinde olduğu için kimse onu yargılamıyor. Daha sonra da adına hukuk diyorlar.
Bugün yaptığınız bir zulmün, bir tek kişiyi değil, dolaylı olarak koca bir aileyi nasıl etkilediğini görün istiyorum. Bugün ateş evine düşmeden sesi çıkmayanlara sesleniyorum. Zalimliğe meyletmeyin. Sonra size de ateş dokunur. İlk günden beri söylüyorum. Zulme susan, dilsiz şeytandır. Bu süreci miş gibi göğüsleyen dilsiz şeytandır. Bu ah meselesi değildir. Bu toplumsal bir meseledir. Bu demokrasi mücadelesidir. Kemire, kemire elimizden almak istedikleri demokrasiden bir tek elde seçme ve seçilme hakkımız kalmış iken bugün seçme ve seçilme iradesine yapılan darbeye sessiz kalınmamalıdır.
"Halan, olarak sana söz veriyorum bu karanlık günleri asla yaşamaman için bu düzen değişene kadar da mücadele edeceğim"
64 yaşında eli kalemden başka hiçbir şey tutmamış, canla, başla halkı için çalışmış bir profesörü, teşekkürler, takdirler yağdırdığınız, baş üstünde tuttuğunuz bir profesörü bugün haksız ve hukuksuz gerekçelerle tutuklu tutuyor olmanız bugün ikinci kez dede oluyorken onu torunundan mahkum ettiniz. Soruyorum. Evinize gittiğinizde çocuklarınızın, eşlerinizin yüzüne nasıl bakacaksınız? Vicdan sınıfta kalmıştır. Son olarak sevgili yeğenime, buradan tarihi bir not düşmek üzere. Ona ilk duygularımı paylaşmak istiyorum.
Sevgili yeğenim bugünlerde çivisi çıkmış bu dünyaya hoş geldin. Deden onurlu ve şerefli bir baba olarak anlatmaya ve yazmaya değer bir hayat inşa ederken bizi de sevgiyle ve daima kucaklayarak büyüttü. Bize her şeyden önce iyi bir insan olmaya şiar ettirdi. Vicdanı, dürüstlüğü, neşesiyle gönüllerde hep yer edindi. Eli kalemden başka bir şey tutmamış, hayatını ilme ve bilime adamış, halkı için can veren çalışmış dedem bugün haksız ve hukuksuz 58. gününde bir bedel ödüyor. Senin ve arkadaşlarının geleceği için.
Halan, olarak sana söz veriyorum. Kardeşçe yaşamak için, demokrasi için, hukukun üstünlüğü için ve bu karanlık günleri asla yaşamaman için bu düzen değişene kadar da mücadele edeceğim. Daima mücadele edeceğiz."
"Hakkı bilmeyen, hukuku tanımayan, adaleti görmezden gelen bir tek adam, dört bir yanımızı kuşattı"
"Ülkemizde demokrasiye ve haklarımıza sahip çıkmak için yan yanayız burada. Yani sözün özü bu vatan için bir aradayız. Bu vatan için omuz omuza mücadele ediyoruz. Bu vatan bizim. Bu topraklar bizim. Hak, hukuk, adalet diye haykırıyoruz hep beraber. Ancak hakkı bilmeyen, hukuku tanımayan, adaleti görmezden gelen bir tek adam, dört bir yanımızı kuşattı" diyen CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi ise şunları söyledi:
"Bu ülke artık halkın iradesiyle ve kanunlarla değil tek bir adamın istek ve arzularıyla yönetiliyor. Bugün belediyeler nasıl kayyıma devrediliyorsa aslında tüm Türkiye'de tek adam adam rejiminin kayyımluğuna, kayyımluğuyla yönetiliyor. Belediye başkanlarımızı halk seçiyor ama halkın iradesi hepimizin gördüğü gibi gasp ediliyor.
"Yoksullaştık, çünkü ekonomiyi yıllarca yandaşlarına peşkeş çektiler halkın cebini boşalttılar"
Yoksullaştık. Çünkü ekonomiyi yıllarca yandaşlarına peşkeş çektiler halkın cebini boşalttılar. İşsiziz. Çünkü yetersiz yandaşların en iyi kurumlara tortu ile atadılar. Açlığa mahkum edildik. Çünkü onlar hiç ama hiç doymadılar. Ülkeyi karanlığa boğdular, tek adam rejimiyle adaleti, eşitliği, hürriyeti, özgürlüğü, kısacası hayatımızı yok saydılar. Halk yoksulluğa mahkum edildi. Halkın gerçeğini yazacak gazeteciler susturuldu. Siyasetçiler, aydınlar susturuldu...
Nöbette konuşan CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun ise şunları söyledi:
"Direnmeye devam Ahmet Başkan özgürlüğüne ve görevinin başına dönene kadar bu mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğiz"
"Sevgili Esenyurtlular ben öncelikle bu soğuk havada, bu eylemi gerçekleştirdiğiniz için, Ahmet başkanımıza gösterdiğiniz destek için bu kayyıma geçit yok ve kayyımlara direnme mesajı verdiğiniz için hepinizi yürekten selamlıyorum... Sayın Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer'in yanından geliyorum. Sizlere çok çok selamları var morali gayet yerinde. Direnmeye devam. O özgürlüğüne ve görevinin başına dönene kadar bu mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğiz. Moralli sizden aldığı bu üçle orada dimdik ayakta duruyor.
Bugün bir haksızlık ve hukuksuzluktan dolayı bakın bir soğuk havada bu iradeyi ortaya koyuyoruz. Gönül isterdi ki bugün biz farklı farklı yerler alalım. Esenyurt'un her bir köşesinde hemşehrilerimizle Esenyurt'un hizmetlerini paylaşalım. Ama bunlar her şeyde hırsızlık yaptığı gibi Esenyurt'un hizmetlerini de çalmaya çalışıyorlar. Pişkin bir şekilde Ahmet başkanımızın döneminde yapılmış birçok projeyi sanki kendi döneminde yapmış gibi satmaya çalışıyor. Ama Esenyurt halkı bunun farkında. Güneş balçıkla sıvanmaz. Öyle üç günde beş günde bu projeler gerçekleşmez.
"Bunlar bizim yerel yönetim anlayışımızdan korkuyorlar, halkçı belediyeciliğimizden korkuyorlar"
Gerçekten Esenyurt halkının yarıdan fazlasının desteğini alarak göreve gelen başkanımız 24 saat neredeyse uyumadan, cumartesi pazar demeden, bayram seyran demeden Esenyurt'un hizmetinde oldu. Sorunlarını çözmeye çalıştı ve halkını kucakladı. Hiç kimseyi ayırmadan ve öyle bir şey oldu ki bugün uğradığı haksızlığa Esenyurt halkının neredeyse yüzde 90'nı direniyor ve yanlış buluyor. Bu işte halkın gücü, halkın iradesi.
Siz her ne kadar hukuksuzca, haksızca, adaletsizce görevden alsanız o milletin vicdanında Belediye Başkanı ve hala insanların kalplerinde asla ve asla o koltukları atsanız bile onların kalbinden alamazsınız. Bunu bilin...
Özgürlüğüne kavuşacak ve görevin başına dönecek. Bunlar korkuyorlar. Bunlar bizim yerel yönetim anlayışımızdan korkuyorlar. Halkçı belediyeciliğimizden korkuyorlar. Kendisi belediye gücüyle geldi. Cumhurbaşkanlığına kadar çıktı. Şimdi o gücü bildikleri için acaba biz bu CHP'li belediyeleri ne yaparız da sindiririz, korkutur hizmetlerini aksatırız, bunun çabası içerisindeler...
"Sen git o beşli yüz çeteden tahsil et, sen git o vergisini sildiğin o yandaşlarından tahsil et"
Yatağında uyuyamıyor. Diyor ki ben ne yaparım ne ederim diyor. O kadar diyor engelledim. Gene diyor hizmetlerinin devam ettiriyorlar. Yani şimdi dün de çıktı tıpış tıpış ödeyecekler diyor. Ya sen kimin parasını kimden esirgiyorsun? Sen git o beşli yüz çeteden tahsil et. Sen git o vergisini sildiğin o yandaşlarından tahsil et. Belediyelerin bugün sigorta borçlarındaki payı yüzde 5, yüzde 10 arası tüm belediyeler bakıldığında buradan sana ekmek çıkmaz Erdoğan.
Sen başka kapıya git. Sen öyle dış politikada kahraman gibi geziyorsun ama aslında insanın aç farkında değilsin. Şimdi 22 bin 104 liraya açlığa mahkum ettiğin asgari ücretliye vermezken bu milletin gözünün içine baka baka diyorsun Suriye'nin her türlü hizmetini yapacağız. Kimin parasıyla kime veriyorsun? Bu millete sordun mu? Bu millete sordun mu? Kimin parasını nereye harcıyorsun?" (ANKA)
Günün öne çıkan haberleri...TIKLAYIN - Erdoğan'ın asgari ücret paylaşımına cevap yazmıştı: 2 kere gözaltına alınan Kadir İpek tutuklandı TIKLAYIN - Şakir Paşa Ailesi dizisinin köşkü kül oldu: Sabotaj ihtimali değerlendiriliyor TIKLAYIN - Merkez Bankası 22 ay sonra faizi indirdi
|