Yapacağınız tek şey sabah erken kalkarak arabaya atlayıp yola çıkmak olacak. Öyle ahım şahım bir hazırlık yapmanıza da gerek yok. Gideceğinize yerde her şey var. Gebze- Hereke derken Körfeze vardığınızda uzaklarda, sisler içinde belli belirsiz görünen dağlar dikkatinizi çekecek.
Bu dağların, tepesinde vericiler bulunan en yüksek zirvesi ulaşılmaz bir masal şatosu gibi görünür uzaktan. İşte hedefimiz tam orası. Samanlı Dağlarının en yüksek zirvesi olan Kartepeye gideceğiz.
İzmit’in şirin ilçesi Maşukiye’ye vardığınızda belki çok güzel bir hava karşılayacak sizi. Ancak Kartepe yolunda yükselmeye başladığınızda havanın giderek soğuduğunu hissedecek ve kısa bir süre sona ise bembeyaz bir dünyayla karşılaşacaksınız. Aşağılarda Sapanca Gölü dikkatiniz çekecek. Siz yükseldikçe o küçülecek ve ayaklarınızın altına serilecek kısa bir süre sonra. İsterseniz Sapanca Gölüne nazır lokantalardan birinde sabah kahvaltısı da yapabilirsiniz. Bir tarafta kara kış, diğer tarafta etrafında bahar çiçekleri açan bir göl. Bir bölge ancak bu kadar şanslı olabilir. Kahvaltı yaparken etrafınıza baktığınızda büyülü bir ormanın içinde kardan heykellere dönüşmüş bir hayal ülkesinde hissedeceksiniz kendinizi. Her bir ağaç başka bir heykeltraşın elinden çıkmış gibi.
Samanlı dağları’nın en yüksek tepesi olan Kartepe, 1.606 metrelik rakıma sahip. Kocaeli’nin Maşukiye ilçesinin kuzeyinde bulunan tepenin asıl adı Keltepe. İzmitliler kendileri için bu kadar önemli olan bir tepeye Kel demeyi kendilerine yedirememiş olacaklar ki ismini Kartepe olarak değiştirmişler. Ancak tepenin gerçek ismi olan Keltepe, zirvesi tamamen ağaçsız olduğu için yöre halkı tarafından verilmiş.
Kuzuyayla’ya kadar yoğun bir orman örtüsüyle kaplı tepenin ana zirvesinde tek bir ağaç bile yok. Yani tepe gerçekten de kel. İsmi değişmiş ama tepenin kelliği hâlâ yerinde duruyor. Pardon biraz daha artmış demek daha doğru olacak galiba. Çünkü kayak pisti yapmak için tepenin bir yamacındaki ağaçlar kesilerek tepe tamamen kel bırakılmış. Diğer taraftan Kartepe ismi de aykırı gelmiyor. Kar yağmaya görsün, kısa sürede iki metreyi buluyor kalınlığı. Yani tepe her iki ismini de fazlasıyla hak ediyor gibi.
Kartepe’deki kayak tesisleri sadece İzmitliler’i değil, civardaki illeri de hafta sonları günübirlik kayak kavramıyla tanıştırmış. İstanbul, Sakarya, Tekirdağ, Kırklareli hatta Edirne’den gelenler bile oluyor. Sabah erken saatlerde yola çıkanlar akşama kadar kayak yapıyor ve geri dönebiliyorlar. Eğer kayak yapmayı düşünüyorsanız ve kayağınız yoksa Maşukiye’den ya da kayak merkezinden uygun fiyata kayak kiralayabilirsiniz.
Kayak merkezinini bulunduğu bölgede yam 12 adet pist, 4 adet de lift var. Pistler en kolaydan en zora kadar çeşitli dereceleri içeriyor. Kayak yapmasını bilmiyorsanız kızağa binin. Pistin başında bulunan kızaklardan birini kiralayabilirsiniz. Acemiler için ayrılan pist daha çok kızak yapanlara hizmet ediyor. Siz de burada kayarak en azından yılın son karının tadını çıkarmaya çalışın. Hiçbir şey yapamıyorsanız vurun kendinizi karla kaplı ormana. Karlarda yuvarlanın, kartopu oynayın, kardan adam yapın. İçinizdeki çocuğu bir günlüğüne de olsa çıkarın. Acıktıysanız civarda piknik yapanların yanına giderek onların mangalında kendi sucuklarınızı pişirin. Dönerken eğer çok acıkmışsanız mutlaka Maşukiye’deki alabalık vadisine giderek kiremitte alabalık yiyin.
Kendinize bir iyilik yapın. Daha doğrusu bir şans verin ve bu hafta sonu Kartepe’ye gidin. Fiziksel efor sarfederek zihinsel bir dinlenme yaşayın. Haftaya ne kadar istekli ve verimli başladığınız görünce siz de şaşıracaksınız.