-Rusya ile anlaşma mı?..

-Amerika ile anlaşma mı?..

-Amerika’nın Türkiye’ye uygulamaya karar verdiği yaptırımları kaldırması mı?..

-Tayyip Erdoğan’ın yeniden Esad ile bir araya gelme ihtimaline dönük değerlendirmeler mi?..

Hangisi?.. Bunlar arasında sosyal medyada ve devamında halk arasında en çok konuşulan konu hangisi?..

Hiçbiri değil.

En çok konuşulan konu Tayyip Erdoğan’ın yeni yılda alacağı aylık. Ayda halen 74 bin 500 lira aylık alan Erdoğan gelecek yıl 6 bin 750 liralık zamla 81 bin 250 lira alacak. Bu rakam asgari ücretin kırk katı!..

Asgari ücret 2 bin 20 lira, Erdoğan’ın aylığı 81 bin 250 lira.

“Zenginin malı züğürdün çenesini yorar” hesabı, herkes bunu konuşuyor.

Diğerlerinde ne kadar?

Böyle bir fark dünyanın zengin ülkelerindeki devlet ya da hükümet başkanlarının aylıklarında yok. Ne Amerika’da, ne Almanya’da, ne Fransa’da, ne Rusya’da, ne Çin’de, ne, ne, ne... Hiç bir ülkede böyle bir fark yok.

En büyük fark Meksika’da, orada devlet başkanı aylığı asgari ücretin on katı. Bizde kırk kat.

Erdoğan’ın aylığı bugünkü döviz kurundan hesaplandığında, ayda 14 bin 250 dolara geliyor.

Türkiye’de şu anda kişi başına düşen gelir 9 bin 656 dolar. 2007 yılında da, 9 bin 652 dolar, yani bu gelir on iki yıl önceki düzeyde.

Türkçesi, kişi başına düşen gelir on iki yıldır yerinde sayıyor ama, Erdoğan’ın geliri sürekli artıyor.

Kişi başına düşen gelirin 35, 40 bin doları aştığı ülkelerde devlet ya da hükümet başkanlarının aldıkları aylıklardan bazı örnekler şöyle:

Amerika’da 33 bin, Kanada’da 21 bin, Almanya’da 20 bin, Japonya’da 19 bin, İngiltere’de 15 bin, İrlanda’da 16 bin 400, Hollanda’da 14 bin dolar.

Rusya’da 13 bin dolar iken, Çin’de bin 650, Hindistan’da 2 bin 300, ama Azerbaycan’da 19 bin dolar.

Kişi başına düşen gelirleri bize yakın olan ülkelerden Bulgaristan’da 2 bin 800, Slovenya’da 5 bin 700,  Mısır’da 6 bin, Romanya’da bin 600 dolar.

En düşük aylık Pakistan’da 790, Bangladeş’te 727 dolar.

Erdoğan’ın aylığı, Amerika hariç, kişi başına düşen gelirin yüksek olduğu ülke başkanlarının aylıklarına yakın.

Bu arada...

Abdullah Gül Cumhurbaşkanı iken, aylığı 6 bin 174 dolar, Erdoğan’ın aylığı onun hemen hemen iki buçuk katına yakın.

Mesela şu ilginç bir tez konusu olabilir, ekonomileri az gelişmiş, aynı zamanda demokrasileri de gerilemiş ülkelerde devlet ya da hükümet başkanlarının aylıkları ne kadar?..

Demokrasinin standartları ile ülkeyi yönetenlerin aylıkları arasında bir korelasyon var mı?.. Bir bağlantı?..

Yenilikler de var

Mevlana ne diyor:

“Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait, bugün yeni şeyler söylemek gerek”.

Tamam, söyleyelim. Bizden önce AKP iktidarı söylüyor:

“Yeni işsizler, yeni vergiler, yeni satışlar...”

Önce işsizler...

İşsizler ordusuna son bir yılda bir milyon 65 bin kişi daha ekleniyor, son bir yılda daha önce işi varken, şimdi 748 bin kişi daha işini kaybediyor.

İnşaat sektöründe 465 bin, tarımda 130 bin, sanayide 103 bin, hizmet sektöründe 50 bin kişi işinden oluyor.

Vergiler...

Gelir Vergisi oranı yükseliyor. İki yeni vergi daha geliyor. İlki, otellerde kalacak olanlara önce yüzde bir, bir sonraki yıl yüzde iki vergi geliyor. İkincisi de, değerli konut vergisi diye yeni bir vergi daha geliyor.

Ama, Kurumlar Vergisi oranı düşüyor. Şirketleri kollama vaziyeti!..

Ve yeni satışlar...

Kamu kurumlarında elde kalanların bazılarının özelleştirilmesine karar veriliyor. AKP döneminde 63 milyar dolarlık özelleştirmeye ek olarak.

Hepsi yeni!..

Hazine’de para yok!.. İşte, bu eski şeye şimdi yeni şeyler ekleniyor!..

Halk şimdi bir de, bu “yeni şeyleri” konuşuyor.