Sırasıyla Devlet Bahçeli, İsmail Kahraman, Kemal Kılıçdaroğlu, Binali Yıldırım ve Tayyip Erdoğan birlikte oturuyor.
Önlerindeki sehpalarda çay bardakları, su şişeleri, kuru pastalar.
Kılıçdaroğlu gülerek bir şey anlatıyor, Binali Yıldırım ve Tayyip Erdoğan onu tebessümle izliyor, en çok Bahçeli gülümsüyor.
7 Ağustos 2016, Yenikapı. Mitingden hemen önceki huzur ve barış sahneleri.
O sohbet sonrasında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar dahil, siyasi liderler Yenikapı’da müthiş bir kalabalığa sesleniyor.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez önderliğinde dualar okunuyor, mitinge sanatçılar da katılıyor.
15 Temmuz darbe girişiminden yirmi iki gün sonra, “Yenikapı Ruhu”, birlik ve beraberlik mitingi.
15 Temmuz gecesi Türkiye Büyük Millet Meclisi sabaha kadar açık kalıyor, Meclis bütün siyasal partilerin ortak tavrıyla darbe girişimine karşı direniyor.
“Yenikapı Ruhunun” ilk adımı o gece Meclis’te atılıyor.
Eski deyimle, “dideler ruşen”, yani birlik ve beraberlik adına “gözünüz aydın”, çünkü ve fakat “Yenikapı Ruhu”.
“Dayanışma içinde yola devam”
Yenikapı’da her lider “kardeşlik, beraberlik” ruhunda birleşirken, Erdoğan daha da ileriye gidiyor:
“Verdiğiniz şu görüntü var ya, ülkemizin düşmanlarını en az 16 Temmuz sabahı kadar üzmüştür. Bu vatana sahip çıkmanın ispatıdır.
(...) Darbe girişimine karşı tüm farklılıklarımızı bir kenarda bırakarak...
(...) Yolumuza dayanışma içinde devam edeceğiz”.
Dayanışma gerçekten devam ediyor.
AYM töreninde
Bu kez Devlet Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu, Binali Yıldırım, Tayyip Erdoğan birlikte oturuyor, Anayasa Mahkemesinde yeni iki üyenin yemin töreni için.
Kılıçdaroğlu ne söylediği belli olmasın, TV’lere çıkmasın diye, ağzını kapatarak konuşuyor. Erdoğan, Yıldırım ve Bahçeli onu gülerek ve ağızlarını kapatarak dinliyor, muhtemelen ona cevap veriyor.
“Dideler yine ruşen”, herkesin gözü yine aydın, çünkü “birlik ve beraberlik”, elem tere fiş, kem gözlere şiş, bütün hızıyla devam ediyor.
Türkiye mutlu, Türkiye mesut. Liderler arasında su sızmıyor.
“Devamını diliyorum”
Meclis 15 Temmuz gecesi hep birlikte direndikten sonra 19 Ağustos’a kadar çalışmalarını sürdürüyor. 19 Ağustos’ta kapanıyor ve kırk iki gün sonra, Ekim başında yeni yasama yılı açılışı nedeniyle tören var.
Tayyip Erdoğan Meclis salonuna girdiğinde, AKP, CHP ve MHP’liler hep birlikte onu ayakta alkışlıyor.
Ne de olsa, “Yenikapı Ruhu”.
Erdoğan da o ruha uygun konuşuyor:
“15 Temmuz darbe girişimi karşısında duruşumuz 7 Ağustos’ta Yenikapı’da sergilenmiştir. Bu manzaraya iştirak eden siyasi parti ve temsilcilerine teşekkür ediyorum.
Yenikapı ruhunu korumak hepimizin görevidir.
(...) Meclisimizin yeni yasama yılında Yenikapı benzerlerini tekrarlayacağına inanıyorum. Yenikapı duruşunun önemini görüyor ve devamını diliyorum”.
Ekim 2016’da “Yenikapı Ruhu” bütün haşmetiyle ülkenin her yerinde dolaşıyor.
Liderler kendi aralarında gülüp, oynuyor, şaka yapıyor, gülücükler arasında ekranlara poz veriyor. Yok, öyle bilerek değil, kendiliğinden, spontane.
İçlerinden geliyor.
“Meclis'te özel tören”
Gelin görün ki...
15 Temmuz’un birinci yıldönümünde Meclis’te iki anma töreni var. İlkinde siyasi parti liderlerine on dakika ile sınırlı konuşma hakkı tanınıyor.
On dakika kısa ama olsun, yine de hepsi konuşacak. Dememiş miydi zaten Erdoğan, “Yenikapı Ruhunun Mecliste devamını” temenni etmemiş miydi... Al sana Yenikapı Ruhu...
Ya devamı?.
Bu anma töreninden ayrı olarak, 15 Temmuz günü Meclis’te Cumhurbaşkanının himayelerinde bir başka özel anma programı var.
O özel programda Tayyip Erdoğan AKP Genel Başkanı olarak, İsmail Kahraman ve Devlet Bahçeli konuşacak.
Onca nutuk, onca fotoğraf, espriler, şakalar, oldu mu şimdi?
“Yenikapı Ruhuna” el Fatiha!..
Çok başka anlam ve içerikte, Attila İlhan’ı anımsıyorum, “ne kadınlar sevdim zaten yoktular”.
Ne ruhlar gördüm, zaten yoktular.