Deprem, sel, yangın ve benzeri doğal felaketlerde sabah uyandığımızda... Felaketin boyutunu daha bilmeden...
“Telefonda bir mesaj, IBAN numarası, AKP iktidarı hepimizden 10’ar lira yardım istiyor!”
IBAN alışkanlığı geçen yıl 30 Mart’ta başlıyor. Salgınla birlikte, bütün ülkelerde hükümetler halkına yardım ederken, bizde Tayyip Erdoğan çıkıyor:
“Biz bize yeteriz sloganıyla, Milli Dayanışma Kampanyası adı altında, zor durumdaki yurttaşlara yardım kampanyası açıyor”.
4 Mayıs’ta 1 milyar 967 milyon lira toplandığını açıklıyor. Devede kulak! Çünkü, kimse güvenmiyor. Neden güvenmediği ortada.
Sel felaketi nedeniyle hepimize IBAN numarası gönderildiğinin bir kaç gün sonrasında...
“Erdoğan Somali’ye 30 milyon dolarlık hibe veriyor!..”
Somali‘nin fazileti ne ise!
15 Temmuz paraları
Halktan yardım isteme kampanyasının suyu çıkarken, CHP Sözcüsü Faik Öztrak bir hatırlatmada bulunuyor:
“15 Temmuz’da millete IBAN atıp 309 milyon lira para topladılar. Memlekette 15 Temmuz Köprüsü var, 15 Temmuz camii var, 15 Temmuz okulu var, 15 Temmuz parkı var, 15 Temmuz çeşmesi var ama 15 Temmuz Şehit ve Gazileri için toplanan milyonlar ortada yok.”
CHP bu konuda soru üstüne soru soruyor, sonunda şehit ve gaziler için toplanan paraların nereye gittiğini itiraf ediyor AKP:
“Hazineye aktarıldı!”
Şehit ve gaziler için para toplamaya çıkıyorlar, sonunda Erdoğan’ın deyimiyle “tulumbada su bittiği” için, halktan topladıkları parayı Hazine’ye aktarıyorlar.
Ne devlet yönetimi ama!
Bu arada...
Beşiktaş’ta terör saldırısı sonrasında toplanan 52 milyon lire ilgili ailelere ulaşıyor mu? Faik Öztrak’a göre:
“O da ulaşmadı.”
IBAN: Halkla bağlantı
Her felakette halktan yardım isteyen bir başka iktidar yok dünyada.
Topladıkları vergileri, özelleştirme gelirlerini ve elde ettikleri her türlü geliri har vurup harman savuran, “itibardan tasarruf olmaz” diyerek kendi lüksüne, şaşaaya bol bol para harcayan bir başka iktidar yok dünyada.
Uçaklar, arabalar, bir yerden bir yere giderken, yüze yakın araba, ambulans, koruma ordusu, yollarda ayrıca yüzlerce polis...
Bazı illerde valiler ve AKP’li belediye başkanlarının lüks harcamaları...
“Halktan kopuk bir iktidar,
Halka bağlantısını sadece IBAN üzerinden kuruyor”.
Yok, ara sıra da “çay dağıtarak”.
19 yılda dört kat
Öyle bir harcama ki...
1923 ile 2002 arasında bütün iktidarların kullandıkları toplam kaynağa bakıldığında...
“79 YILDA GELMİŞ GEÇMİŞ BÜTÜN İKTİDARLARIN KULLANDIKLARI TOPLAM KAYNAĞIN TAM DÖRT KATINI AKP 19 YILDA KULLANIYOR”.
İnanılmaz bir savurganlık, bir hesapsızlık, olağanüstü bir yönetim beceriksizliği.
Bu harcama sonunda hangi fabrikalar kuruluyor?
Hangi tarımsal işletmeler açılıyor?
İşsizlik ne kadar azalıyor?
Çevre ne ölçüde korunuyor?
Kentler ne kadar gelişiyor?
Köyden kente göç ne ölçüde önleniyor?
Sadece...
“Betonlaşan bir ülke, hızla çirkinleşen kentler”.
2 buçuk trilyon dolarlık vergi
Hala her felakette halktan yardım isteniyor, IBAN gönderiliyor ya...
“19 yıllık AKP iktidarında 2 trilyon 311 milyar dolar vergi toplanıyor.
İç borç, dış borç ve özelleştirmeler dâhil, AKP toplam 2 buçuk trilyon dolar harcıyor”.
Vergi, borçlanma, özelleştirme ve sonuç:
“Tulumbada su bitti... Halkımıza IBAN göndermek!.”
Bu kadar savurgan ve beceriksiz bir iktidar dünyanın hiç bir ülkesinde bir dakika bile yerinde duramaz.
Borç artışı
Her ekonomik veri tepetakla giderken...
CHP’nin son ekonomik raporu, dünkü Cumhuriyet’te Mustafa Çakır imzasıyla yayınlanıyor:
“2002’de AKP iktidara geldiğinde, 243 milyar dolar olan iç ve dış borç toplamı, Temmuz 2021 itibariyle 2 trilyon 32 milyar 300 milyon dolara yükseliyor.
KENDİSİNDEN ÖNCEKİ BÜTÜN İKTİDARLARIN, 79 YILDA YAPTIKLARI TOPLAM BORCUN YEDİ KATINI 19 YILDA YAPIYOR”.
Bu da, bizim ekonomi tarihimize geçen ayrı bir rekor.
Ve her bebek
Bu ölçüde borç, harç ve savurganlık içinde sadece bizlerin değil, bebeklerin ve gelecek kuşakların yaşamları da ipotek altına giriyor.
Çarpıcı bir başka sonuç şu:
“2002’de AKP iktidara geldiğinde, doğan her çocuk dünyaya gözlerini 1.963 dolar borçla açıyor.
Bugün doğan her çocuk gözlerini dünyaya 5 bin 513 dolar borçla açıyor”.
Her gün “Türkiye uçuyor şahlanıyor” nutukları...
Yandaş TV’lerde benzer övgüler...
Evet, Türkiye uçuyor...
“Uçuruma uçuyor”.