Yalçın Doğan

11 Eylül 2020

Trump, seçimle mi hileyle mi kazanıyor?

Trump’ın iki yüz yıllık Amerikan demokrasisinde görülmeyen bir skandala, bir hileye, hatta “posta yoluyla demokrasiye darbe vurma hazırlığında” olmasından kaygı duyan, şüphe duyan insanların sayısı her geçen gün artıyor

Louis DeJoy... Sıradan bir Amerikan yurttaşı... Ta ki...

Dört yıl önce Amerika’da Başkanlık seçiminde Trump’ın seçim kampanyasına bir buçuk milyon dolarlık bağış yapıyor.

Olabilir... Bağış yapan çok kişi var, DeJoy da onlardan biri...

Trump seçiliyor, aradan bir süre geçiyor, Trump “DeJoy’un eşini Kanada’ya büyükelçi tayin ediyor”.

Trump’ın gölgesinde DeJoy sıradan bir Amerikan yurttaşı olmaktan çıkma yolunda hafif hafif ilerliyor.

Ve geçtiğimiz Mayıs ayında Trump  “DeJoy’u Amerikan Posta Hizmetleri’nin başına getiriyor”.

Bize hiç yabancı olmayan, “bizden olanlar ve olmayanlar” faslından bir atama.

“Posta Hizmetleri” deyip geçmeyin, “olağanüstü kritik bir atama”.

Belki de...

Seçim günü gelip çattığında, Trump’ı kurtarabilecek bir atama.

Posta kutuları toplanıyor

Mayıs’ta göreve başlayan DeJoy posta hizmetlerini hızlandırmak yerine, tam ters sonuçlar yaratacak, yani hizmetleri aksatacak, yavaşlatacak bir karar alıyor.

Amerika’da caddelerde, sokaklarda çok sık, neredeyse adım başı posta kutusu vardır. Amerikalılar hâlâ posta hizmetlerinden yararlanıyorlar.

DeJoy ne yapıyor?..

“Posta kutularını büyük ölçüde toplatıyor!..”

Mayıs ayından bu ya posta hizmetleri inanılmaz aksıyor.

Bire bir biliyorum, Haziran ayında Türkiye’den Los Angeles’a gönderilen bir paket, o adrese ancak iki ay sonra, Ağustos başında ulaşıyor. Belki sadece o paketin başına gelen bir aksaklık ama, çok sayıda Amerikalı aynı aksaklıktan şikayet etmeye başlıyor.

Posta ile oy kullanmak

Amerika’da Başkanlık seçimi 3 Kasım’da. Aynı gün Temsilciler Meclisi ile bazı eyaletlerde Senato seçimleri var.

Amerika’da seçimlerde şöyle bir alışkanlık var. İnsanlar seçim sandığına gitmek yerine, “oylarını çoğunlukla bir zarfın içine koyup, mektup göndererek kullanıyor”.

Bu yerleşmiş alışkanlığın ötesinde, Koronavirüs nedeniyle, mektupla oy kullanma yönteminin bu yıl daha yoğunlaşması bekleniyor.

Ancak, posta kutuları çoğunlukla toplatıldığı için 3 Kasım’da posta ile oy kullanmak epey riskli.

"Oy sayımına yetişmeyebilir"

Kutuların toplatılması “siyasi olarak” tartışılırken, Amerikan Posta Hizmetleri Müdürlüğü bir açıklama yapıyor:

“Mektupla gönderilecek oylar seçim gününde sayıma yetişmeyebilir!..”

Amerikan seçim tarihinde görülmemiş skandal bir açıklama!.. Posta İdaresi bunu eyaletlere üstelik resmi yazıyla duyuruyor.

Demokratlar bu skandal açıklama üzerine ayaklanıyor, protesto ediyor, Posta İdaresi protestolar üzerine bir açıklama daha yapıyor:

“Hizmet aksayabilir, çünkü yeterli para yok!..”

Trump da bu açıklamanın üzerine acele atlıyor:

“Posta İdaresi maddi sıkıntı içinde."

O sıkıntıyı çözecek olan Başkan Trump’ın kendisi ama, kılını kıpırdatmıyor.

Toplantı çağrısı

Demokratlar bakıyor ki, bağırıp çağırmakla olmuyor, Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi milletvekillerini olağanüstü toplantıya çağırıyor:

“Posta hizmetleri demokrasimizin ana direklerindendir, Anayasada güvence altına alınmıştır. İlaçların, sosyal güvenlik ödemelerinin, vergi iadelerinin ve posta yoluyla kullanılan oyların en ücra köşelerde yaşayanlar dahil, milyonlarca Amerikalı’ya ulaşmasını sağlamakta kritik önemi vardır. Bütçesini artırmak gerekir."

Bu düşünceden hareketle, Posta Hizmetleri İdaresinin bütçesine ek kaynak aktarılmasını öneriyor. 25 milyar dolarlık ek kaynak.

Trump, ek kaynak aktarılmasına karşı çıkıyor ve niyetini belli ediyor!..

Pelosi’nin açıklamasında en önemli bölüm, “posta hizmetleri demokrasimizin ana direklerindendir’  bölümü.

Çünkü, seçimde oyların çoğunluğu posta ile gönderiliyor.

3 Kasım’da da Korona nedeniyle oyların posta ile gönderilmesinde ciddi artış bekleniyor.

Gelin görün ki, “posta ile gönderilecek oylar sayıma yetişmeyebilir” deniyor, daha şimdiden!..

İfadeye çağrılacak

Posta hizmetlerindeki aksama sonucu, Temsilciler Meclisi DeJoy’u ve yardımcısını ifade vermeye çağırıyor.

Trump ise, ifade verme çağrısına yine karşı.

Olay öyle böyle değil:

Şu anda dokuz eyaletteki seçmenlerin tamamı oylarını posta yoluyla göndereceklerini bildiriyor, korona nedeniyle sandık başına gitmek istemiyorlar.

Posta yoluyla hile

Bütün bu gelişmelere bakıldığında Trump’ın iki yüz yıllık Amerikan demokrasisinde görülmeyen bir skandala, bir hileye, hatta “posta yoluyla demokrasiye darbe vurma hazırlığında” olmasından kaygı duyan, şüphe duyan insanların sayısı her geçen gün artıyor.

Neden?..

“Oylarını aslında herkes, ama özellikle Demokrat seçmenler posta yoluyla kullanıyor. Postada gecikme sonucu, oylar sayılacak ve Trump yeniden Başkan seçilecek!.. Hesap bu!..”

Göz göre göre, seçim hilesi!..

Demokrasiye darbe

Seçim hilesi aslında pek çok ülkede, değişik biçimlerde görülüyor, özellikle az gelişmiş ülkelerde, otokrasiyle yönetilen ülkelerde...

Ama, Amerika’da...

Amerikalı akademisyenlerin ortak görüşü var:

“Amerikan demokrasisi tehlikede!.. Trump seçimi kazanmak için her türlü hileye başvurabilir, bunun başında da postada oyların geciktirilmesi geliyor. Posta idaresinin başına kendi adamını boşuna getirmedi!..”

Bir bu eksikti!..

Kıta Avrupa’sında zaten Alman Şansölyesi “Merkel dışında” elle tutulur bir lider pek yok, Avrupa’da bazı ülkelerde ve hele de Avrupa dışındaki bazı ülkelerde demokrasiler bunun için tehlikede, şimdi de Amerika’da seçim hilesi!..

Kolay akla gelmezdi!..