10 Ağustos 2018...
Tayyip Erdoğan Bayburt’ta konuşuyor:
“Dolar molar, bizim yollarımızı kesmez. Ama yastığınızın altında dolar, altın varsa, bunları bozdurun.
Bu bir milli mücadeledir. Bize karşı ekonomik savaş ilan edenlere milletin cevabı olacaktır. Bayburt işgali de, özgürlüğü de tatmış bir şehrimizdir. İstiklalin önemini iyi bilir, bu bakımdan yastık altındaki dolarlarınızı, altınlarınızı bankalara götürün ve Türk Lirası değiştirin”.
‘Milli mücadele... Bağımsızlık... Dış güçler” derken...
Bu masalların hepsi geliyor geliyor, ‘yastık altındaki altın ve dövizi bozdurmaya’ dayanıyor!..
Aynı masal üç buçuk yıldır sürüyor.
Erdoğan 2019, 2020 ve 2021 yılında çeşitli defalar ve son olarak bundan üç hafta kadar önce dönüp dolaşıp aynı çağrıyı tekrarlıyor:
“Yastık altındaki altın ve dövizleri bozdurun!..”
Bu kadar çağrı yapıyor ancak, kimsenin oralı olduğu yok!..
Varsa ki, bu kadar çağrı yaptığına göre var, kimse altınını ve dövizini yastık altından çıkartmıyor.
Neden?..
“Çünkü, insanların ekonomiye ve siyasete, kısaca iktidara güveni artık yok!..”
“Başarı hikâyesi: Yüzde 5.8”
Bu çağrılar birbirini izlerken, bakılıyor ki, kimsenin kılı kıpırdamıyor, 20 Aralık 2021 akşamı bir karar alınıyor.
Elinde dövizi bulunduranların TL’ye geçmeleri halinde, alacakları faizden vergi alınmayacağı ilan ediliyor. Ayrıca, o TL hesaplarına “kur garantisi” tanınıyor.
Böyle bir “ikram” var, çünkü kasada “döviz “ yok.
Bu kararın ardından bazı kişiler dövizden TL’ye geçiyor.
15 Ocak’ta Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati kur garantisi tanınan TL hesaplarında “131 milyar lira biriktiğini” açıklıyor.
Nebati Londra’da iş adamlarıyla görüşürken, kur garantili mevduat hesaplarına ilişkin:
“Bu bir başarı hikâyesidir”.
Talihsizliğe bakın ki, aynı gün uluslararası değerlendirme şirketi Fitch Türkiye’nin kredi notunu düşürüyor. Açıklamasında Nebati’nin “başarı hikâyesine” de yer veriyor Fitch:
“Kur garantili mevduat toplam mevduatın yüzde 5.8’ine denk geliyor”.
Nebati’nin ‘başarı hikâyesi”, şu anda yüzde 5.8!..
Kuyumcu büfeleri
AKP’nin ne olduğu belli olmayan ekonomik politikaları sayesince, ekonomik kriz her geçen gün biraz daha derinleşirken, sahneye yeniden Nebati çıkıyor.
Kim bilir bu kaçıncı program?.. Hiç birinin rasyonel ekonomik politikalarla ilgisi olmadığı için, hiç biri tutmuyor. Nebati yeniden başa dönüyor:
“Yastık altındaki altınları bozdurun”.
Bu altınlar nasıl bozdurulacak?..
Nebati’nin formülü hazır:
“Kuyumcular, bankaların yanı sıra, 1.500 noktada altın kabul edecek bürolar ya da kuyumcular açılıyor!..”
Dört yıla yakındır aynı çağrıyı yapıyorsunuz, tek gram altın gelmemiş, hâlâ yeni kuyumcu büroları filan!..
Hiç bir işe yaramayan ama, davulla zurnayla ilan edilen, adına “ekonomik program” denilen saçmalıklar dizisi!..
Nebati’den itiraf
“Altın avına” ek olarak...
Yatırımcıya, ihracatçıya ve işletmelere toplam 60 milyar liralık kredi veriliyor. Nebati bunu açıklarken harika bir itirafta bulunuyor:
“İki yıl önce dağıtılan kredilerin bir miktarı tüketime harcandı, yatırım önceliğimiz bir tarafa gitti. Farklı şekilde kullanım maalesef yaşandı, ama şimdi buna izin vermeyeceğiz”.
Kredilerin tüketime gittiğini muhalefet defalarca vurguluyor ve her sefer AKP tarafından bölücülükle, yalancılıkla suçlanıyor.
Şimdi o gerçek, doğrudan Hazine ve Maliye Bakanı tarafından itiraf ediliyor.
O ekipler zaten var
Enflasyonla mücadeleye gelince...
Gıda maddelerinde KDV yüzde 8’den yüzde 1’e indiriliyor. Soru şu:
“Acaba gıda üreticileri ve marketler gıda fiyatlarını aynı miktarda düşürecek mi?..”
Nebati buna çareyi çoktan buluyor:
“Enflasyonla mücadele timi kuruyoruz. Fiyatların daha sıkı denetlendiği bir sistem olacak. Vergi Denetim Kurulu’ndaki müfettişlerimiz ve Gelir İdaresi’ndeki denetçilerimizle birlikte fahiş fiyat uygulayanlara karşı özel tim oluşturuyoruz”.
E zaten, denetim aylardır o yok mu?..
O denetimleri TV’lerde kaç kez izlemiyor muyuz?..
Ticaret Bakanlığı bünyesinde zaten öyle bir ekip yok mu?..
Yetmiyor, üstelik firmalara ‘fiyatı indirin’ emri çerçevesinde tehdit telefonları gitmiyor mu?..
“Enflasyonla mücadelede:
Ekonomik hiç bir içeriği olmayan, anlam taşımayan boş laflar, saçma sapan gösteriler!..”
KDV’yi indireceksen, sen asıl elektrik ve doğalgazda indir!..
Alkışlar ve alkışlar
Nebati’nin “yeni program” adı altında havanda su döven sözleri malum kanallardan canlı yayınlanıyor.
Yayın biter bitmez ve hatta yayın sırasında bile, o sözler yine malum kişilerin yorumlarıyla ayyuka çıkartılıyor.
Bu muhteşem ve akıllara durgunluk veren “altın avı, enflasyon timi, kefalet senedi” üçlemesini belli bir grup salonda birebir izliyor. Muhtemelen çoğu iş adamı.
Nebati bu saçmalıkları açıkladıkça, salondan “alkışlar” yükseliyor.
Eminim, pek çoğu o söylenenlere inanmıyor ve fakat alkışlıyor.
“AKP’yi o alkışlar bitiyor, farkında değil, sanıyorlar ki, iyi bir şey yapıyorlar!..”