Yüz liralık alkollü içkinin 82.5 lirası vergi.
Alkollü içkilerde bu kadar yüksek bir vergi dünyanın hiç bir ülkesinde yok. Yüzde 82.5 oranında vergi!..
Bu bütçeye de yansıyor. 2021 yılında:
"Alkollü içkilerden elde edilmesi beklenen vergi 19 milyar, tütün ürünlerinden ise, 69 milyar lira."
Sadece vergi değil, verginin yanı sıra "ceza" da var.
Akşam saat 22 ile sabah 06 arasında içki satanlara verilen ceza 30 bin liradan 320 bin liraya çıkartılıyor. Satışın tekrarı halinde, ceza o iş yerinin kapatılmasına kadar varıyor.
Ancak, vergi ve ceza pek işe yaramıyor. Bunu zaten geçenlerde Tayyip Erdoğan da itiraf ediyor:
"Aşırı vergiler ve birçok alanda sigara kullanımını yasaklamamıza rağmen, sigara kullananların sayısı gittikçe artmaktadır. Bunu anlayabilmiş değilim ama, biz cezaları ve vergileri arttırmaya devam edeceğiz."
Şu anda TBMM’de görüşülmekte olan bir yasa tasarasında, tam da, bunu yapıyorlar, aşırı vergi ve aşırı ceza.
IV. Murat usulü!..
Yabancıların pazar payı
Bunca vergi ve yasağa rağmen...
Kendisini "yerli ve milli" olarak niteleyen AKP döneminde...
"İktidara geldiği 2002 yılında yurt içinde yüzde 6 olan yabancı içkilerin pazar payı, şu anda yüzde 20’lere yükseliyor!.."
İğneden ipliğe, her alandaki ithalat içkiye de yansıyor.
Yasak var, ceza var ve ithalat durmak bilmiyor.
Yaşam biçimine müdahale
Bu cezalar ve vergilerle halka verilmek istenen mesaj aslında belli:
"Ben mütedeyyin, inançlı bir iktidarım."
Ne var ki, o tavır, o yasaklar...
"Toplumun yaşam biçimine müdahale etmenin dik alası!.."
Sana ne, isteyen içer, isteyen içmez!.. İçenleri cezalandırmak, başkalarını rahatsız etmediği sürece, nerede var?..
Şimdilik 67 ölüm
Meclis’te bu yasa tasarısı görüşülürken, muhalefet milletvekilleri Orhan Sarıbal, Okan Gaytancıoğlu, Vecdi Gündoğdu çok isabetli eleştirilerde bulunuyor. Örneğin:
Bu kadar ceza ve vergi neye yol açıyor?..
İnsanlar evlerinde içki yapmaya başlıyor. Ve evde ya da bazı iş yerlerinde üretilen içkiler, sahte içkiler, ölümlere yol açıyor.
Şu ana kadar 67 kişi sahte içkiden hayatını kaybediyor.
Pek çok ama, pek çok konuda olduğu gibi, bu konuda da, dünyada benzeri yok!..
Dünyada yurttaşının sahte içkiden öldüğü bir başka ülkeyi bilen varsa, beri gelsin!..
İnsanları içki ve tütüne karşı bilinçlendirmek ve denetlemek yerine, ceza ve vergi!..
Sahte içkiden ölümler artık bazı üniversitelerin araştırmalarına bile konu oluyor. Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nin dergisinde:
"Getirilen aşırı ceza ve vergilerle oluşan yüksek fiyatlar kaçak (sahte) içki yapımına yol açmaktadır."
O sahte içki ise, ölümlere yol açıyor.
Ama, hâlâ ceza ve vergi!..
Malum, IV. Murat meselesi!..
Denetim elemanı yok
Denetim mi?.. Bir komedide geçtiği gibi, "güldürme beni Hariciye!.."
Değişik yönleriyle farklı alanlarda aktardığı bilgilerle son günlerde popüler olan "Sayıştay Raporu’nda" bu konu da, yer alıyor:
"Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığının piyasada denetim yapacak elemanı yok!.."
Oysa, bu denetimi yapabilecek binlerce gıda mühendisi, ziraat mühendisi, kimyager işsiz!..
Bir kez daha, IV. Murat kafası!..
Sattılar, ülke zarar etti
Tasarı görüşülürken, CHP Edirne milletvekili Okan Gaytancıoğlu çarpıcı bir olayı hatırlatıyor:
"TEKEL’e ait bütün içki fabrikalarını 290 milyon dolara sattınız. Stoklarında yüz milyon dolarlık üzümle birlikte sattınız.
Peki, alanlar daha sonra ne yaptı?.. 900 milyon dolara başkasına devretti.
Şimdi o fabrikalar 2.5 milyar dolara bir İngiliz şirketinin.
2.5 milyar dolara satmak varken, siz 290 milyon dolara sattınız."
İçki ve tütündeki AKP politikasının, diğer politikalarından farkı yok.
Yok, var!..
Hatada ısrar
İnsanları sahte içki üretmeye zorluyor ve o içkileri içen insanlar ölmeye başlıyor.
Bu ölümler haberlerde şöyle bir gelip geçiyor.
Kimse de, üzerinde pek durmuyor.
Oysa, izlenen kötü ve yanlış bir politikanın sonucu. Başka çözümler aramadan, vergi ve cezada hâlâ ısrar ediyorlar.
O ısrarın kanıtı, Meclis’te görüşülmekte olan tasarı.
Madem içkiden öldü, ölürse ölsün!..