Yalçın Doğan

08 Mart 2018

“Kadınlar” için ne çok nutuk attık

Sadece OHAL döneminde saldırı ve tacize uğrayan 451 kadının da Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü bizim ve dünyanın bütün kadınlarına kutlu olsun...

Bizim kadınlarımız...

İşini geri isteyen oğluna destek olmak için sokağa çıkan Kezban Saçılık polislerin ayakları altında sürüklenerek, gözaltına alınıyor.

Cennet annelerin ayaklarının altında iken, şimdi anneler polislerin ayakları altında sürükleniyor.

Kezban Anneye de Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.

Otobüste şort giydiği için, kot pantolonla sokağa çıktığı için, kahkaha attığı için, kısa kollu bluz giydiği için, asansöre bindiği için kendisini “adam” sanan herifler tarafından tacize uğrayan, saldırıya hedef olan kadınların da Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.

Sadece OHAL döneminde saldırı ve tacize uğrayan 451 kadının da Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.

Sadece Şubat ayında cinsel şiddete maruz kalan 31 kadının da Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.

Şu ya da bu nedenle hapse giren kadınların 149’u bebekleriyle birlikte hapis yatıyor. Bebekleriyle birlikte hapis yatan kadınların da Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.

OHAL döneminde on bir kadın derneği kapatılıyor. Dernekleri kapatılan kadınların da Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.

OHAL döneminde 1409 kadın akademisyenin işine son veriliyor. İşlerine son verilen kadın akademisyenlerin de Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.

OHAL ile birlikte kamuda 21 bin 409 kadının işine son veriliyor. İşlerine son verilen kadınların da Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.

2002 ile 2017 arasında AKP döneminde toplam 14 bin 672 kadın hakları ihlali yaşanıyor. Bu bir Avrupa rekoru. Hakları ihlal edilen kadınların da Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.

2016 yılında işsizlerin yüzde 44’ünü kadınlar oluşturuyor. 2016 yılında işsiz kadın sayısı 1 milyon 550 bine yükseliyor. İşsiz kalan bir milyon 550 bin kadının da Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.

Kadın hakları için canla başla çırpınan kadınların Dünya Kadınlar Günü ayrıca kutlu olsun.

Kutlayamadıklarımız

2002’den bu yana günde ortalama üç kadın cinayete kurban giderken, OHAL döneminde, son iki buçuk yıl içinde günde ortalama beş kadın cinayete kurban gidiyor.

Sadece OHAL döneminde 624 kadın çeşitli nedenlerle işlenen cinayetler sonucu hayatlarını kaybediyor.

Sadece Şubat ayında ki, son yılların en vahim istatistiği, bir ayda 47 kadının yaşamı cinayetle sona eriyor.

Dünya Kadınlar Gününde onlar için bugünü kutlamak artık çok geç. Onların ışıklar içinde yatmalarını dilemekten başka çaremiz yok bugün.

Hayatlarında acaba kaç kişi onların bugününü kutladı ya da kadınlık onurunu el üstünde tuttu?

Acaba bugünün hiç farkına vardılar mı?

Hayatları kaybedenlerden ayrı olarak, yaşayan kadınların kaçı acaba bugünün farkında? Sahip oldukları hakların? “Anne” olmak dışındaki faziletlerinin?

Ne demek “kutlamak”

Dünyanın her yerinde bugün 8 Mart Kadınlar Günü olarak kutlanıyor.

Ben de yukarıdan beri hem vurguladığım kadınların bugününü kutluyorum.

Hem de, bütün kadınların gününü kutluyorum. Türk’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Kürdü, Müslümanı, Hristiyan’ı, Musevi’si, hangi din, ırk ve mezhepten, hangi milletten olursa olsun, hepsinin bugününü kutluyorum.

Başımızdakiler de dünden beri nutuk atarak, kadınların bugünün kutluyor. Adet yerini bulsun türünden. Yıllardan beri olduğu gibi. Her iktidar dönemindeki gibi.

Ne demek kutlamak?

Nutuk atıyor, kutluyor da, ne yapıyor? Yukarıdan beri özetlenen kadınların kaderini mi değiştiriyor? Kadınlara yönelik şiddeti, cinsel istismarı mı önlüyor? Kadınlardaki işsizlik oranını mı düşürüyor? Ne yapıyor?

Yoksa, kötü sayılar daha da mı artıyor?

Kadınları sayılardan ibaret mi sanıyor?

Yoksa, Nazım’ın yaklaşık üç çeyrek yüzyıl önce yazdığı dizelerden mi ibaret hala kadınlarımız:

“Ve kadınlarımız, bizim kadınlarımız / korkunç ve mübarek elleri ince / küçük çeneli kocaman gözleriyle / anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen / ve soframızdaki yeri  öküzümüzden sonra gelen kadınlarımız...”

Hayır hayır, olmamalı, asla olmamalı. Ne münasebet, asla ve asla olmamalı.

Onun için görev biz erkeklerin.

Saygıda kusur etmeden.