Yalçın Doğan

04 Mayıs 2018

İmar Affı dediler ya, Bodrum'da cinayet

Küçükbük Koyu'nda denize en çok beş, altı metre uzaklıkta bir yapının temeli atılıyor

Denize uzaklığı belki beş, belki altı metre.

En çok o kadar.

Deniz kıyısında uzun bir kumsal uzanıyor.

Bodrum’un en güzel koylarından birinde. Kumsal bütün o koyu kapsıyor.

İnsanlar o koyda Nisan’dan itibaren Kasım sonuna kadar denize giriyor, güneşleniyor.

Burası Bodrum Gündoğan, Küçükbük Koyu.

İşte, şimdi bu koyda tam anlamıyla bir cinayet işleniyor. Herkesin gözü önünde bir cinayet.

Bu cinayette kan yok, can yok, onun yerine taş var, direk var, çimento var, kazılan bir temel var.

Küçükbük Koyu'nda denize en çok beş, altı metre uzaklıkta bir yapının temeli atılıyor. Kumların üstünde bir bina.

Hangi amaçla kullanılacak şu anda bilen yok, ama resimde de gördüğünüz gibi, temel atılmış, inşaat başlamış durumda.

Halk ayaklanmış

Türkiye’nin bütün kıyılarında, hepimiz biliyoruz ki, yıllardır kıyılarda talan almış başını gidiyor. Kıyılarda yağma yıllardır sürüyor ve bunu Türkiye’nin en uzak köşesinde bilmeyen yok.

Ancak, ben böyle bir yağma, böyle bir talan bugüne kadar görmüş değilim.

Kumsalın üstünde, denize beş, altı metre uzaklıkta bir inşaatı ilk kez görüyorum.

Temel atılınca, Küçükbük Halkı ve muhtarlık harekete geçiyor, suç duyurusunda bulunuyor. Gerekli yerlere başvuruyor, inşaatın resimlerini çekerek, ilgili birimlere bir kaç kez iletiyor.

Bunun üzerine Bodrum Belediyesinde imardan sorumlu kişiler Küçükbük’e geliyor.

Geliyor da, inşaatı durduracak herhangi bir eyleme geçmiyor, inşaatı görüp, gidiyor.

Seyit Torun’a başvurmak

Bodrum’da belediye CHP’de, Belediye Başkanı Mehmet Kocadon.

Kocadon ile birebir karşılaşmış değilim.

Bu nedenle dün öğle saatlerinde CHP’de Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı Seyit Torun’u arıyorum.

Toplantıda olduğunu söylüyorlar.

Eksik olmasın, aradıktan üç, beş dakika sonra geri dönüyor. Ben de, Küçübük’te olan biteni kendisine aktarıyorum.

Seyit Bey not alıyor, adres alıyor ve Küçükbük’te işlenmekte olan cinayeti Bodrum Belediye Başkanına ileteceğine söz veriyor.

Şimdi Küçükbük halkı ile birlikte, ben de işlenmekte olan yağmanın, talanın, cinayetin durdurulmasını bekliyorum.

Aslında Bodrum’un pek çok yerinde kıyılar tam bir rezalet halinde, kapış kapış inşaattan geçilmiyor.

Günün 24 saatinde koca koca kamyonlar, vinçler, beton kırıcılar, iş makinaları harıl harıl çalışıyor.

Bodrum elden gidiyor.

Af ve geçim

Bodrum’da öyle bir inşaat furyası var ki, akıl alır gibi değil. Dağ, taş, kıyı, koy, korunması gereken alanlar demeden inşaat ve inşaat.

Olayın iki boyutu var:

1-Mandalina bahçelerini bizzat bahçe sahipleri inşaata dönüştürüyor. Çünkü, üç, dört dönüm mandalina bahçesinden yılda ancak bin, bin beş yüz lira gelir elde edebiliyor. Bahçe sahibi köylüler de, çaresiz inşaata sarılıyor.

2-AKP çeşitli alanlarda “af” getireceğini açıklıyor. Seçime “af” ile yatırım yapmayı planlıyor. Bu “af” furyası arasında imar affı da yer alıyor.

Eh, hazır af geliyor, gelsin kıyılarda talan, yağma. Ama, kumsalın üstünde, ama çeşitli koylarda.

Nasıl olsa, “af” geliyor ya, kim dinler kıyıyı, kumsalı, yeşillik alanları.

Gözler Kocadon’da

Bodrum’daki inşaat talanı son yıllarda iyice artmış bulunuyor.

Bu arada tatsız bir gerçek var.

Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ve iki belediye çalışanı Mart 2016’da “imar kirliliğine yol açmak ve ruhsata aykırı yapılara izin vermek” iddiasıyla bir yıl üç ay hapis cezasına çarptırılıyor.

Bu ceza eğri, doğru, haklı, haksız bilemem ancak, ortada bir mahkeme kararı var.

Şimdi Kocadon’un önünde bir fırsat var, tam da seçim öncesinde.

Küçükbük’teki cinayete el koymak ve orasını eski haline getirmek.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Bodrum’dan yükselen çığlıkları duyuyor musunuz?

AKP’nin “imar affı” felaketine size bağlı belediyelerin ortak olmasını engellemenizi bekliyor insanlar. Tam seçim öncesinde.