Yalçın Doğan

18 Aralık 2021

İki dakikada yüz Lira... Yirmi saatte on yedi dolar

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati asgari ücretle neler alınabileceğine ilişkin bir döküm yapıyor, karşılaştırmalar veriyor, kiralarla ilgili de, laflar ediyor. "Hiçbiri doğru değil"

Erkekler bir yana...

"Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde artık kadın milletvekilleri de birbiriyle kavgaya tutuşuyor."

AKP ile birlikte, saymakla bitmez pek çok olumsuzluğun, yanlışın, tersliğin, israfın, keyfiliğin, itiş kakışın "ilk kez" yaşandığı bir ortamda...

"Kadın milletvekillerinin kavgası ilk kez yaşanıyor."

Neden AKP döneminde?..

"Çünkü, kavgayı çıkartan AKP Trabzon milletvekili Bahar Ayvazoğlu'nun CHP'ye ağzını açıp, gözünü yumması... Konuşmasında CHP'ye saldırması."

Tersi olmuyor mu?..

Muhalefet AKP'yi sürekli eleştirmiyor mu?.. Hem de, nasıl.

O zaman önceki gün o kavga neden çıkıyor?..

Ayvazoğlu'nun saldırıları sonrasında, CHP'liler "sataşma var" gerekçesiyle söz istiyor, oturumu yöneten Başkan da CHP'ye o hakkı tanıyor.

Kavga tam o sırada patlıyor.

AKP'li Bahar Ayvazoğlu ile AKP İzmir milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı CHP'li iki kadın milletvekili Burcu Köksal ve Gülizar Biçer Karaca'nın üstüne yürüyor.

"AKP'de sinirler gergin, kadın milletvekillerinin kavga çıkartmasına kadar..."

Bu tarihin ilk tanıklığı...

Hani, 'bunu da gördük' derler ya...

Şenlikli manşetler

Asgari ücret önceki gün açıklanıyor, o ücretten alınan gelir vergisi ile damga vergisi, Kemal Kılıçdaroğlu'nun önerdiği gibi, kaldırılıyor:

"4.253 lira."

İlk anda, ne güzel, ciddi bir artış.

Bu "güzelliği(!) yandaş medya şenliklerle kutluyor:

"- Asgari ücrete tarihi zam,

 - Milyonların yüzü güldü,

- Asgari ücrette müjde."

Emir - komuta zincirinde ve de ya da, artık olağan refleks hale gelmiş olan övgü manzumesinden son örnekler, iktidarın siyasal ömrünün son çırpınışlarına kanat germe çabaları.

Acaba "milyonların yüzü gerçekten güldü" mü?..

Bir dakika yüz lira

Dün saat 11.30 dolayları...

Bir arkadaşım bankadan arıyor:

"Yüz dolar bozdurmak üzere banka gişesinde bekliyordum. Gişede sıra bana geldi, dolar bozma işlemi başladı, tam işlem yapılırken, gişedeki banka memuru bir an durdu...

Bozdurma işleminin başlamasıyla bitmesi arasında, yani en çok iki dakika içinde, alacağım para yüz lira arttı. Çünkü dolar arttı."

İzlenen ekonomik politikanın özeti işte bu. Bundan daha vahim bir çöküş olamaz. Böyle bir değer kaybı yok.

Hayır var!.. İki örnek var. İkisi de, ağır bunalım, ağır enflasyon, olağan dışı kriz:

"1929 New York...

1934 Almanya..."

İki ülkede de, ne iktidar kalıyor, Amerika'daki gibi, ne de Başkan.

Halk o iktidarları silip süpürüyor.

Hangi "müjde"?

"Asgari ücrete tarihi zam" ya da "müjde" ya...

Aldatmacanın, çarpıtmanın sonu yok.

Önceki akşam TV'lerde bu hesap bol bol yapılıyor:

"- 2021 başında 2.825 liralık asgari ücret 384 dolar.

- Önceki gün açıklanan 4.253 liralık asgari ücret 274 dolar. Yıl başına göre, satın alma gücünde 110 dolarlık düşüş, refah kaybı var."

Satın alma gücü, reel ücret açısından bırakın "müjdeyi", gerileme var, gerileme.

On yedi dolar eridi

Asgari ücret önceki gün saat 15 dolaylarında açıklanıyor.

Açıklandığı saatte dolar sabahtan itibaren yükselişe geçmiş, 15 lirayı aşmış, o sırada 15.60 TL dolayında.

Çünkü...

Merkez Bankası yine, aldığı talimat doğrultusunda, her türlü ekonomik kurala ve gerçeğe aykırı olarak, politik faizi bir puan düşürüyor, yüzde 14 olarak ilan ediyor.

"Politik faiz" diyorum, çünkü Merkez Bankası yüzde 14 ilan ediyor ama, kendisi "yüzde 22.10'dan borçlanıyor!.."

Bu saçmalık, bu kaos, bu ne yaptığını bilmezlik bir yana...

"Asgari ücret önceki gün açıkladığı saatte 274 dolar iken...

Dün sabah 12 dolaylarında on yedi dolar eriyor, çünkü dolar 16.51 liraya yükseliyor."

Türkçesi:

"Açıklanmasının ardından 24 saat geçmeden, asgari ücret 274 dolardan 257 dolara düşüyor. Satın alma gücü biraz daha eriyor."

Nebati'ye bir hesap

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati asgari ücretle neler alınabileceğine ilişkin bir döküm yapıyor, karşılaştırmalar veriyor, kiralarla ilgili de, laflar ediyor.

"Hiçbiri doğru değil."

Ne o karşılaştırmalar, ne kira...

"1261 lira imiş kira!.."

1260 değil, 1261 lira... O bir liranın ne olduğu meçhul.

Mesele o değil.

"Nebati... Anlaşılan bol bol hayali..."

Belli ki, epey eğleneceğiz!..

Önerim var:

"- Pazara gitsin!.. Bakalım neyi, kaça alabiliyor?.. Yaptığı hesap tutuyor mu?..

- Kiralık ev arasın!.. Bakalım, kaça ev bulabiliyor?.."

Nebati... Hayali... Algı operasyonu bol bir arkadaş anlaşılan!...